02.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
ilgili haberleri yazılı ve görsel medyada görmüşsünüzdür. Ben size okumadıklarınızı, görmediklerinizi yazmak istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'i kutluyorum öncelikle. Antalya'yı bir marka şehir haline getirmeyi başardı. Menderes Türel son üç yılda Antalya'ya ve festivale büyük ivme sağladı. Tabii festivalin başarısında TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil ile ekibinin, Menderes Türel'in sağ kolu Serkan Tuzcu ve Erol İşbilir'in rolünü de unutmamak gerek. Festivalin tüm konuklarının ulaşımını, geçen yılki gibi bu yıl da iki başarılı iş kadını Şaziye Kocademir ile Özlem Ertanrıkulu'nun sahibi olduğu VIP Service yaptı. Bence bir teşekkür plaketini de Şaziye ve Özlem hak ediyordu, ikisi de muhteşemdi; VIP Service'intelefon numarası: (242) 323 82 65. İki günlüğüne Antalya'ya kaçamak yaptım. Hayır tatile değil, Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne gittim. Festival ile Gelelim Antalya'daki gece yaşamına. Yarım asırdır hizmet veren '7 Mehmet Et ve Balık Restaurant'ı Altın Portakal Film Festivali'ne gelen ünlülerin yine değişmez adresiydi. Bergüzar Korel'den Halit Ergenç'e, Fatih Akın'dan Vildan Atasever'e, Nejat İşler'den Ceyda Düvenci ve Meltem Cumbul'a kadar pek çok ünlünün basın danışmanı ve menajeri olan ID İletişim'in patroniçesi Ayşe Barım ile gittim 7 Mehmet'te kalamar kafalı mücver 7 Mehmet'e. Yanımızda şöhreti yurt dışına taşan Kemas Giyim'in patronu Kemal Subaşı, meslektaşım Rahşan Gülşan, Antalya Belediyesi Satın Alma Müdürü Serkan Tuzcu, eşi Merve, festivalin ses ve ışık düzenini kuran 'Şen Işık ve Ses'in patronu Hasan Şenkal ile eşi Keriman da vardı. Siparişlerimizi, Hakkı ağabeyin yakışıklı oğlu Mehmet'e bıraktık. İki gün önce Sezen Aksu gelmiş. Hakkı Ağabey'in özel hazırladığı, içinde her türlü mevsim sebzelerinin ve baklıyatın olduğu, bulgurdan yapılan 'Sezen Aksu' pilavından bir tencere yemiş, gitmiş. Bu sezonun en gözde mezesi, ıspanaktan yapılan kalamar kafalı mücver geldi önce. İki tabak yedik. Ardından yine mönünün yenilerden tereyağlı yoğurtlu ıspanak, sıcak şakşuka, pırasa (ki bu lezzeti annemin yaptıklarında bile zor bulurum) geldi masaya. Ana yemek olarak grida ızgara ile grida kelle buğulama vardı. Hepsigüzeldi de finalde ikram edilen tahinli-kaymaklı, fırında yapılmış cevizli kabak tatlısı beni bitirdi; muhteşemdi. Müdür Mehmet Demirkol iki şişe soda getirdi de rahatladım! 7 Mehmet her zaman olduğu gibi zirvede. Telefon numarası (0242) 238 52 00. Antalya'da genelde Sheraton Otel'de kalırım. Bu kez arkadaşlarımın methettiği The Marmara'yı tercih ettim. Çok da memnun kaldım. The Marmara teknolojik bir bina. Kendi çevresinde çok yavaş bir hızla dönüyor. Yatarken karşınızda deniz oluyor, kalktığınızda dağ manzarası ile karşılaşıyorsunuz. Yaşamak lazım. İlginç. Havuzda çılgın animasyonlar, kulak zarınızı patlatan müzik yok. Bu anlamda dinlenmek için de ideal. Genç personel saygılı ve başarılı. Mutlu oldum kısacası. Bu arada binada 13'üncü kat yok. 12'den 14'e geçiliyor. Bu turistler düşünülerek yapılmış. Çünkü Hristiyanlar dini inançları nedeniyle 13'ün uğursuz olduğuna inanırlar. Bir de otelin karşısında 'Kaptan Tekel Shop' var. Sahibi Serkan Sarıbaş. Otelin ekstralarından kurtulmak istiyorsanız Serkan'da iğneden ipliğe her şey var. Selamımı iletin yeter, ilk akşam Serkan, güzel