Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Yaklaşık iki yıldır Kovid-19 ile yatıyor onunla kalkıyoruz, pandemi hali iyice hücrelerimize işledi. Sürekli vaka sayısı veya ölenleri sayıyoruz, rakamlar bizi, hiç olmadığı kadar çok ilgilendirir hale geldi. Biri çıkıp “Pandemi bitti” dese hepimiz bu yeni durumu duygusuz bir hayretle karşılayacağız. Pandeminin bittiğine nasıl karar vereceğiz, bitti denilince ne kadar bitmiş olacak; günlük 100 vaka mı? Sadece birkaç ölüm mü?

Pandemi bitti denildiğinde, Kovid’in tamamen hayatımızdan silindiğini düşünmemeliyiz. Pandeminin bitmesi demek; o ilk baştaki korkunç hastalık yapıcı etkisinin ve yayılma hızının azalması demektir. Virüs hep hayatımızda olacak, hasta etmeye devam edecek, aynı diğer virüs ve patojenler gibi… Bizler Kovid ile virüslerin var olduğunu bu gündemle anladık ama onlar hep vardı, insanları hasta edip, öldürüyordu. Pandemiden sonra, Kovid de diğer virüsler gibi hayatımızda olmaya devam edecekler.
Pandeminin bitmesini iki noktadan değerlendirmek durumundayız; sağlık sistemi üzerine etkisi ve ciddi hastalık seyriyle birlikte hastaneye yatış veya ölüm oranları… astaneye yatış oranları tüm yaş grubunda azalmalı, pozitif test oranı yüzde 5’in altında olmalı. Daha yüksek olması virüsün halen toplum içinde bulaştırıcılığının çok yüksek olduğu anlamına gelir.
Aşı da bu mutlu sonu getirecek en önemli unsurlardan biri. Aşılanmayanlar, virüsün halen yüksek hızda dolaşmasının en önemli etkeni. Lütfen aşılanın ve ek dozları ihmal etmeyin.

Haberin Devamı

Omikron varyantı için ne bilmeliyiz?

Hem sahadan hem de yayınlardan anlaşılan o ki, bu varyant daha az hastalığa sebep oluyor, hastanede kalış süresi ve ölümcül olma ihtimali daha az. Virüsle ilgili kötü haber ise aşıların bu varyanttaki etkisinin daha az olması. Pfizer, Omikrona karşı iki doz aşının 25-40 kat daha az etkili olduğunu açıkladı. Ama yine iyi haber üçüncü doz aşı antikor seviyesini ve dolayısıyla bağışıklığı yine artırıyor. Beta varyantında antikor seviyesi on kat düşüyordu, ancak yine de iki doz Pfizer aşısının koruyuculuğu yeterliydi. Veriler bu kez, Omikrona karşı daha dikkatli olmamız ve üçüncü doz aşıları yaptırmamız gerektiğini söylüyor.

Haberin Devamı

Antiviral ilaçlar

Antiviral ilaçların da temel özelliği, virüs solunum epiteli hücrelerine girdikten sonra virüsün hücrelerde çoğalmasına müdahale etmektir. Bu şekilde virüsün vücutta yayılması sınırlanır, hastalığın süresi kısaltılabilir veya daha az şiddetli hale getirilebilir. Son aylarda birkaç ilaç piyasaya sürüldü ve hepsinin de farklı oranlarda etkileri açıklanıyor. Yakında (domuz gribine karşı kullandığımız tamiflu gibi) Kovid’e karşı etkili bir ilaç ortaya çıkabilir. Bu ilaçlardan bazılarını inceleyecek olursak, Malnupiravir; hafif, orta şiddette Kovid olan 775 yetişkine belirtilerinden sonraki ilk beş gün içerisinde malnupiravir verildi ve 30 günlük zaman içerisinde bu ilacı alan kişilerde hastaneye yatış oranı yüzde 7.3 iken bu oran plasebo grubunda yüzde 14 olarak saptandı. Ayrıca bu ilacı alanlarda ölüm görülmedi, plaseboda ise sekiz ölüm gözlendi.
Paxlovid ve Ritonavir diğer ilaçlar. Yine aynı şekilde bu ilaçların da hastaneye yatırma ve ölüm oranlarını düşürdüğü gözlendi. Ancak bu ilaçların etkin olması için zamanlamaları çok önemli, çünkü hastalığın erken döneminde verilmeleri gerekiyor. Ayrıca hem virüste hem de vücuttaki hücrelerde mutasyon oluşturması ve bu mutasyonun ilerleyen yıllarda kansere sebep olma gibi olasılıkları var. Hayvan deneyleri aşamasında bu olasılık gözlenmese bile uzun dönem sonuçlarını bilmiyoruz. Bu noktada da yine kar zarar hesabı yapmak zorundayız. Virüsün de çok masum olmadığını ve ilerleyen süreçlerde kansere sebep olup olmayacağını bilmiyoruz.
Şu an için virüsten kurtulmanın tek yolu aşılanmak. Ek doz aşılarımızı da zamanı geldiğinde yaptırmak. Lütfen ihmal edip sevdiklerinizi ve kendinizi riske atmayın. Bilgili, maskeli ve sağlıklı kalmaya devam edin.