Kanser tedavisi sırasında hastalarımız sıklıkla, kendilerine iyi gelecek, tedavilerini veya bağışıklık sistemini destekleyecek önerilerle kapımı çalarlar. Benim bunlara yaklaşımım genel olarak şöyledir. Önce hastama zarar verir mi? Eğer herhangi bir zarar vermeyecekse, motivasyonunu ve farkındalığını artırır mı? İki sorunun da cevabı olumluysa önerilerine onay veririm. Çünkü günümüzde hasta olmamanın, tedaviden daha önemli olduğu açıkça ortadayken, vücudumuzla ilgili farkındalığımızı artıracak ve olumsuz değişiklikleri hemen fark ettirecek her şey çok önemli.
Bugün yolumun bir şekilde kesiştiği Burcu Yükselal ile sizi tanıştırıyor olmamın sebebi bu duyarlılık. Sevgili Yükselal’ın uzmanlığının ilginizi çekeceğini tahmin ediyorum. Yükselal, NewYork Hofstta Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme Bölümü mezunu; aynı üniversitede finans alanında master yapıyor. 2014 yılına kadar nakliye, turizm ve eğitim sektörlerinde çalışıyor. 2014’te ise tüm işlerini devredip ‘Nefes Koçluğu’ yapmaya başlıyor. Bugünlerde ise Nefes Koçluğu’nun yanı sıra ayurvedik meme masajı ve eğitimleri veriyor.
Meme kanseri ile ilgili kendi farkındalığınız nasıl başladı?
Bundan üç sene önce meme ultrasonumda, mememin üst tarafında minik bir kitle buldular. Fibrokistik bir meme yapısına sahiptim ama doktor bunun bir fibrokist olmadığını ve takip etmeleri gerektiğini söyledi. 40 yaşıma kadar sağlığımla ilgili hiç böyle bir endişe ve korku yaşamamıştım. Muayeneden çıktıktan sonra bir müddet sarsıldım ama sonra kendime şöyle dedim, “Endişe duymak yerine yapabileceğim bir şeyler olmalı.” Ne olduğunu bilmiyordum ama bir şey vardı ve o beni bulacaktı. Birkaç gün sonra bir ilan gördüm: “Hint cerrah Dr. Sanjuvani Taruna ayurvedik meme masajını öğretmek için İstanbul’a geliyor.” O ana kadar masaj bile yaptırmamış olan ben, hemen eğitime kayıt yaptırdım üç günün sonunda kendime her gün 10 dakika masaj yapmaya başladım. İki ayın sonunda memelerimdeki ağrılar neredeyse kaybolmuştu, regl ağrı ve kramplarım çok aza inmişti ve kendimi içsel olarak daha enerjik ve keyifli hissetmeye başlamıştım.
Bu konuda kendiniz eğitim vermeye nasıl başladınız?
Eğitimlerimi aldıktan sonra ilk altı ay sadece kendime uyguladım ve sonra bunu kadınlarla paylaşmaya karar verdim. Bu süreçte, etrafımı gözlemlemeye başladım ve kadınların ‘meme’ bile diyemediklerini fark ettim. Onun yerine ‘göğüs’ kelimesi daha rahat geliyordu. Fark ettim ki memeyi tuhaf bir biçimde görmezden geliyoruz, adını bile söyleyemiyoruz. Meme ile negatif ya da endişeli bir bağ geliştiriyoruz. Memenin bakımı ve sağlığından çok az kişi bahsediyor. İşte bu sebeple meme masajını ve meme sağlığı ve bakımı ile ilgili bilgileri kadınlarla paylaşmaya karar verdim. Amacım meme etrafındaki endişe, utanç ve korkuyu; bilgilenerek güce dönüştürmek.
Ayurvedik meme masajı nedir?
Ayurvedik meme masajı Dr. Sanjivani Taruna’nın modern tıbbı, ayurveda tıbbı ile birleştirerek meme sağlığını koruma amaçlı geliştirdiği terapi masajıdır. Meme kanseri geçirmiş olan kadınlar için de tüm tedavi bittikten altı ay sonra rehabilitasyon amaçlı tavsiye edilir.
Vücudumuz besinleri, mineralleri tuttuğu gibi toksinleri de tutar. Sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya ne kadar özen göstersek de kullandığımız ilaçlardan yiyeceklerdeki zirai kalıntılara, kozmetik ve kişisel bakım malzemelerinden temizlik ürünlerine kadar çok alanda toksine maruz kalıyoruz. Meme dokusu da çoğunlukla yağ dokusundan oluştuğundan, memelerimiz üzerinde çok fazla toksin birikiyor. Bu masaj, fiziksel olarak lenf sisteminin drenajına yardım eder; meme dokusundaki kan akışını artırır böylece toksinlerin vücuttan kolayca atılmasına yardımcı olur. Meme dokusunu, yağ aralarında birikmiş toksinlerden arındırır, meme şeklini toparlar ve iyileştirir, hormon ve üreme sistemlerini dengeler, endorfin hormonunun salgılanmasını sağlar. Meme masajı bir lüks değil, sağlıklı meme dokusu ve yapısını korumak için her kadının alması ya da kendine uygulaması gereken bir masajdır. Zihinsel olarak bedendeki stresi ve anksiyeteyi azaltır. Duygusal olarak da kadını dengeler.
Meme masajına başlamanın bir zamanı var mı?
Ayurveda tıbbına göre kadınlar 18 yaşından başlayarak meme sağlığına önem vermelidir. Memeler kalbe çok yakın olduğundan burada biriken duygusal toksinler memelerdeki hücre hafızasına kaydedilir ve bu negatif duruma uzun süre maruz kaldığınızda meme dokusu bozulmaya başlar. Ayurveda tıbbı şöyle uyarıyor; kadın bedeninde bir hastalık varsa, meme dokusu bozulmaya başlamıştır. Yani buradaki uyum kadının tüm yaşam döngülerini etkiler. Bu masajı düzenli olarak her gün 10 dakika uygulayan bir kadın kendini fiziksel ve duygusal olarak iyileştirebilir.
Ancak bu masaj kesinlikle hiçbir tıbbi tedavi yerine geçmez, sadece destekler. Sağlığına önem veren tüm kadınlar, hormon dengesizliğine bağlı hastalık yaşayanlar, fibrokistik meme yapısı olanlar, mensturasyon dönemini ağır geçirenler, polikistik over sendromu olanlar, ailesinde meme kanseri geçmişi olan kadınlar, meme kanseri olmuş ve tedavisinin tamamlanmasından sonra altı ay geçmiş kadınlar, emziren kadınlar ve bedeni ile derin bağ kurmak isteyenler bu masajdan faydalanabilir. Masaj 60-70 dakika süren bireysel seanslar olarak alınabilir ya da atölyeye katılımıyla her gün 10 dakika nasıl uygulayacağını öğrenebilirler.
Size iyi gelenin farkındalığında, bilgili, maskeli, sağlıklı ve mutlu kalın.