07.08.2013 - 19:34 | Son Güncellenme:
Yazı: Veronique HylandFotoğraflar: Thomas Whiteside
ABD’nin yeni keşfi İngiliz rock yıldızı Rita Ora, yuvasına geri dönüyor ve çakıllı Londra sokaklarında Paris couture’ünün en güzel parçalarıyla poz veriyor.
Kuzey Londra’nın bilinmeyen bir köşesindeki Kentish kasabasında iki küçük kız, ayakta konuşuyor. Gösterişsiz tuğla evlerin fon oluşturduğu sokakta bir kadın; muhteşem Giambattista Valli Couture bir tuvalet, iğne topuklu yüksek ayakkabılar ve kelebekli iğnelerle süslü bir duvakla poz veriyor. Stilistler, asistanlar ve videografların beraberinde, onun önünde eğilmiş bir adam, elinde gümüş renkli yansıtıcı bir disk tutuyor. Kızlar için sanki uzaylılar mahallelerine inmiş gibi.
Kadın birdenbire, büyüleyici elbisesiyle kızların yanına geliyor ve onlarla konuşmaya başlıyor. Her ikisine de özenle yapılmış saçından birer kelebek iğnesi çıkarıp hatıra olarak veriyor ve “Bunları ceketlerinize takabilirsiniz” diyor.
Mizacı cazibesinin parçası
Birkaç saat sonra mavi ipekli Shanghai Tang pijamalarının içinde makyaj sandalyesinde otururken Rita Ora, Kosova-Priştine’den yeni göç ettiği o zamanlarda idollerinden biriyle karşılaşmış olsa nasıl hissedeceğini düşünüyor. Aklına gelen en yakın şey, sekiz yaşında gittiği Spice Girls konseri. Ora’nın mizacı cazibesinin bir parçası. Şimdi 22 yaşındaki İngiliz pop yıldızı; hip hop, dubstep ve kökleri pub sahibi bir baba ve psikiyatrist bir anneyle yetiştiği batı Londra sokaklarına uzanan dans etkilerini karıştırıyor (kız kardeşi Elena, onun menajer takımının parçası).
Rita Ora, bir bakıma Pygmalion’ın yeniden yapımı olan başlangıç hikayesini anlatmanın tam ortasında. Bu hikaye hip hop’un Henry Higgins’i olan Jay-Z’in, Ora’yı New York’a çağırmasıyla başlamış: “Jay’le 18 yaşımda tanıştım; ancak 15 yaşımdan beri Londra civarında sahneye çıkıyordum. Londra’daki Sylvia Young Tiyatro Okulu’ndan mezun olduktan sonra New York’a uçup zamanımızın en büyük müzik dahilerinden biriyle tanışabileceğimi asla düşünmezdim.”
Jay-Z’in onayı, üç single’ının -ünlü parti marşları Hot Right Now, How We Do (party), R.I.P- liste başına ulaştığı İngiltere’yi fethetmesinde ona yardımcı oldu. Kendinden önceki sayısız İngilizin yaptığı gibi Rita da, gözlerini ABD’ye dikmiş. İkinci stüdyo albümü ve Amerika’daki ilk çıkışı için Dave Hynes ve Mark Ronson’la çalışıyor ve 90’ların rapçilerinin etkilerini bu çalışmaya dahil ediyor.
Kendi türünü oluşturdu
Moda hususunda Ora, hip hop’la gösterişli tarzı birleştiren bir “melez tür” ortaya çıkardı. Bu vahşi tarza örnek olarak; neon yeşil eşofman takımıyla zımbalı Christian Louboutin topuklular, timberland’lerle takımlanan bir pembe shakuhachi ve gösterişli tişört üzerine Burberry Prorsum takım verilebilir. Röportaj sırasında Pyrex Vision’dan ve daha yüzlerce sokak markasından veya Balenciaga’daki Alexander Wang randevusundan bahsederken çok rahat. Fakat tam bir gösterişli kıyafetbağımlısı. Geçen senenin MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde, tıpkı gençlik yıllarında yaptığı gibi pazarlıkla aldığı gül yaprağı işlemeli bir Marchesa elbise giydi.
Rita, kendini tasarımcı Georgina Chapman’ın defilesinde bulduğunda kader müdahil olmuş: “Bu hikayeyi şu ana kadar kimseye anlatmadım. Ona gittim ve ‘Ben Rita, tanıştığımıza memnun oldum; elbisenizi giymeliyim’ dedim. O da ‘Hangi elbise?’ dedi. 10 milyon tane elbiseleri var. ‘Bakın, elbiseniz telefonumun ekran koruyucusunda var. Bu kırmızı elbise, bedenime olmak zorunda.” Bu cesur kızdan etkilenen Champman, ölçülerini almak için onu stüdyosuna davet etmiş.
Kısa süre öncesine kadar bütün gardırobu ikinci el dükkanlarından alınanlardan oluşuyordu. Ancak bu işi bir tasarımcıya bırakmak zorunda kaldı. Pucci’den Peter Dundas, 2013 turnesi için Ora’nın gardırobunu, kamuflaj takımlardan volümlü tuvaletlere kadar her şeyle donattı. Rita şimdi bütün gün aklında dolanan ve duruma çok uygun olduğunu düşündüğü Drake şarkısını mırıldanıyor: “En dipten başladık, şimdi buradayız.”
Yazının tamamı Elle ağustos sayısıyla birlikte verilen Haute Couture ekinde.