Türkiye, dizi ihracatında ABD’den sonra ikinci. Dizi sektörü için iyi bir şey bu. Seyircinin her şeyi hızlı tükettiği bir dünyada değil bu pazarı büyütmek, muhafaza etmek bile zor. Çünkü insanlar da izleye izleye “dizi gurmesi” oldu. O yüzden de yapımcılar ve kanallar için yeni bir dizi tutturmak her geçen gün zorlaştı.
Bu yayın döneminde dizi tutturma konusunda sorun yaşamayan tek televizyon kanalı TRT oldu. Yayınladığı her yeni dizinin reytingi TRT yönetiminin güldürdü.
Peki, nasıl oldu bu?
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, bu başarının altında yatan sırları şöyle açıkladı:
“Akademisyenlerden oluşan Yayın Strateji Merkezi’ni (YSM) kurduk. YSM’nin yaptığı araştırmalar sonunda Türkiye’nin ne tür dizi ve programa ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor, ona göre de içerik oluşturuyoruz.
Artık yapımcılardan gelen tekliflere göre dizi yapmıyoruz. YSM’nin araştırmasından çıkan sonuca göre biz konuları belirleyip yapımcılara veriyoruz. Bir araştırmadan şöyle bir sonuç çıkmıştı:
‘TRT’nin izlenmese de muhakkak haftada bir tamamen pozitif hava veren bir aile dizisine ihtiyacı var.’
Vatandaş TRT’den bunu istiyor, bekliyor. Biz de bundan cesaret alarak Mustafa Çiftçi’nin eserlerinden ‘Gönül Dağı’nı yaptık. Seyirci çok sevdi bu diziyi. YSM’nin ‘Türkiye’de girişimciliği nasıl daha fazla teşvik edebiliriz?’ araştırmasından çıkan sonuç üzerine ya ‘Gönül Dağı’ndaki o girişimcilik modelini biraz daha büyüteceğiz ya da girişimcilik üzerine yeni bir dizi yapacağız.
YSM’nin ‘Türkiye’de eğitim sistemi’ anketine göre bir dizi, ‘Tarım’ araştırmasına göre bir program yapabiliriz.”
Türk klasiklerinden yeni yapımlar yolda
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, “Kalk Gidelim’den ‘Masumlar Apartmanı’na yüksek reyting alan dizilerinin Yayın Strateji Merkezi’nden çıktığını açıkladı ve ekledi:
“YSM’nin çalışması üzerine şehirden köye göç üzerine bir proje yapalım dedik. ‘Kalk Gidelim’ böyle bir projeydi. Öyle başladı, ama tarım kısmı zayıf kaldı orada.
‘Masumlar Apartmanı’nın şöyle bir hikâyesi var. Yaptığımız saha araştırmasında şunu gördük. ‘İmkânım olsa psikoloğa giderim’ ve ‘Ayıplanmasam danışmanlık alırım’ diyen tahminimizin çok üstünde insan çıktı. Gülseren Budayıcıoğlu’nun eserlerinden TRT’ye en uygunu ‘Masumlar Apartmanı’ydı, onu çektik. YSM’de edebiyat uyarlamaları üzerine bir çalışma yaptık, bitti. Son bir toplantıyla hangi edebiyat uyarlamalarını dizi ve film yapacağız, ona karar vereceğiz.
Yeni sezonda TRT ekranlarında Türk klasiklerinden yeni edebiyat uyarlamalarının film ve dizileri olacak.”
Çalışan kadın ‘Yetersiz’ çalışmayan ‘Değersiz’!
İbrahim Eren, “TRT Yayın Strateji Merkezi’nin yaptığı kadın araştırmasından çok değerli sonuçlar ortaya çıktığını söyledi. Eren’e göre, o araştırmanın dediği şu:
“Toplumda kadına iki tür psikolojik şiddet var.
Bir ‘yetersizlik hissi’, iki ‘değersizlik hissi’.
Nedir bunlar?
Çalışan kadına ilk soru: ‘Çocuk var mı, kim bakıyor, evle kim ilgileniyor?’
Çalışan kadına ‘yetersizlik hissi’ veren sorular bunlar.
Ev kadınına da ilk soru: ‘Ne mezunusun, çalışmayı düşünmüyor musun? Ona da ‘değersizlik hissi’ veriyorsun.
Kadınlar bu iki hissin arasında sıkışmış kalmış durumda. Bu yüzden kadınların üzerinde ağır bir baskı var.
Dizilerde bu sıkışmayı rahatlatacak neler yapabiliriz üzerinde çalışıyoruz.”
Bakü’ye basın daveti TRT’ye kaça mal oldu?
TRT, Türkiye’nin Euro 2020 kapsamında Galler ve İsviçre maçları için Bakü’ye iki ayrı grupta basın mensubu götürdü.
Bunun lafının edileceğini bildiğim için sordum İbrahim Eren’e, bir basın mensubunun maliyeti ne oldu TRT’ye? Bakü’ye davet ettikleri basın mensupları için TRT’nin kasasından bir kuruş çıkmadığını söyleyen Eren, “Yayıncı kuruluşuz, o yüzden maç biletlerini UEFA bedava verdi. Ulaşım ve konaklama giderleri için iyi bir reklam müşterimiz olan ETS ile barter yaptık” dedi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bazen, bir kelebeğin ömrü kadardır hayat. Ne kırmaya gelir, ne de kırılmaya.” (Mevlana)