Alerji, vücudumuzun maruz kaldığı gıda ve dış etkenlere karşı aşırı tepki vermesidir. Aslında bu bağışıklık sisteminin haklı bir isyanı. Bu hafta hepimizin hayatında o veya bu şekilde yaşanan bu isyanı, alerjiyi anlatmaya çalışacağım. Tabii yine uzmanına sorarak. Konuğumuz, hep çok güzel işlere imza atan sevgili arkadaşım Doç. Dr. Mehtap Yeter Kılıç. Mehtap Hacettepe Üniversitesi’nden 3.’lük derecesiyle mezun olan, Tıp Fakültesinin henüz 4. yılında ‘Yılın En Başarılı Öğrencisi’ ödülünü kazanan, Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi alanında uzman, başarı bir ikonu meslektaşım. Çocuk Nefes Koçluğu uzmanlığı yanında, 2018 yılında aldığı Avrupa denklik diplomasını da eklemeliyim. Nefes ve Çocuk Nefes koçluğu da başka bir röportajımızın konusu olacak kadar önemli ama bugün alerjiye odaklanalım.
- Sevgili Mehtap, önce alerjik hastalıkların bu kadar artmasının ve gündemde olmasının nedenleriyle başlarsak neler söylemek istersin?
Sağlıklı ve doğal yaşamdan uzaklaşmak en önemli nedeni. Köyden kente göçün artışı, sağlıksız ve katkılı beslenme, hava kirliliği, artan stres dolu yaşam, kimyasal içerikli ürünlerin hayatımızda giderek artan kullanımı sayabileceğimiz sebeplerin başında geliyor.
- Soğuk algınlığı mı, alerjik nezle mi? Hem bir salgın dönemi yaşıyoruz hem de kış mevsimi sebebiyle soğuk algınlığı vakaları çok fazla. Bunun ayrımını nasıl yaparız?
Kırgınlık, halsizlik, ateş, kas ağrıları ve yoğun boğaz ağrısı varsa, enfeksiyon öncelikli düşünmeliyiz. Uzamış burun tıkanıklığı, peş peşe hapşırık, burun kaşıntısıyla berrak burun akıntısı, gözlerde sulanma ve kaşıntı gibi emareler ise alerji lehinedir. Ancak unutulmamalıdır ki esas olan her zaman muayeneyle hekim değerlendirmesidir.
- Öksürüğün şekli bize alerji temelli olduğunu düşündürür mü?
Uzamış, geceleri daha sıklaşan ve özellikle egzersizle, ağlamakla veya gülmekle artan öksürük alerjiyi akla getirmelidir. Öksürüğe eşlik eden burunda uzamış tıkanıklık, kaşıntı ve tekrarlayan hapşırık yakınmalarında alerji mutlaka göz önüne alınmalıdır.
- Bu kadar çok başka hastalıkla karışıyorken alerji tanısını nasıl koyuyorsunuz?
Öncelikle öykü çok kıymetli anahtar bilgiler içerir. Muayene sırasında burun ve akciğer bulguları tanıya ışık tutar. Alerji deri testleriyle de çok kısa sürede kendisini belli eder; bünyenin ne ile ilgili aşırı yanıt verdiğini öğrenebiliriz. Ev tozu, polen, kedi ya da köpek tüyü, küf mantarları gibi olası nedenler arasında testimizle uyumlanan bir sonuç varsa, daha net bilgi sahibi oluruz. Yaşı uygun olan hastalarda solunum fonksiyon testleri de bize akciğer kapasitesi hakkında bilgi verir ve astım yönünde tanı koymakta yardımcı olur.
Â
- Ailede alerji öyküsü varsa yeni doğacak çocukta olmaması için gebelikte alınabilecek tedbir var mıdır?
Bugüne kadar bu konuda yapılmış çokça araştırma var ancak gebelikte alerjinin önüne geçebilecek kesin ve net öneri düzeyinde bilgiye şu an sahip değiliz. Sağlıklı bir gebelik süreci, stresin azaltılması, mümkünse normal doğumun tercih edilmesi, annenin doğal beslenmesi, sigaradan uzak olmak şu an önerebileceğimiz tavsiyeler olacaktır.
- Koronavirüs enfeksiyonu, alerjik çocuklar için daha riskli diyebilir miyiz?
Sadece koronavirüs değil, solunum yollarını etkileyen diğer virüsler de alerjik astımda öksürük ataklarına neden olabilirler. Burada önemli olan alerjik astımlı bir hastanın kendisine hekim tarafından önerilmiş koruyucu tedavisini aksatmadan kullanıyor olmasıdır. Bugüne kadar geçerli olan veriler, astımlı kişilerin çoğunun, sanılanın aksine, koronavirüs enfeksiyonunu sağlıklı kişilerle benzer şekilde atlattığını göstermektedir.
- Her ilaçlı buhar tedavisi ya da fısfıs (inhaler) şeklinde ilaç tedavisi önerilen çocuk astım mıdır?
Özellikle okul öncesi çocuklarda viral enfeksiyonların tetiklediği hışırtı ve öksürük atakları olabilmekte ve bahsi geçen tedavileri kullanmaları gerekebilmektedir. Bu çocukların pek çoğu yaş büyüdükçe düzelmekte ve bu ilaçları kullanmak zorunda kalmamaktadır. Yani hepsi astım gibi seyretmemektedir.
- Alerjik süreci durdurabilecek kalıcı bir tedavi yöntemi var mıdır?
Günümüzde tedavide kullandığımız alerji ilaçları, sağlıklı yaşamın sürdürülmesi için yeterlidir. Alerjik yürüyüşün ortadan kaldırılması ancak aşı (immünoterapi) tedavisi ile mümkündür. Seçili hasta gruplarında uygun olan bu tedavi şeklinin, hekim tarafından (gerekli ve uygun görüldüğü takdirde) hasta ile beraber karar verilerek uygulanması gerekir.
- Kreşin ilk yıllarında çocuklar çok sık hastalanıyorlar, bu çocuklar için önerilerin nedir?
Özellikle dengeli ve doğal beslenmenin sağlandığından ve uyku kalitesinin ve süresinin yeterli olduğundan emin olunmalıdır. İlk kez evden dışarı çıkıp kalabalık ortama karışan ve pek çok enfeksiyon etkeniyle yüzleşen bir bağışıklık sisteminin normalden fazla hastalıkla mücadelesi beklenen bir durumdur. Ancak bazı çocuklar alerjik genetik yapıda ya da yetersiz bir bağışıklık sistemine sahip olabilir ve bu süreci daha sancılı geçirir. Sık sık antibiyotik kullanmak zorunda kalmış, nezleyi uzamış öksürük olmadan atlatamayan, alt solunum yolu tutulumu olan, hastalık yüzünden okula devamlılıkta çok kesinti yaşayan çocukların mutlaka alerjik hastalıklar ve bağışıklık sistemi yönünden değerlendirilmesi gerekir. Uygun hasta grubunda gerekli olan koruyucu tedaviler sık antibiyotik kullanımının önüne geçecek ve sağlıksız bir okul sürecinin düzelmesini sağlayacaktır.
Tüm okurlarımın kendilerini gözden geçireceğine inandığım bu kısa ama etkili öneriler için teşekkürler. Kendimizi ve sevdiklerimizi izlemeye, dinlemeye devam… Maskeli, bilgili, sağlıklı ve mutlu kalın.