Konusu açıldığında elimiz istemsiz biçimde sadece boynumuza gitse de; ağız boşluğu, ağız tabanı, dil, boğazın en üst kısmı, yüz kemikleri içerisinde, burun çevresinde yer alan hava boşlukları, burnun gerisini boğaza bağlayan alan, boğazın alt kesimi ve altındaki kısım, kulak kepçesi ve dış kulak yoluyla tükürük bezlerine yerleşen tümörlerin tümüne baş-boyun kanserleri diyoruz.
Diğer türlerde olduğu gibi erken evrede yakalandığında tamamen tedavi edilebilen bu kanserlerin en önemli nedeni, sigara, alkol kullanımı ve Human Papilloma Virüsü’dür (HPV). Ağız içi hijyenine dikkat edilmemesi, uygun olmayan protez gibi diş etlerini uzun süre tahriş eden etkenler, ağız içinde hastalığa yol açabilen diğer önemli faktörlerdir. Erkeklerde günde üç, kadınlarda ise iki bardaktan fazla alkol tüketimi, sigaranın alkolle birlikte kullanılması gibi etmenler, riski ciddi oranda artırmaktadır. Ağız ve boğaz kanserlerinin yüzde 30-40 gibi büyük oranlarda HPV ile bağlantılı olabileceği düşünülmektedir. Bu sebepten kaynaklanan tümörlerde, son yıllarda artış gözlenmekte ve bunun muhtemel sebebinin de cinsel alışkanlıklarda meydana gelen değişikliklerin olduğu tahmin edilmektedir.
Şikayetleri görmezden gelmeyin!
Baş-boyun kanserleri, kanser tarama programları arasında bulunmamakla birlikte erken evrede belirti vermesi ve gözle görülebilir, elle dokunabilir, aynı zamanda yüzeysel bir alanda oluşması nedeniyle düzenli kontrollerle belirlenebilir. Bu nedenle kişinin vücudunda, özellikle de boyun bölgesinde ele gelen şişlik ya da ağrı durumunda, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması çok önemlidir. Uzun süredir devam eden boğaz hassasiyeti, inatçı ses kısıklığı, nefes almada-yutmada güçlük, ağrı, kilo kaybı, ağız içinde veya boyunda ele gelen kitle, şişlik, işitme sorunları, kulak ve burun tıkanıklıkları, baş-boyun kanserlerini düşündürür. Yerleşimleri nedeniyle, büyük çoğunluğu erken dönemde belirti verir. Ancak diş ve dile ait yaralar veya enfeksiyona bağlı şişliklerle çok sık karıştırıldığı için bulgular görülse bile kanserden şüphelenilmeyip, hastalık daha geç dönemlerde fark edilebilir.
Tedavi
Güncel yaklaşımlar her ne kadar evreye göre değişiklikler gösterse de, cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapiden biri ya da hepsinden yararlanılmaktadır. Kanser ileri evrelerde yakalanmış ise, iki tedavi seçeneği bulunmaktadır. Cerrahi müdahale ve sonrasında radyoterapi/kemoradyoterapi uygulanması bir seçenektir, organ koruyucu yaklaşımın parçası olarak doğrudan cerrahi müdahale olmadan eş zamanlı kemoradyoterapi uygulanması ise diğer bir tercihtir. Baş-boyun kanserinde önemli noktalardan biri de, hastaların hayat kalitesidir; rahatsızlık çok önemli fonksiyonları olan organların çevresine yerleştiği için hastalığın kendisinden ve tedavilerden dolayı bu fonksiyonların eskisi gibi olmaması hayat kalitesini düşürecektir.
Yapılan çalışmalarda radyoterapi veya ileri evrede radyokemoterapi hastalığı koruma adına cerrahiyle eşit sonuçlar verdiği için hangi tedavi yönteminin seçileceği, hastanın sonrasındaki hayat kalitesinin hangi alternatifle daha iyi olacağına göre belirlenmelidir.
Radyoterapi/radyokemoterapi ile organ koruyucu yaklaşım mümkün olabileceği için mutlaka radyasyon onkolojisi tarafından da hastanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanser tedavisi aldığımızda yapılabilecek en iyi şey, kararı vermeden önce radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji ve ilgili bölümün cerrahı tarafından da değerlendirilmesi ve tüm tedavi seçeneklerinin analizinden sonra yola çıkılmasıdır.
Korunma
Lütfen sigara ve alkolden uzak durun. Ağız hijyenine dikkat edin; dişlerinizi sık sık fırçalayın, ağız temizleme suları kullanın, periyodik kontrolleri yaptırın. Bu kanser türüne karşı, ağız içinde tahrişe sebep olan etkenlerin ortadan kaldırılması çok önemlidir. 10 gün boyunca geçmeyen bir şikayetiniz varsa doktora başvurun. HPV de önemli bir etken olduğu için aşısını yaptırmayı ihmal etmeyin. Baş-boyun kanseri tanısı aldığınızda, tedavi kararını mutlaka multidisipliner olarak değerlendirin; sadece radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji ya da bir cerrah tarafından yapılan solo değerlendirmelerle yola çıkmayın.
Sağlıkla ve bugünlerde evde kalın...