Pek de farkında olmadan; kalitesine, süresine, hangi şartlarda yaptığımıza hiç dikkat etmediğimiz önemli bir zaafımız var: Uyku. Uykusuzluk, sadece günümüzün zor geçmesine sebep olacak hafif bir ihmal değildir. Kalp hastalığından obeziteye, şeker rahatsızlığından inmeye ve kansere varan riskler yaratabilir. Son yıllarda yapılan birçok çalışma; uykusuzluk ve meme, prostat, bağırsak kanserleri arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir.
Yapılan incelemelerde, uykusuzluğun inflamasyon hücrelerini artırdığı ve normal bağışıklık sistemini bozduğu rapor ediliyor. İnflamasyon bağışıklık sisteminin vücuda yabancı ve zararlı bir ajan girdiğinde verdiği yanıttır. Giderek sayısı artan bilimsel veriler gösteriyor ki, kanser dahil birçok hastalık kronik inflamasyon zemininde gelişiyor.
Uyku kaliteniz, düşünsel fonksiyonlar, iyi çalışan bir bağışıklık sistemi ve iyileşme süreçleri için çok önemlidir. Bunun için de erişkinlerin günde en az 7.5 saat, çocukların ise 12 saat karanlık ortamda uyumaları gerekmektedir. Gece en geç saat 23.00’te yatmak kaydıyla yaşanacak sağlıklı bir uyku deneyimi, melatonin hormonu için elzemdir. Melatonin, gece salgılanır ve vücudun kansere direncinde önemli bir savunma mekanizmasıdır. Antioksidan olarak çalışan melatonin, hücresel hasarı engeller, meme kanserinde etkili olan östrojen seviyesini dengeler ve artmasını önler. Bu mucize hormonu, gündüz uykusu veya aydınlık ortamda gerçekleşen bir gece uykusunda üretemeyiz, ortam tamamen karanlık olmalıdır. Yetersiz uyku, stres hormonlarını da aktif hale getirir ve hastalıklara karşı direncimiz azalır. İyi bir uyku ve beslenme, bir vitamin kürü kadar faydalı sonuçlar yaratabilir.
Çocuklarda durum nasıl?
İletişim ve görsel medya araçlarının çoğalması ve kişiselleşmesiyle büyüyen bir risk de kontrol edilemeyen çocuk uykuları. Herkesin odasında veya elinde bir medya aracıyla devamlı ötelenen uyku, en fazla minikler için riskli. Düzenli ve zamanında uyumaları, büyüme ve gelişmeleri için son derece önemli. Çünkü büyümenin temeli olan hormonla, beyinde hipofizden salgılanır ve en yoğun salgılandığı süreç yine gece uykusudur. Büyüme hormonu çocuklarda, kas ve kemik gelişimi, protein üretimi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için gereklidir. Eksikliği halinde gelişimini tamamlayamaz, bunun yanı sıra az uykuyla mental fonksiyonlar yavaşlar, yeme alışkanlıkları değişir, depresyon veya hiper aktivite sendromları öne çıkar. Sağlıksız gece uykusunun gündüz telafisi maalesef mümkün değildir, yaşam fonksiyonlarımızın güneşin hareketlerine göre kodlanmış olması, yani uzmanların ‘Sirkadiyen Ritim’ dediği kavram, bizlerin bir nevi biyolojik saatidir ve tüm faaliyetlerimiz bu ritme uyumlu olmalıdır.
Sirkadiyen ritmin bozulması da beraberinde birçok hastalığı getirir. Uyku-uyanıklık döngüleri olması gerektiği gibi işlemezse; Alzheimer, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere birçok rahatsızlık kapımızı çalabilir.
Sağlıklı bir uyku için...
- Yatağa her gün aynı saatlerde gidin ve aynı saatlerde uyanın,
- Gün içinde kısa süreli de olsa uyumayın,
- Uyumadan önceki 4-6 saatlik süreçte kafein, nikotin veya alkol almayın,
- Uyumadan dört saat önce egzersiz yapmayı bırakın,
- Cep telefonu, tablet ve bilgisayar gibi elektronik aygıtları yatağınızdan uzak tutun,
- Müzik dinleme, en az 15 dakika kitap okuma, kafeinsiz çay veya kahve içme gibi değişmez uyku ritüelleriniz olsun,
- Yatağa yattıktan sonra 20 dakika içinde uyuyamazsanız kalkıp uykunuz gelinceye kadar sıkıcı bir şeyler yapın.
Tekrar etmekten bıkmayacağız; sağlık sorunlarımıza, vitamin takviyeleri, ilaçlar, sihirli reçeteler, iksirlerle çözüm aramaya son verelim. İyi nefes alın, iyi beslenin, bol su için, kaliteli ve saatinde iyi uyuyun. Sağlıklı ve zinde bir hayatın keyfine varın.
Sağlıklı ve bugünlerde evde kalın...