eşi Merve ve tüm grup 7 Mehmet'ten çıkıp gece alemine hızlı bir dalış yaptık. Eğlence Lara'ya kaymış. Bütün popüler gece kulübü, lokanta ve barlar orada sıralanmış. Hepsinde erkek şarkıcı hakimiyeti var. Erkan Güleryüz, Murat Tekyıldız, Erdinç, Birol, Erkin Koray, Antalyalıları müziğe doyuruyor. İstanbul'un eğlencesini aramazsınız orada. O gece yarım saat The Jolly Joker, Pub XL, Geceler erkeklere emanet The Room Sunset ve Emre Ergani'nin İstanbul'daki popüler kulübü Blacck'in şubesi olan Antalya Blacck'e uğradım. Serkan, bir akşamüstü Kemal ile beni Atatürk Parkı'na götürdü. Geçmiş yıllarda bırakın gezmeyi, tinercilerin ve balicilerin saldırısına uğrayacağım diye, karşı kaldırımdan geçtiğim bir yerdi orası. Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel 'ağaçların kesilerek doğanın katletildiği' iddialarına, muhalefetin çıkardığı tantanaya rağmen izbe bir yerden cennet yaratmış. Eski basketbolcu Güray Kenan'ın açtığı 'The Big Man'de oturduk. Güray hayatı burada yeniden keşfettiğini söyledi. Çadırda çay keyfini isteyenler Paşaçadırı'nı, nargileyi, klasik müzik eşliğinde içmekten hoşlananlar Yamaç'ı, doğu yemeklerini özleyenler Gaziantep Restaurant'ı seçebilir. Çin mutfağı China Garden'da, ıstakoz ve balık Balık Evi'nde, fajita, et, değişik deniz ürünleri Latin müziği eşliğinde Mexicana Cantina Bar'da, et ve balık Vedat Bey Restaurant'ta yeniyor. Harika. Değişmeyen kalitesi, yemekleri, servisi ile eski 29'un yerine açılan, Murat Altınpınar ile Hasan Yılmaz'ın sahibi olduğu, cumartesi gecesi yemek yediğim Clup Arma'da muhteşem. Hasan Yılmaz-Cemal Ayvaz'ın mekanı İstanbul Blacck'in şubesi Antalya Blacck, Mustafa Aşaoğlu'nun sahibi olduğu Dedeman Oteli'nin içindeki Aura Live, rockseverler için Jolly Joker, canlı müzik dinlenen ve büyük ilgi gösterilen Erdinç'in sahneye çıktığı Faslı Avare'yi unutamam. Ece Tombul'un lokali The Room Sunset iyi yemek ve kaliteli şarap için aranan adres. Zaten lokantası Antalya sosyetesinin favori yerlerinden biri. Kazan Restaurant ve Neyzen de keyifli yerler arasında. Atatürk Parkı'nda yeni bir hayat Festivalden notlar... Ekstralarını ödemediler Altın Portakal Film Festivali'nin açılış gecesinin sunucularından olan ve Kanal D'nin reyting rekorları kıran dizisi 'Binbir Gece'nin Bennu'su Ceyda Düvenci kaldığı otelin ekstralarını ödememiş. Festivalin bu yıl Altın Portakal ödüllü sanatçısı Özgü Namal da esktralarını festival komitesine bırakanlardan. 'Acaba' diyorum 'Ceyda yeni bir aşkın, Özgü de kazandığı Altın Portakal'ın heyecanı içinde ekstraları unuttular mı?'. Hillside Su Otel'de düzenlenen partide Cem Yılmaz'ın çevresinde kadınlar ordusu vardı. Cem hepsine laf yetiştiriyordu ama yüzünün kızarmasına bakılırsa rahatsız olmuştu. Birilerinin, sevgilisi Cansu Dere'ye laf taşımasından korktu galiba. Sonunda Cansu'nun menajeri Ayşe Barım imdadına yetişti de Cem rahat nefes aldı. Hayranları kadınlar 9 arabalık konvoy İtalyan asıllı ünlü yönetmen Frank Coppola'yı Antalya'da kaldığı sürece 9 arabalık bir konvoy takip etmiş. Fakat Coppola o kadar mütevazı ve sevimliymiş ki, hiç kapris yapmamış. Bir öğle yemeğinde de medyayı atlatarak Pamir Demirtaş ve Engin Yiğitgil ile Lara'daki Kazan Restaurant'a gidip midesine ziyafet çekmiş. POSTA SEND yaz boşluk bırak yorumunu 3270'e yolla. Mesajlar 2 SMS/4 kontörle ücretlendirilmektedir. sdudek@posta.com.tr Yorumlarınızı bekliyoruz