CaddeBenim yeni yılım 3 Ocak’ta başlar

Benim yeni yılım 3 Ocak’ta başlar

20.12.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Yılbaşı akşamı herkes için ‘eğlence’ anlamına gelmiyor!

Benim yeni yılım 3 Ocak’ta başlar

Yılbaşı akşamı herkes için ‘eğlence’ anlamına gelmiyor! Gece hayatının patronlarından Emre Ergani “Bizim en yoğun çalıştığımız gündür. New York’a giderim. Bir hafta gibi dinlenir, dönerim. O hafta sakindir. Yeni yıl kutlamalarım ayın 10’unda biter” diyor
Yeni yıl, yeni kararlar, yeni hayaller demek. Ve tabii ki eğlence. Biz de eğlencenin patronlarından Emre Ergani’ye 2010’a dair projelerini ve hayallerini sorduk.

Yeni yıl sizin için ne ifade ediyor?
Benim için işi ifade ediyor son 20 yıldır. Çünkü insanlar için yeni yıla girmek bir eğlence, bizim içinse en yoğun çalıştığımız gün.Dolayısıyla yılbaşı gecesinde çok uzun süredir, kendime özel bir şey yapmadım. Kendi mekanlarımda geçirdim. Sonraki hafta ortalık biraz sakinleşir. Genelde işletmecilerin tercihi de, eğer maksat eğlenip dinlenmekse, onu takip eden günlerde yılbaşını kutlamaktır. Yani bizim yeni yılımız 3 Ocak gibi başlar. Genelde ben yılbaşından hemen sonra New York’a giderim. Bir hafta gibi dinlenir, dönerim. O hafta sakin dönemdir. Yani yeni yıl kutlamalarım ayın üçünde başlar 10’unda biter.

Biber’de yılbaşına özel bir organizasyon olacak mı?
Biber’i biz olduğu gibi tutmak istiyoruz. Çünkü burası bir müdavim barı. Dolayısıyla burada özel atraksiyonlu özel fiyatlı bir şey yapmak buranın ruhuna yakışır bir şey değil. Black’te tabii ki organizasyonumuz var. Resto Lounge’da yılbaşına özel bir mönü ve her zaman olduğu gibi Suat Ateşdağlı’nın müziği olacak. Onun dışında bir iki sürpriz şov var, kulüp katında. Levendiz Meyhanesi’nde klasik Levendiz müziği yani Rum müziği ve onların da yılbaşına özel hazırladıkları şovlar var.

Yeni yıl için planlarınız var mı?
2010’da daha çok çalışacağım.

Nasıl yetişiyorsunuz bu kadar mekana?
Çok çalışıyorum! Bizimki tamamen bir ekip işi. Sonuçta zaten bir mekanın üzerine ikincisi geldikten sonra birilerini yetiştirip, o işlere delege ediyorsunuz. Ben ve ortağım Figen Doğusoy, yavaş yavaş işi kontrol eden insanlar olma yolundayız. Her mekanın bir sorumlusu var. Biraz daha şirket yapısı içinde ilerlemeyi planlıyoruz. Tabii benim buradaki duruşum biraz daha PR anlamında. Müşterilerimle geçmişten gelen ilişkilerim sebebiyle tabii ki her mekanda görünen yüz olmaya çalışacağım.

Bunlar iş konusundaki planlarınız. Kişisel olarak yeni yıla dair planlarınız, kararlarınız var mı?
Her yıl başında olduğu gibi çok sıkı spor yapmaya karar vereceğim. Muhtemelen ocak ayının ilk haftasında çok ciddi bir spor alışverişi yapıp, en iyi spor kulübüne üye olunacak ve ocak ayı sonunda da oraya gidilmemeye karar verilecek. Yeni yılda tek bir kararım var: Becerebilirsem, kendime şöyle bir ay zaman ayırmak istiyorum. Bir ay, hayatımda son 20 yılda hiç yapmadığım şekilde, cep telefonlarımı kapatıp, insanların beni bulamayacağı bir yere gitmek istiyorum. Bu 30, 20 olabilir, sonra 10’a düşüp, sonunda bir hafta sonuna inebilir tabii. Ama böyle bir projem var.

Siz eğlence trendlerini belirleyen kişilerden birisiniz. Önümüzdeki yıl neler moda olacak?
Artık genel eğlence trendi diye bir şey dünyada bitti.Yani eskiden bir takım modalar çıkardı.Ve bütün restoran, bar, gece kulübü, hepsi aynı şeyi takip etmeye çalışırdı. Şu anda eğlence çok kişiselleşti. Artık herkesin gerek müzik, gerek ambiyans gerekse fiyat aralığına göre eğlence var. Dolayısıyla eğlence türleri daha spesifik şekilde ayrıldı. Mesela bir grup underground kulüpleri tercih ederken, diğer grup daha sakin yerleri tercih ediyor.

