Kart oyunlarını bilirsiniz, her oyuncuya farklı kartlar düşer. Bunlar bizim aynı oyunu sürdürdüğümüz ve aynı sonucu amaç edindiğimiz farklı enstrümanlardır. Genlerimizdir. Oyuncular kendi kartlarına bakarak, o dizilişte hangi karta ihtiyaç olduğunu belirlerler. Bunu kartları kapalıyken yapamazlar, ne yüksek kart istemek ne de bildiğimiz değerli kartları beklemek onların işine yaramayabilir. Bu durum, hayat oyununda da benzer açıklıkla seyretmek zorundadır. Elimizdeki dizilimi, genlerimizi öğrenmemiz bizi kör bir gidişten korur; işe yarayacak yaşam, beslenme stili, aktivite ve takviyeleri bilmemiz çok önemlidir. Elimize göre seçtiğimiz alternatifler bize oyunun sonundaki pişmanlıkları yaşatmaz.
Teorisi
Bu kadar metafor yeterli; teorisine geçecek olursak, genlerimizi öğrendiğimizde bizi nasıl bir ilerleme bekliyor?
Hepimiz güzel bir cilt, özgürce yiyerek fit kalma, enerjik olma ve iyi çalışan bir zihin istiyoruz. Üstüne, uzun ve sağlıklı bir yaşam, kanserden veya kalp krizlerinden uzak bir süreç umut ediyoruz. Bunlar için detaylı haritalar değil, sihirli reçeteler ya da iksirler arıyoruz... Kötü haber, böyle iksirler yok. İyi haber ise genlerimizi öğrenmek işin çözümü olabilir. Genler geleceğimizi net olarak çizmez ama ciddi olasılıklar ile ilgili bilgi verir. Olasılık yaratmasının sebebi genlerin etkileşimsel varlıklar olmalarıdır. Birbirlerinden etkilenirler, etraflarını saran çevreye göre ayarlanırlar, bedenimizi ve beynimizi bu etkileşimlere göre dinamik bir yapıda biçimlendirirler. Bizler gelişen araştırmalar ile artık genlerin işlevlerini değiştirerek müdahalelerde bulunabiliyoruz. Aslında insanın fizyolojisini dolayısıyla insanı değiştirebilir hale geldiğimizi söyleyebiliriz.
Kavramlar
Gen ve genom kavramlarının ne olduğuna bakarak başlayabiliriz.
Bir organizmanın taşıdığı genetik talimatların bütününe genom denir. Atomun modern fiziğin üstüne inşa edilmesi gibi; gen de modern biyolojinin üstüne bina edilmiştir. Bu genler bir bakıma, insanın yapım, onarım ve bakım kılavuzudur. Üstelik bizler insan genomlarını okuyabiliyor ve yazabiliyoruz. Genlerin nasıl birlikte çalıştığını çözebiliyoruz.
İnsan genomunda yaklaşık 23 bin gen vardır ve birkaç düzine fazlası veya eksiği ile hepimiz aynı sayıda gene sahibiz. İnsanların genomları birbiriyle yüzde 99.9 benzerlik gösterir. Buna rağmen kişiler arasında farklar vardır ve bu farkı yaratan varyasyonlara single nükleotid polimorfizm (SNP) deriz. SNP’ler genetik bulmacanın en önemli parçasıdır demek yanlış olmaz. Her birimizde milyonlarca SNP bulunmaktadır. Çoğu bizi etkilemez ancak bazıları sağlığımızdan kişiliğimize kadar her yerde büyük farklılıklar yaratabilir. Genetik testler ile biz vücudumuzda hangi SNP’lerin olduğunu öğreniriz. Uyku, stres, toksinler, beslenme yetersizliği veya fazlalığından herkes aynı derecede etkilenmez çünkü belirleyici olan taşıdığımız SNP’dir. Kendi SNP’lerimizi bilmek diyet ve yaşam tarzını gerekli şekilde ayarlamamıza ve sağlığımızı kontrol altına almamıza yarar. Genler sosyal bir topluluk gibidir ve bazen birbirleri ile anlaşamazlar. Onlarla nasıl başa çıkabileceğinizi biliyorsanız daha sağlıklı yaşarsınız, daha güzel yaşlanır/yaşlanmayı geciktirirsiniz. Sağlıklı olmak, güzel yaşlanmak istiyorsak genlere tam olarak ihtiyaç duydukları şeyi vermemiz gerekiyor; bu ihtiyaç çoğu zaman ilaç değildir.
Kategoriler…
Genetik analizlerinizde başlıca kategoriler ve bu kategorilerin bizlere öğretebileceklerine bakalım.
Enerji metabolizması
Damar yapısı
Kan yağları metabolizması
Antioksidan mekanizması
Detoksifikasyon mekanizması
Kemik sağlığı
Nutigenetik özellikleriniz
(Besin intoleransları)
Spor genetiğiniz
Hastalık yatkınlıkları
Doktorunuza şikayetlerinizi açıklıkla ve ustalıkla anlattığınızda aldığınız sağlıklı geri dönüşler gibi, masadaki kapalı kartları da açmayı ertelemeyin. Sorun ya da şikayet hakkında net bilgilenmenin çözümün yarısı olduğunu unutmayın.
Bedenimizin haritasını ne kadar iyi bilirsek sağlıklı ve risksiz yolları da o kadar iyi belirleriz. Size, sadece size göre kurgulanmış sağlıklı bir yaşam dilerim.