Pek de bilmediğimiz bir virüs iki yıldır hayatımızda, birkaç yıl daha yaşamımızın içinde olacak gibi görünüyor. Bilemediğimiz detay ise 3-4 yıl sonra vücudumuza yerleşip bizde bir hastalığa sebep olup olmayacağı. Hali hazırda onlarca soru var ve bana en çok sorulanları biraz derlemeye çalıştım ve bu hafta bir ‘sık sorulanlar’ hizmeti vermek istedim.
Bulaşın en yüksek olduğu dönem...
Bulaştırıcılık, hastalık bulguları başlamadan önceki iki gün ve bulgular başladıktan sonraki üç gün içerisinde çok yüksektir. Bu kendimizi hasta hisseder hissetmez hemen test yaptırıp, hızlıca karantinaya girmemizi de zorunlu kılıyor. Çin’de Ocak 2020 ve Ağustos 2020 arasında, virüs pozitif kişilerle yakın temasta olan 9 bin kişi incelendiğinde ulaşılan sonuçlar şunlar; virüsü bulgusu olmayan asemptomatik bir kişiden aldıysak, bizim de asemptomatik olma olasılığımız yüksek. Virüsün bize bulaşma olasılığı da virüsü aldığımız kişiyle temas süremize ve sıklığına bağlı.
Belirtileri nelerdir?
Sonbahar geldi, dolayısıyla grip ve nezle mevsimi de kapıda. Koronavirüs ile belirtiler epey karışacağa benziyor. Ancak bazı belirtilerin koronaya özel olduğunu söyleyebiliriz.
Aşırı halsizlik: Uyuyup dinlenmekle bile geçmez ve günlerce sürer.
Soğuk algınlığı: Diğer enfeksiyonlarda genelde birkaç güne geçer. Ancak Kovid-19 enfeksiyonu en az iki hafta etkisini gösteriyor.
Kuru öksürük: Soğuk algınlığında da olur ancak Kovid-19 ile daha şiddetli başlar ve giderek kötüleşir.
Nefes darlığı şikayeti: Kovid-19 enfeksiyonunda daha yaygın. Panik atağınız varsa da aynı durumu yaşayabilirsiniz ama Kovid-19 enfeksiyonu ile nefesin daraldığını daha uzun süre hissedersiniz.
Kalp çarpıntısı: Kovid-19 genellikle kalbi de etkiler, kalp çarpıntısı, ritim bozukluğu ya da göğsün sıkıştığını hissedebilirsiniz.
Tat veya koku kaybı: Testi pozitif hastaların yüzde 90’ında bu bulgu var, birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebiliyor.
Mutasyonlar farklı belirtiler gösterir mi?
Mutasyonlar arasındaki en önemli fark bulaştırıcılık şiddetlerinin farklı olmasıdır. Belirtiler genelde aynıdır.
Bilim Kurulu Üyeleri de, sahada Kovid-19 tedavi eden meslektaşlarım da yoğun bakım ünitelerini dolduran hastaların yüzde 90’ının hiç aşı olmamış ya da aşılarını tamamlamamış kişiler olduğunu belirtiyorlar. Sağlık Bakanı şu an aktif vakaların yüzde 81’ini tam aşılı olmayanların oluşturduğunu ve vakaların çoğunluğunun 15-45 yaş grubunda olduğunu bildirdi.
Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi’nden de benzeri datalar geliyor. Delta varyantına karşı aşının etkinliği yüzde 39-84 arasında. Ancak aşının 75 yaşın üstündekilerde hastaneye yatış oranını yüzde 80’in üzerinde,
18-49 yaş grubunda ise yüzde 94 oranında azalttığı kaydediliyor. Geçtiğimiz hafta yayınlanan başka bir analizde ise aşısı olmayanlar 17 kez daha fazla hastaneye yatırılıyorlar. Aşılamayı tamamlayıp hastalığın yayılmasını bir an önce durdurmazsak yeni varyantlar ortaya çıkacak ve giderek daha kontrolsüz hale gelecek. Lütfen aşıyı sorgulamayın ve aşınızı olun.
Aşıdan sonra da yan etki oluşma olasılığı var, bu yokmuş gibi davranamıyoruz ancak bu aşıya bağlı yan etki oranı, virüsü kapıp hastalandığımızda başımıza geleceklerin yanında çok daha küçük bir risk. Pandeminin başından bugüne geçen her gün Kovid-19’un başka bir komplikasyonunu duyuyoruz, tanımlıyoruz. 3-4 yıl geçtikten sonra daha neler başımıza çıkaracağını da bilmiyoruz. Sağlık Bakanı’mızın daha önce de belirttiği gibi ilerleyen yıllarda Kovid-19’dan dolayı belki daha ağır bir tabloyla karşılaşacağız, bu tablo aşıdan dolayı karşılaşacağımızdan daha ağır olacaktır.
Sağlık Bakanlığı, iki doz Sinovac aşısının üzerinden üç ay geçenlerin üçüncü doz aşı olması gerektiğini vurguluyor. Lütfen boşuna Sinovac olduğunuzu düşünmeyin.
Bu aşı her durumda bağışıklık sistemini virüse karşı hazırlıyor ve az da olsa antikoru oluşanlar, virüsle daha güçlü bir mücadele fırsatı yakalamış oluyorlar. Grip aşılarının da hayat boyu koruma sağlamadığını, aralıklarla vurulmamız gerektiğini hatırlayalım, aşı olup olmayacağımızı değil, hangi aşıyı ne zaman olacağımızı sorgulayalım...
Komplo teorilerinden uzak, bilimsel verilere yakın, bilgili, maskeli, sağlıklı ve mutlu kalın.