O yüzden mi bu kadar çok mekan açıyorsunuz?
E tabii. Her yerin kimliği çok farklı. Levendiz’de tamamen başka bir müşteri portföyümüz var. Black’e döndüğünüzde çok daha genç, çok daha gece geç saatlere kadar eğlenen bir grup görüyorsunuz. Park Şamdan orta yaş ve üstü iyi yemek yemeyi arzulayan insanlara hitap ediyor. Burada da (Biber’de) daha sakin, daha sohbet ağırlıklı bir ortam kurmaya çalıştık. Zaten bizim yeni yarattığımız ürünlerden hiçbiri diğerinin ayağına basmaz. Bugün İstanbul’da ikinci bir kulüp açmamız, çok anlamlı bir şey olmaz. Bu kendi müşterimizi bölmek olur. Bu da, yıllar içinde hata yapa yapa öğrendiğimiz bir şey.

Siz nasıl eğleniyorsunuz?
Açıkçası Türkiye’de fazla eğlenemiyorum. Çünkü öyle bir vaktim yok. Nedir benim için eğlenceli olabilecek şey? Mahallenin braserisi! Yani Beymen Brasserie çok vakit geçirdiğim bir yerdir. Park Şamdan benim için yalnızca iş değildir. Oradaki yönetim tamamen Ersoy Çetin’dedir. Sessiz ortak olarak oraya öğle yemeklerinde keyif yapmaya giderim. Belki de en büyük eğlencemdir. Onun dışında gece kulübü anlamında senede bir iki kez, eğer becerebilirsem, Ulus 29 ya da Etiler Şamdan’dır gideceğim yer.

Yani sizin için eğlence iyi yemek, iyi müzik, dost, ahbap...
Gittiğim yerlerde çok farklı bir şey aramıyorum. Dostarımın olduğu yerlere gidiyorum.Ama dediğim gibi eğlence benim için Türkiye sınırları içinde biraz kısıtlı. Daha çok yurtdışı seyahatlerimde mümkün olabiliyor.

2010’a giriyoruz. 2000’den bu yana, son 10 senede hayallerinizin ne kadarı gerçekleşti?
Hayalimdeki birçok şeyi gerçekleştirdim. Gerçekleştirmeye de devam ediyorum. Bu 10 yılın bana kattığı en önemli şey tecrübedir, diye düşünüyorum. Çünkü 30’lu yaşlardan 40’lı yaşlara geçiş, hele ki yoğun iş hayatında, bir sürü şey öğretiyor insana.

Bir işletmeci olarak sizin en çok tercih ettiğiniz içki nedir?
Benim tercihim votkadır ağırlıklı olarak. Premium votkaların hepsi diyebilirim hatta.

Yeni yıla girerken insanların duygusal kararları oluyor. Sizin için de söz konusu mu? Mesela evlenmeyi düşünüyor musunuz yeniden?
Ben ne işin, ne aşkın planını, programını yaptım. Hayatı geldiği gibi yaşamayı seviyorum. Dolayısıyla 2010’da inşallah aşık olurum ve evlenirim gibi bir çalışma içinde değilim. Gelirse yaşarım.


İETT binasında restoran
2010’da yeni projeler var mı?
Yeni birkaç mekan devreye giriyor. Hemen yılbaşının akabinde, ocak ayında Cevahir Alışveriş Merkezi’nin önündeki eski İETT binasında bir restoran açıyoruz. Aklınıza gelebilecek her tür Türk yemeğinin olduğu, aynı anda bin kişinin yemek yiyebileceği bir yer olacak. İlk kez kendi hitap ettiğimiz müşteri dışında, daha orta sınıfa yönelik, uygun fiyatlı, çok hızlı dönen bir yer yapmayı planlıyoruz.
Onun dışında ‘Ketchup Burgers’ diye bir projemiz var. Brooklyn’den hamburger ustası Oliver Deed ile beraber yapıyoruz bu projeyi. Şu anda aynı zamanda ‘Ketchup Diner’lar açma planımız var, mekan arayışı içindeyiz. Bunlar zincir olacak. Hemen onun ardından yazın gene Bodrum’da ‘Gardens Of Babylon’da yeni bir yer yapıyoruz. İsmi ‘Breeze’ olacak. Çok iyi yemeğin, çok iyi ambiyansın satıldığı, biraz orta yaşa hitap eden, eğlencenin daha sakin olduğu bir mekan. Özellikle Yunanistan’daki o kültürü taşımak istedik. Yunanlı şeflerle anlaştık. Kendinizi Yunanistan’da hissedeceğiniz bir yer olacak. Yine haziran başı gibi Kıbrıs’ta büyük bir eğlence kompleksi hazırlıyoruz. Bunun dışında da kesinleşmemekle beraber Mısır’da, İskenderiye bölgesinde, Kıbrıs’takine çok benzer bir proje üzerinde çalışıyoruz.

Yazarlar