07.11.2012 - 23:25 | Son Güncellenme:
UFUK KAAN ALTIN/kaan.altin@milliyet.com.tr
Hani bir mekâna girersiniz daha önce hiç gitmediğiniz, görmediğiniz. İçinizi bir neşe kaplar, tanıdık gelir orası size. Yormaz, üzmez sizi; içinizi bir sıcaklık kaplar hemen... Akıntıburnu Balık Lokantası, işte böyle bir yer. Döşemesinden perdesine, servis takımlarından masa-sandalyesine bir ağırbaşlılık, bir düzen hakim etrafa. Garsonlar işinin ehli, ilgili, bilgili... Şef Kenan Usta, genç, yeniliklere açık, maharetli. Yani hem atmosfer güzel, hem mutfaktan gelenler, hem de servis. Buraya kadar her şey yerli yerinde, tek sırıtan daha doğrusu yoran ayrıntı mekânın loşluğu. Yanlış anlaşılmasın, ben severim ama herkes sevmeyebilir.
Başyapıtları lakerda
Soğuk deniz ürünleriyle başlıyoruz. Artık her balık lokantasında servis edilen levrek marine’i pas geçiyorum. Onun yerine levrengi dedikleri, bir çeşit levrek sarmadan tadıyorum. Deniz ürünleriyle doldurulmuş, lezzetli ama ‘olsa da olur olmasa da olur’ kategorisinde benim için. İlginç bir lezzetle tanışıyorum sonra: Narlı maydonoz salatası... Bir de Çanakkale domatesinden söğüş rica ediyorum. Bol zeytinyağlı, balsamik sirkeli ve limonlu. Harika... Soya soslu uskumruları utandırmıyor. Taramaysa sınıfta kalıyor. Mayonezi fazla kaçmış, taramanın tadı alınmıyor. Ama bir ürün var ki, artık kolay kolay bu lezzetle bulmanın neredeyse imkanı yok: Lakerdaları... İnanılmaz bir nefasette. Kendileri yapıyorlarmış... Bu bahsi kapatmadan bir arkadaşımdan alıntı yapayım; “Meyhanenin iyisi beyaz peynirinden anlaşılır” demişti, balık lokantasına da uyarlayabiliriz kolaylıkla. Akıntıburnu Balık, bu konuda da başarılı.
Balıkların şahını kaçırmayın
Ara sıcak olarak levrek lokma, pazı sarma, koca bir güveçte gelen balık köftesi, kalamar ve ahtapot ızgaranın yanı sıra tereyağında sotelenmiş irice karideslerden tadıyorum azar azar. Pazı sarma, meraklısının aklını başından alır. Köfte ve ızgaralar lezzetli ama o kadar. Karides tatsız, tereyağı, sarımsak, kekik ve pul bibere rağmen olmamış. Ustanın suçu yok, malzeme o kadar. Levrek lokmaysa benim sevdiğim bir tat değil, zira ne levreğin hayranıyım ne de balığın sosa bulanmasının.
Malum lüfer mevsimi. Ölçmeden yemiyoruz; bu sene balık da lüfer de bol neyse ki. Masada sevgili dostlarım Aylin (Kement) ve Neslihan da (Aydemir) var. Onlar çatalın ucuyla tadıyorlar bu enfes balıktan. Hem üzülüyorum hem de seviniyorum; üzülüyorum çünkü ikisi de ne kaçırdığının farkında değil, seviniyorum çünkü koca balık bana kaldı!
Lafı çok da uzatmaya gerek yok aslında. Akıntıburnu Balık Lokantası, birkaç küçük tolere edilebilir aksaklık dışında övgüyü hak ediyor. İşlerini sevdikleri belli. Bu aşk, müşteriye de geçiyor, başarı da kendiliğinden geliyor...
40 YILI AŞAN TECRÜBEBu şık mekânın tarihi eski aslında. 1967 yılında açılmış. Yaklaşık 3 yıldır da Azderoğlu bünyesinde Akıntıburnu Balık adıyla hizmet veriyorlar. Manzaraları enfes, tecrübeleri sabit. Öğle servisinde indirim yapıyorlar müşterilerine. Ayrıca ekonomik set mönüleri de var.
GÖZÜNÜZ KORKMASIN FİYATLAR UYGUN
Soğuklardan başlayalım. Deniz ürünlü mezeler, 7 TL’den başlıyor. Levrek marine’in porsiyonu 10, lakerdanın adeti 14 TL. Deniz börülcesi, patlıcan salatası, pilaki gibi meyhane mezelerinin fiyatlarıysa 6-10 TL arasında değişiyor. Pazı sarmanın adedi, 4 TL. Sıcaklara gelince; tereyağında karidesin ederi 18 TL. Kalamar ızgaranın adeti 9, köfte 5 TL. Ben tatmadım ama deniz mahsüllü makarna da yapıyorlarmış, porsiyonu 30 TL. Tatlıların porsiyonu 7-12 TL arasında. Anlayacağız Akıntıburnu Balık, fiyatlarıyla da üzmüyor.
Adres: 1. Bebek Cad. No: 115 Arnavutköy
Tel: 0 212 263 48 29 www.akintiburnu.com