Klinikte sıklıkla malign melanom vakalarıyla karşılaşınca ben de yazma gereksinimi duydum. Söz konusu hastalar genellikle tanı konulduktan sonra bana geliyor, söyleyeceklerim olsa da, tanı aşamasında gören bir uzmanın görüşleri daha önemli diyerek bir cildiye uzmanının, sevgili arkadaşım Doç. Dr. Gökhan Okan’ın bizleri daha iyi aydınlatacağını düşündüm. Vakit ayırıp değerli görüşlerini paylaştığı için şimdiden teşekkür ediyorum.
Nedir ve nasıl gelişir?
Cilt kanseri en sık görülen kanser türüdür ve deri hücrelerinin DNA yapılarının kontrolsüz çoğalması ile gelişir. Yüz, boyun, kollar, bacaklar, kulaklar, boyun, eller gibi güneş ışınlarının en fazla temas ettiği bölgelerde görülür. En sık görülen kanser çeşiti olmasına rağmen, erken tanı kolaylığından dolayı yaşam kayıpları azdır. Bazal hücreli ve yassı hücreli karsinom ile malign melanom olmak üzere üç ana grupta inceleniyorlar, ancak en kötü seyredeni malign melanomdur. Bazal hücreli kanser ise en sık görülenidir. Çok yavaş büyüme gösterir ve nadiren yayılır. Açık tenli kişilerde daha sıktır, zaman içinde çap ve şekil değişikliğine uğrar. Metastaz yapma olasılığı yok denecek kadar azdır.
Belirtileri nelerdir?
Bazal hücreli kanserler genellikle güneş gören bölgelerde sert, grup halinde dizili yaralar şeklinde kendini belli eder. Bazen yaralarda kepeklenme, soyulma ve açılmalar görülebilir. Yaralar çok yavaş büyüme gösterir, zaman içinde büyüklükleri artar, renklerinde değişiklik olur. Yassı hücreli kanser, yüz, boyun, kulak, dudak, eller gibi açık alanlarda kabarıklarla kendini belli eder. Kısa sürede lezyonlar büyür, şekilleri değişir, açık yara haline döner. Malign melanom ya mevcut olan bir bende değişiklik ya da yeni oluşan pigmentte bir lezyon şeklinde belirir. Mevcut benin şekil, renk, simetrisinde değişiklikler görülmeye başlar. Kanama görülebilir. Bazen malign melanom pigment içermeyebilir. Bu çeşit renksiz melanom vakalarında tanı konulmasında zorluklar olabilir, renksiz melanom görülme sıklığı diğer çeşitlere göre daha azdır.
Risk faktörleri
En önemli risk faktörü güneş ışınlarıdır. UV ışınlarına uzun süre ve yoğun maruz kalmak cilt kanserleri için önemli bir risk faktörüdür. Mesleği gereği uzun süre güneşte kalanlarda ve çok sık solaryuma giren kişilerde cilt kanserleri çok daha sık görülür. Cilt tipi, cilt kanseri riski açısından bir diğer sebeptir. Açık tenli, renkli göz yapısına sahip kişilerde güneşe karşı cildin savunması yeteri kadar olmadığı için cilt kanserleri daha sıktır. Yaş ilerledikçe güneşe maruz kalınan süre arttığından cilt kanseri riski de artar. Bu yüzden yaşlı kişilerde görülme sıklığı daha fazladır ancak genç yaşlarda da rastlanılır. Cinsiyet ile cilt kanseri arasında olan ilişkiye bakıldığında erkeklerde bazal ve skuamöz hücreli kanserin kadınlara göre daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
Ailesinde cilt kanseri olan kişilerin cilt kanserine yakalanma ihtimali, aile hikayesi olmayanlara göre daha yüksektir. Geçmişte cilt kanseri geçiren, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç tedavisi alan, radyoterapi gören kişiler yine risk grubu içindedir. Arsenik, katran gibi kimyasallara uzun süre maruz kalınması da kişilerin cilt kanseri riskini arttırır.
Korunmanın yolları
Cilt kanserlerinden korunmanın en önemli yolu güneşten korunmaktır. Güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce güneş koruyucular tüm açıkta olan bölgelere sürülmeli, sonrasında dışarı çıkılmalıdır. Güneşin dik geldiği 11.00-16.00 arasında kesinlikle güneşlenmemek gerekir. Güneşin zararlı etkileri ilk 18 yaş döneminde daha fazla olduğundan, güneş koruyucu kullanımına erken yaşlarda başlamak önemli. Uzun süre dışarıda kalınacaksa güneş koruyucuyu yenilemek ihmal edilmemelidir. Bronzlaşmak için solaryum kesinlikle tercih edilmemelidir. Vücudumuzu belli aralıklarla kontrol etmek, kendimizi gözlemlemek, mevcut ben oluşumlarında, doğum lekelerinde değişiklik fark ettiğimiz anda gecikmeden dermatoloji hekimlerine başvurmak önemli.
Tanısı nasıl konulur?
Bu konuda en önemli safha uzman hekiminin muayenesidir. Cilt kanserinden şüphelenildiğinde, risk olan bölgeden deri biopsisi alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Patoloji sonucuna göre tedavi planı yapılır. Cilt kanseri tanısında ve tedavi sonrası takibinde ayrıca dermatoskopi cihazı önemlidir. Dermatoskopi riskli olan bölgenin tespitine yardımcı olur, şüpheli alanı belirler.
Nasıl tedavi edilir?
Bazal ve yassı hücreli kanserlerde en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi sonrası tümörün nüksetmemesi için sağlam doku ile biraz geniş çıkartılması önemlidir. Yassı hücreli tümörlerde, tümörün yaygınlık durumuna göre radyoterapi ya da kemoterapi uygulanır. Malign melanom tedavisi diğer iki kanser çeşidine göre farklılık gösterir. Cerrahi sonrası kemoterapi veya immunoterapi tümörün evresi ve sistemik yayılım göstermesine göre değişir.
Destek tedavisi faydalı mı?
Antioksidanlar cilt kanserlerine karşı savunmada önemli etkiye sahiptir. Sebze ve meyveler yoğun antioksidan içeriğe sahip olduğundan cilt kanserinden korunmada faydalıdır. A vitamini güneşi filtreleme özelliğine sahiptir, bu yüzden cilt kanseri hikayesi olan kişilere tavsiye edilir. Yeşil çay antioksidan bakımından zengindir. İçeriğinde kateşin maddesi yer alır ve kateşinlerin DNA hasarına karşı koruyucu özelliği bulunur. Resveratol bir diğer güçlü antioksidan içeren maddedir ve cilt kanseri hikayesi olan kişilere tavsiye edilir. Nikotinamid ya da diğer ismiyle B3 vitaminin melanom dışı cilt kanserlerini önlemede etkili olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Belirli periyotlarla düzenli alındığında cilt kanseri oluşumunu engellediği gösterilmiştir. Nikotinamid yer fıstığında, esmer pirinçte, balıkta, tavuk etinde ve karaciğerde yoğun miktarda bulunur.
Tüm bu değerli bilgiler için teşekkürler, bol güneşli ancak daha da bol tedbirli ve özenli günler...