Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Vücudun üç hayati işlevini, filtreleme, sentez ve depolamayı sağlayan karaciğer, bir yandan da en hoyrat ve özensiz davrandığımız organlarımızdandır. Bu cefakâr organımız, amonyak gibi metabolizmamızın kendi ürettiği toksinler dahil besinlerden aldığımız zararlı atıklara kadar birçok şeyi filtreleyerek bertaraf eder. Karaciğerimizin sindirimimiz için gerekli olan safrayı üretirken karbonhidratların, yağların ve proteinlerin metabolizmasını sağlayarak sentez işlevini yerine getirir; bunu yaparken bir yandan da pıhtılaşma faktörlerini üreterek kanamaları önler. Tüm bunların üzerine bir de A, D, E ve K vitaminleriyle karbonhidratları depolar ve şeker ihtiyacımızı hassas bir biçimde vücudumuzun kullanımına sunar.
Vücudumuza aldığımız tüm besinler dahil hemen her şey mutlaka karaciğere gelir. Kronik bir hastalığınız yoksa karaciğer görevini mükemmel yapar ve vücudu toksinlerden arındırır. Ancak çok fazla toksin ve kimyasal yüküne maruz kalırsanız, o da yorulmaya, hastalanmaya ve görevini yapmamaya başlar. Karaciğeri yormak da,yormamak da elimizde, koşullara bakıp biraz dikkatli olmak mümkün. Karaciğeri yoracak veya zayıf düşürecek etkenlerle ilgili alkol, hepatit virüsleri vb. ön yargılarımız mevcut ama bunlar doğru olsa da eksik; geride ilaçlar, şeker, vitamin ve diğer besin takviyeleri, bilinçsiz diyet gibi geniş bir kalabalık var.
Bitkisel takviyeler: Üzerinde ne kadar ‘doğal’ yazarsa yazsın, ambalajlanmış, bir şişe veya kutuya girmiş hemen her üründe katkı maddesi vardır. Kaldı ki ürünün kendisi de karaciğerin çalışmasını bozabilir ve karaciğer yetmezliğine kadar giden bir tabloya yol açabilir. Bir bitkiyi alıp kullanmadan önce içindeki maddelerden ve karaciğere bir zararı olup olmayacağından emin olmak gerekiyor.
Fazla A vitamini: Vücudumuzun ihtiyacı olan A vitaminini yiyeceklerden karşılamak en doğru yoldur. Özellikle akne için alınan bazı ilaçlar karaciğer yağlanmasına sebep olabilir.
Fazla kilo: Fazla yağ karaciğer hücrelerinde birikir ve alkolsüz yağlı karaciğer hastalığına yol açabilir. Zamanla karaciğer dokusu sertleşip, fonksiyonunu kaybederek siroz dediğimiz tabloya döner. Fazla kilolu, orta yaş ve üstü ya da şeker hastasıysanız, alkolsüz yağlanmayla bir karaciğer hastalığına yakalanma oranınız yüksek. Diyet ve egzersiz bu durumun önüne geçebilir.
Şeker: Araştırmalar, çok fazla kilolu olmasanız bile şekerin de alkol kadar karaciğere zarar verebileceğini gösteriyor. Çok fazla işlenmiş şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubu, şekerli içecekler ve hamur işleri gibi yağlı ve karbonhidratı yüksek besinler karaciğerin yağlanmasına neden olur.
Parasetamol: En çok başvurduğumuz ağrı kesicilerden biri. Ancak fazla miktarda alındığında veya beraberinde alkol tüketildiğinde karaciğere direk hasar verebiliyor. Sadece ağrı kesicilerde değil, soğuk algınlığı için kullanılan birçok ilaçta da parasetamol bulunur. Bu sebeple içtiğimiz ilaçların içerisinde de ne olduğunu mutlaka kontrol edin.
Trans yağlar: Genellikle paketlenmiş gıdalarda ve unlu mamullerde bulunan suni, yani insanlar tarafından üretilen yağlardır. Trans yağdan zengin beslenirseniz daha kolay kilo alırsınız ve karaciğerin hızlıca yağlanmasına davetiye çıkarırsınız.

Haberin Devamı

Sağlıklı yiyecek ve egzersiz şart!

Haberin Devamı

Sağlıklı bir yaşam tarzına sadık kalarak besin değeri yüksek yiyeceklerle beslenmek ve egzersiz yapmak ilk ve en önemli şart. Alkolü azaltmak veya hiç içmemek, vücut kitle indeksini sabit tutmak, varsa şeker hastalığınızı kontrol altına aldırmak önemli.
Hepatite özellikle dikkat etmek; kan yoluyla bulaştığı için damar içine yapılan enjeksiyonların veya kan alım aparatlarının steril kullanıldığından emin olmak ve belli aralıklarla kan testi yaptırmak...

Haberin Devamı

İyi gelen besinler

Kahve, yeşil çay, enginar, badem, greyfurt, yaban mersini, zerdeçal, pancar ve avokado gibi çok sayıda besinin karaciğere iyi geldiğini biliyoruz. Ancak her şeyin fazlasının zarar, azının karar olduğunu düşünmeliyiz. Yaşamımızı sağlıklı sürdürmek için sahip olduğumuz her şey gibi, karaciğerin de en sevdiği şey denge. Dengeyi koruduğumuzda emin olun tüm vücudunuzun ve organlarınızın sizi tutkuyla alkışladığına şahit olacaksınız.