Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

11 ayın sultanı olarak nitelendirdiğimiz bu kıymetli dönem, bilinenin fazlasıyla sadece oruçla gelmiyor. Bu ayın, tutan tutmayan, çocuk veya yetişkin her birimizi; nasıl bir iç huzur, yenilenme, yavaşlayarak kararlarımızı gözden geçirme, dostluklarımızı geliştirme, küslüklerimizi bitirme, en önemlisi paylaşma, yardımlaşma gibi onlarca erdemi ve ibadeti daha güçlü sahiplenmek için motive ettiğini biliyoruz.
Küçüklüğümüzden itibaren bizlere kodlanan bu duygu ve davranışların, zengin-fakir demeden bütün sofraları ne kadar kıymetlendirdiği ve güzelleştirdiği de açık. Bir doktor olarak, bu yazıyı ve hastalarıma uyarılarımı, bir iftar misafirinin safiyaneliğinde değerlendirmenizi rica ediyorum.
Daha Ramazan ayı yaklaşırken “Oruç tutabilir miyim?” sorusuyla karşılaşmaya başlıyoruz. Hastalarımız aktif tedavi altındaysa da cevabımız genelde, “Hayır, tutmayın” oluyor. Kanser sürecinde, hem hastalığınız sebebiyle hem de aldığınız tedavilerin yoğunluğu sebebiyle vücudunuzun enerji ihtiyacı artıyor. Hastalarımız normal şartlarda bile kendilerini halsiz ve yorgun hissedebiliyorlar. Uzun süreli açlık durumunda, daha fazla halsiz ve yorgun hissetmek olası. Kullandığınız ilaçlar, aldığınız tüm tedaviler sebebiyle de bu süreçte her zamankinden daha fazla düzenli beslenmeye ve kaloriye ihtiyacınız olduğunu lütfen unutmayın. Birini uykunuzu bölerek yapacağınız, günlük iki kez beslenme, size bu ihtiyaç duyduğunuz kaloriyi sağlamayabilir, ilaçlarınızı zamanında almanızı engelleyebilir. Üstelik bol sıvı almanız şart ve bunu sadece ilaçlarınızı kullandığınız anlarda yapmanız kesinlikle yeterli değil; gün içine yayılmış olması gerekiyor. Kemoterapi sırasında hastaları bekleyen önemli yan etkilerden biri, pıhtılaşmaya yatkınlığın artıp emboli çoğalmasıdır ve yeterli sıvı tüketimi gerçekleşmezse bu risk fazlalaşıyor.

Haberin Devamı

Doktorunuza danışın

Durum beslenmenin bir anda değişimi veya yetersizliğiyle kalmıyor. Uyku düzenindeki değişiklikler bağışıklık sistemimizi zayıflatacaktır; sahura kalkmak uyku düzeninizi bozacak, bu durumu telafi etmek için yatmadan yemeniz ise aç kaldığınız süreyi uzatacaktır. Bağışıklık sisteminiz için gece 23.00, sabah 07.00-08.00 arasında uyumaya ihtiyacınız var ve bunu günün herhangi bir saatinde telafi etmenizle aynı şey değildir. Önemli noktalardan biri de ketojenik diyetle açlığın karıştırılmaması gerekliliği. Ketojenik diyet, karbonhidrattan fakir, yağdan ve proteinden zengin beslenmeyi içeren bir diyettir, aç kalmanız anlamına gelmez.
Kanserle karşılaşanlar içinde oruç tutabilecek grup, remisyondaki hastalar dediğimiz, tedavisini tamamlamış, iyileşmiş ve belli aralıklarla kontrole gelenlerdir. Ancak bu grup hastalarımızda bile, özellikle düzenli ilaç kullanması gereken veya rahatsızlığın tekrarı için yüksek risk taşıyanlar oruç tutmaktan kaçınmalı. Bu durumda yapılacak en iyi şey, doktorunuza sorarak tutmaya karar vermek olacaktır.

Haberin Devamı

Oruç tutmak için tedaviye ara verebilir miyiz?

Kanser, ivedilikle tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Erken evrede yakalanıldığında radyoterapi veya cerrahi gibi bölgesel tedavilerle tamamen iyileşme şansı bulunmaktadır. Daha ileri evrelerde ise radyoterapi, cerrahi, kemoterapi gibi tedavi alternatiflerinden bir veya birkaçı kullanılarak kronik bir hastalık haline getirilebilir. Bu sebeple erken teşhis, tedaviye hızlıca başlamak ve sürdürmek önemlidir. Koronavirüs sebebiyle ya da oruç tutabilmek amacıyla ertelemek, doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Başlanılan tedavilere ara vermek de etkinliğini azaltacağı gibi, radyoterapi veya kemoterapiyle uyarılan hücrelerin -ara verilmesi durumunda- daha hızlı bölünüp kontrolden çıkmasına yol açabilir. Bu yüzden tedaviye planlandığı gibi devam etmek son derece önemlidir.
Dini vazifelerimizi yerine getirmek, Ramazan’ın maneviyatını yaşamak, moral ve bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, ama bu seviyede bir yoksunluk bu riski almak konusunda bizleri zorlayacaktır. Takdir edersiniz ki ‘emanet’ olarak tanımlanan bedenimizi böylesine büyük risklere atarak aç kalmak, orucumuzu da zedeleyecektir. Hiç değilse böyle ciddi bir rahatsızlıkla karşı karşıyayken, lütfen daha çok yardımlaşmanın, dua etmenin, doğal olarak muhatap olacağınız diğer hastalara yardım ve yoldaşlık etmenin hazzını yaşayın. Bu bayrama da mutlu, huzurla ulaşacağımıza inanarak, sağlıkla ve bugünlerde evde kalın.