Beslenme deyince günümüzde en çok vurgulanan detaylardan biri ‘kişiye özel’ sıfatı oldu. Kişiye özel yiyecekler, kişiye özel takviyeler, kişiye özel beslenme… Peki bir diyetin gerçekten kişiye özel olabilmesi için o kişi hakkında neler bilmeliyiz? Daha da önemlisi, bu bilgileri nasıl bilebiliriz? Kan testi ile mi, intolerans testleri ile mi, mikrobiyota analizi ile mi, genetik testler ile mi? Veya bu testlerin kombinasyonu ile mi? ‘Kişiye özel’ beslenmenin detaylarını sevgili Esin Başkaya’ya sordum.
- Kişiye özel diyetler nasıl planlanıyor?
Kişiye özel bir diyetin altın standardı genetik testler ile başlıyor. Genetik testler ile biz kişinin antioksidan mekanizmasından damar yapısına, enerji metabolizmasından hastalık risklerine kadar tüm yapısını inceleyebiliyoruz. Bunun üzerine gıdaların içerisindeki farklı biyoaktif moleküllerin kişiye olan etkisini görüyoruz. Örneğin zerdeçalın içindeki kurkumin herkes için pozitif etki yapmıyor. Genetik testler ile bir nevi kişinin hangi temeller üzerinde durduğunu görüyoruz. Kişinin temellerini bildiğimizde, diğer test sonuçlarını da çok daha iyi yorumlayabiliyoruz. Çünkü eksik temellerin sonucu olarak gördüğümüz sorunları kökten çözme şansımız oluyor. Genetik testler olmadan gerçek anlamıyla kanıta dayalı bir kişiye özel beslenmeden söz edemeyiz.
- Genetik test sonrası beslenme planında nasıl ilerleniyor?
Genetiğini öğrendiğimiz kişiye önemli bir kavramı açıklıyoruz: Nutrigenomik. Nutrigenomik, besinlerin içerisindeki biyoaktif moleküllerin gen ifadesini nasıl değiştirdiğini inceler. Gen ifadesi değişimi ise kabaca bazı genlerin aktifleştirilip bazı genlerin susturulmasıdır. Yani biz sevdiğimiz, sağlığı pekiştirici genleri aktive edip; sevmediğimiz genleri susturma gücüne sahibiz. Genetik testler bu anlamda bize büyük bir yol gösterici. Olasılıklarımızı öğrenip onları gerekirse tersine çevirebilme imkanı sunuyor. Bir örnek verelim. Bazı kişilerde detoksifikasyonda görevli sitokrom P450 enzim ailesinin bir üyesi olan CYP1B1 geni yavaş çalışabiliyor ve bu durum çok sağlam olmayan bir sağlık temeli yaratıyor. Bu kişilerin öğünlerine daha fazla lahana, brokoli, karnabahar gibi DIM içeriği yüksek besinler ekleyerek eksik temeli dolduruyoruz. Yani kişiye kendini tanıtıyoruz ve bu sayede hangi besinlerin onun için daha önemli veya zararlı olduğunun farkındalığına vardırıyoruz. Yapmaya çalıştığımız bir diyet listesi vermektense kişiye ömür boyu kullanabileceği bir vücut ve besin farkındalığı kazandırmak.
- Genetik test dışındaki testlerin yeri kişiye özel beslenmenin neresinde?
Genetik testler dışındaki çoğu incelemeler beslenme uzmanına şu bilgiyi veriyor: Kişinin genetik mirası ve yaşam tarzı/beslenme birleşince sonuç ne olmuş? Örneğin bir kan testine bakarken kişinin genetiğini de bildiğinizde çok daha nokta atışı sebep-sonuç ilişkileri kurabiliyorsunuz. Test sonuçlarının sebebi daha çok genetik mi yoksa yaşam tarzı ve beslenme mi? Bu sorunun cevabı çözümün de ne olacağını direk etkiliyor. Bu anlamda genetik testlerin her kişiyi incelemede ilk basamak olduğunu düşünüyoruz. Üzerine bir de mikrobiyota analizi bize sindirim sistemi hakkında da anlamlı yorum yapma şansı veriyor ve yine nokta atışı tavsiyelerde bulunmamıza olanak sağlıyor.
Aslında tüm bu anlattıklarınız yakın gelecekte daha çok duyacağımız ‘nutrigenetik’ kavramının temeli oldu. Çok yakın zamanda bu konuyla ilgili de bir röportaj yapmalıyız. Verdiğiniz kıymetli bilgiler için teşekkür ediyoruz.
Bilginin ve bilimin ışığında sağlıklı günler dilerim.