11.01.2024 - 00:07 | Son Güncellenme:
Allah'n her şeye hakim olduğunu anlatan bu sure Müslümanlar için ayrı bir yeri vardır. Dinlemesi okuması oldukça faziletlidir. Bu sebeple pek çok kişi tarafından merak edilir. Tebareke, Münciye, Nunciye, Himayike, Vakiye Suresi olarak da bilinir.
Mülk Suresi (Tebareke) Okunuşu
1.Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve 'ala kulli şey'in kadiyrun
2.Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).
3.Ellezî halaka seb'a semâvâtin tibâkâ(tibâkan), mâ terâ fî halkır rahmâni min tefâvut(tefâvutin), ferciıl basara hel terâ min futûr(futûrin).
4.Summerciıl basara kerrateyni yenkalib ileykel basaru hâsien ve huve hasîr(hasîrun).
5.Ve lekad zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr(saîri).
6.Ve lillezîne keferû bi rabbihim azâbu cehennem(cehenneme), ve bi’sel masîr(masîru).
7.İzâ ulkû fîhâ semiû lehâ şehîkan ve hiye tefûr(tefûru).
8.Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
9.Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
10.Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
11.Fa’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashâbis saîr(saîri).
12.İnnellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi lehum magfiratun ve ecrun kebîr(kebîrun).
13.Ve esirrû kavlekum evicherû bihî, innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
14.E lâ ya’lemu men halaka, ve huvel latîful habîr(habîru).
15.Huvellezî ceale lekumul arda zelûlen femşû fî menâkibihâ ve kulû min rızkıhî, ve ileyhin nuşûr(nuşûru).
16.E emintum men fîs semâi en yahsife bikumul arda fe izâ hiye temûr(temûru).
17.Em emintum men fîs semâi en yursile aleykum hâsıbâ(hâsiben) fe se ta’lemûne keyfe nezîr(nezîri).
18.Ve lekad kezzebellezîne min kablihim fe keyfe kâne nekîr(nekîri).
19.E ve lem yerav ilât tayri fevkahum sâffâtin ve yakbıdne, mâ yumsikuhunne illâr rahmân(rahmânu), innehu bi kulli şey’in basîr(basîrun).
20.Em men hâzâllezî huve cundun lekum yansurukum min dûnir rahmân(rahmâni), inil kâfirûne illâ fî gurûr(gurûrın).
21.Em men hâzâllezî yerzukukum in emseke rızkahu, bel leccû fî utuvvin ve nufûr(nufûrın).
22.E fe men yemşî mukibben alâ vechihî ehdâ em men yemşî seviyyen alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
23.Kul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem’a vel ebsâra vel ef’idete, kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
24.Kul huvellezî zeraekum fîl ardı ve ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).
25.Ve yekûlûne metâ hâzâl va’du in kuntum sâdikîn(sâdikîne).
26.Kul innemâl ilmu indallâhi ve innemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).
27.Fe lemmâ raevhu zulfeten sîet vucûhullezîne keferû ve kîle hâzâllezî kuntum bihî teddeûn(teddeûne).
28.Kul e raeytum in ehlekeniyallâhu ve men maıye ev rahımenâ fe men yucîrul kâfirîne min azâbin elîm(elîmin).
29.Kul huver rahmânu âmennâ bihî ve aleyhi tevekkelnâ, fe se ta’lemûne men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
30.Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye'tiykum bimain me'ıynin.
Mülk Suresi Arapça Yazılışı
Mülk Suresi Türkçe Anlamı (Diyanet Meali)
1. Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter.
2. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
3. O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
4. Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
6. Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!
7. Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
8. Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
9. Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.
10. Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler.
11. Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
12. Fakat daha görmeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükâfat vardır.
13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
14. Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
15. Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
16. Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
17. Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
18. Andolsun ki, onlardan öncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
19. Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) rahmân olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.
20. Rahmân olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkârcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.
21. Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.
22. Şimdi (düşünün bakalım), yüz üstü kapanarak yürüyen mi (varılacak) yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?
23. (Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!
24. De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız.
25. "Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gerçekleşecek)?" derler.
26. De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
27. Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
28. De ki: Allah beni ve beraberimdekileri (sizin istediğiniz üzere) yok etse veya (öyle olmayıp da) bizi esirgese, (söyleyin bakalım) inkârcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?
29. De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
30. De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?
Mülk Suresi Fazileti
Peygamber Efendimiz, bu sureyi okuyanların kabir azabından korunacağını ifade buyurmuşlar (Tirmizî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 9; Şevkânî, V, 296), bu sebeple cenazelerin ardından bu sûrenin okunması âdet olmuştur. Bu hadisi, “sûreyi okuyup amel edenlerin, kabir azabını gerektiren günahlardan uzak duracağı ve böylece azaptan kurtulacağı” şeklinde anlamak da mümkündür. Mülk Suresi ile ilgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in pek çok hadis-i şerifi bulunmaktadır.
Peygamber (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilir: "Kur'an'da otuz ayetlik bir sûre var, bir adama şefaat eder ve o kişi mağfiret olunur, O "Tebâreke" sûresidir" (Tirmizi, Fedâilil-Kur'ân 9; Ebu Davud, Salât, 322; İbn Mâce, Edep, 52).
Mülk Suresi Konusu
Sûre genel olarak Allah Teâlâ’nın varlığı ve birliğini, azametini, evrendeki hükümranlığını, tek tanrı ve tek yaratıcı olduğunu, hayatın ve ölümün var ediliş amacını ve öldükten sonra dirilmeyi konu edinmektedir. Sûrede ayrıca insanlığın ilâhî vahyin uyarıcılığına muhtaç olduğuna işaret edilmekte, bunu kabul etmeyenlerin karşılaşacakları kötü sonuçla ilgili uyarılar yapılmaktadır.
Mülk Suresi Ne İçin Okunur?
Tebareke Suresi olarak da bilinen Mülk Suresi vefat eden kişilerin arkasından okunmaktadır. Peygamber Efendimizin hadislerinde de geçen bu surenin vefat eden kişilerin ardından okunması durumunda kabir azabını gerektiren günahlardan uzak duracağı ve böylece azaptan kurtulacağına inanılıp okunması tavsiye edilmektedir.
Amme Suresi
Bismillahirrahmanirrahim
1. Amme yetesâelûn(yetesâelûne).
2. Anin nebeil azîm(azîmi).
3. Ellezî hum fîhi muhtelifûn(muhtelifûne).
4. Kellâ se ya'lemûn(ya'lemûne).
5. Summe kellâ se ya'lemûn(ya'lemûne).
6. E lem nec'alil arda mihâdâ(mihâden).
7. Vel cibâle evtâdâ(evtâden).
8. Ve halaknâkum ezvâcâ(ezvacen).
9. Ve cealnâ nevmekum subâtâ(subâten).
10. Ve cealnâl leyle libâsâ(libâsen).
11. Ve cealnân nehâre meâşâ(meâşen).
12. Ve beneynâ fevkakum seb'an şidâdâ(şidâden).
13. Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ(vehhâcen).
14. Ve enzelnâ minel mu'sırâti mâen seccâcâ(seccâcen).
15. Li nuhrice bihî habben ve nebâtâ(nebâten).
16. Ve cennâtin elfâfâ(elfâfen).
17. İnne yevmel faslı kâne mîkâtâ(mîkâten).
18. Yevme yunfehu fîs sûri fe te'tûne efvâcâ(efvâcen).
19. Ve futihatis semâu fe kânet ebvâbâ(ebvâben).
20. Ve suyyiratil cibâlu fe kânet serâbâ(serâben).
21. İnne cehenneme kânet mirsâdâ(mirsâden).
22. Lit tâgîne meâbâ(meâben).
23. Lâbisîne fîhâ ahkâbâ(ahkâben).
24. Lâ yezûkûne fîhâ berden ve lâ şerâbâ(şerâben).
25. İllâ hamîmen ve gassâkâ(gassâkan).
26. Cezâen vifâkâ(vifâkan).
27. İnnehum kânû lâ yercûne hısâbâ(hısâben).
28. Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ(kizzâben).
29. Ve kulle şey'in ahsaynâhu kitâbâ(kitâben).
30. Fe zûkû fe len nezîdekum illâ azâbâ(azâben).
31. İnne lil muttakîne mefâzâ(mefâzen).
32. Hadâika ve a'nâbâ(a'nâben).
33. Ve kevâıbe etrâbâ(etrâben).
34. Ve ke'sen dihâkâ(dihâkan).
35. Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ kizzâbâ(kizzâben).
36. Cezâen min rabbike atâen hısâbâ(hısâben).
37. Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâr rahmâni lâ yemlikûne minhu hitâbâ(hitâben).
38. Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ(saffen), lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ(sevâben).
39. Zâlikel yevmul hakku, fe men şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben).
40. İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yanzurul mer'u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ(turâben).
Nebe Suresi Türkçe Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
1. Birbirlerine hangi şeyi sorup duruyorlar?
2. O büyük haberi mi?
3. Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.
4. Hayır; yakında bileceklerdir.
5. Yine hayır; yakında bileceklerdir.
6. Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı?
7. Dağları da birer kazık?
8. Sizi çift çift yarattık.
9. Uykunuzu bir dinlenme yaptık.
10. Geceyi bir örtü yaptık.
11. Gündüzü bir geçim-vakti kıldık.
12. Sizin üstünüze sapasağlam yedi-gök bina ettik.
13. Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.
14. Sıkıp suyu çıkaran (bulut)lardan 'bardaktan boşanırcasına su' indirdik.
15. Bununla taneler ve bitkiler bitirip-çıkaralım diye.
16. Ve birbirine sarmaş-dolaş bahçeleri de.
17. Şüphesiz o hüküm (fasl) günü, belirlenmiş bir vakittir.
18. Sur'a üfürüleceği gün, artık siz dalga dalga geleceksiniz.
19. O sırada gök açılmış ve kapı kapı olmuştur.
20. Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.
21. Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.
22. Taşkınlık edip-azanlar için son bir varış yeridir.
23. Bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardır.
24. Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.
25. Kaynar sudan ve irinden başka.
26. (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,
27. Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
28. Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
29. Oysa Biz, herşeyi yazıp saymışızdır.
30. Şimdi tadın. Size artık azaptan başkasını arttırmayacağız;
31. Gerçek şu ki, muttakiler için 'bir kurtuluş ve mutluluk' vardır.
32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.
33. Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar.
34. Dopdolu kadehler.
35. İçinde, ne 'boş ve saçma bir söz' işitirler, ne bir yalan.
36. Rabbinden bir karşılık olmak üzere yeterli bir bağış(tır bu).
37. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi Rahman olan (Allah); O'na hitap etmeye güç yetiremezler.
38. Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.
39. İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüş yolu edinsin.
40. Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim" diyecek.