Fenerbahçe, bu gece öyle bir futbol sergiledi ki, adeta tüm sezonun özeti oldu.
Bu maç ve bu sezon artık geride kaldı. Maçı yorumlamaya dahi gerek görmüyorum, zira şu iyiydi, bu kötüydü, şundan yenildi, bundan kötü oynadı diyerek sizlerin değerli zamanını almayacağım.
Ama sezonu özetlemek adına birkaç cümle edelim. Sorunun ne olduğunu 20 haftadır yazdık, yine yazalım.
Doğrudur; takım yeterince motive değildi. Taktik disiplin yoktu. Hız ve çabukluk yoktu. Pas becerisi yoktu. Kolektif ve kompakt oyun yoktu. Gol pozisyonu azdı. Gol pozisyonlarını değerlendirebilen yoktu. Teknik yoktu. Fizik güç ve kondisyon yoktu. Fenerbahçe takımında sezon başından beri bunlar zaten yoktu.
Devre arasından üç hafta evvel yazmaya başlamıştık, bu iş Pereira ile olmaz diye.
Bazen takipçilerimiz yaptığımız yorumlara çok kızıyor, ancak biz futbolla yatıyor ve kalkıyoruz. Araştırma yapan, istatistiksel analiz yapan, futbolun bilimsel gerçeklerine kafa yoran insanlarız.
Pereira ile neden olmayacağını futbolseverlere anlaşılır bir dille anlatmaya çalıştık.
Geri planda, Pereira' nın ne olduğunu ve olmadığını, ne yapıp ne yapamayacağını bilerek yaptık bunu. Pereira' nın ne yapmaya çalıştığını, mevcut antrenman sistemini, Fenerbahçe' nin neden ilk başta bocalayıp, sonra savunmayı oturtup, sonra düşüşe geçip, tekrar yükseldiğini ve tekrar düştüğünü biz biliyoruz.
"Tactical Periodization" diye bir kavram var ve Pereira' nın çalıştırdığı her takımında bu sistemi uygulamaya çalıştığını ancak bunun ancak çok iyi bir kadro ve komple futbolcular ile başarılabileceğini, bu sistemi dünyada en iyi Mourinho' nun uyguladığını ve Pereira' nın bu kadro ile ve bu ülke koşullarında bunu başarı ile uygulayamayacağını biliyorduk.
Portekiz kökenli bu sistemi, Türkiye' de ilk kez Carvalhal Beşiktaş' ta denedi ve başarısız oldu. Pereira peşinden geldi. Zira bu ligin yapısı, takımların futbol sistematiği, sertlik, ve fiziksel mücadelenin ağırlığı, tactical periodization' ı kaldırmaz.
Sezonun daha 18. haftasında "Tactical Periodization" sistemi Fenerbahçe' de olmaz, uymaz, yanlış desek, başta spor yazarları, herkes şaşkın şaşkın bakardı bu ne dilde konuşuyor diye. Bir tek Vitor Pereira' nın kendisi ve birkaç teknik adam anlardı neyi kast ettiğimizi.
Futbol ve Fenerbahçe uleması, hep destek tam destek uğruna gerçekleri ve bilimselliği ayaklar altına alırken, biz de bu tür teknik tanımlara takılmadan, basit bir dille açıklamaya çalıştık neden "Pereira ile olmayacağını". Kalan tüm haftada da bunu, basit bir dille anlatmaya çalıştık.
Fenerbahçe' nin son birkaç haftaki zayıf takımlar karşısındaki çıkışı yine aldatıcı idi. Bir kış güneşi idi. Aldanan aldandı, biz yine olmaz dedik. Olmayacağını kesin olarak biliyorduk.
Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım, kendisini öven ya da yeren, medyatik spor yazarları yerine, futbolun bilimsel yönünü, istatistiğini, dünya futbolunu ve futbol sistemlerini iyi bilen bizler gibi yazarları takip etse, bizlerden faydalanma yoluna gitse, bizleri toplayıp istişare etse, 18 yılda 3 şampiyonluk fazla alırdı.
Fenerbahçe 1-0' lar ile kör topal giderken de, 4-0' lar ile kazanırken de iyi futbol oynamadı. Vitor' un tactical periodization' ı (bir antrenman ve maç sistemi) için uygun kadro yoktu elinde. Bu kadro başka şekilde oynatılmalı idi. Antrenman sistemi farklı olmalı idi, farklı yüklemeler yapılmalı idi. Taktik sistemi, İlk 11 tercihleri, farklı olmalıydı.
Başkan Aziz Yıldırım, sene başı Terraneo ve Vitor Pereira modeli ile aslında doğru olanı yapmış, ancak yanlış hoca/sportif direktör seçimi yaparak, hoca- kadro uyumunu sağlayamamıştı. Kendisine Vitor' u önerenler, belli ki Vitor' u ve Türkiye' yi iyi tanımıyordu. Portekiz, Yunanistan ve Türkiye liglerinin farkını bilmiyordu.
Elbette adeta kulüpte sabahlayan, kulübün geleceği için gece gündüz projeler üreten, inşaatların bile adeta başında duran, kulübün geleceği olan 1 Milyon Üye Projesi için adeta şehir şehir gezen, kulübün geleceği için hayatını ortaya koymuş bir Başkan' dan herşeye yetişmesi, hep doğru kararı vermesi, hep doğru insanlar ile çalışması beklenemezdi. Birileri yanında olmalı, yol göstermeli, değer katıcı tavsiyeler vermeli, doğruya işaret etmeliydi. Yalnız bırakılmamalıydı. Birileri, kulübü en az kendisi kadar sahiplenmeli, ona destek olmalıydı.
Olmadı. Yapılamadı. Ya da sayın Başkan doğru adamlar ile bir türlü bir araya gelemedi.
Futbolda, dün yoktur. 2015-2016 futbol sezonu bu maçla tamamlanmıştır. Beşiktaş haklı bir şampiyonluk elde etmiştir. Şimdi Fenerbahçe için geleceğe bakma zamanıdır.
Futbolda dün yoktur. Yarın vardır.
Fenerbahçe' de sayın Başkan' ın ilk yapacağı, futbol bilgisi üst düzey, gerçekten kulübe perspektif kazandırabilecek, akıllı ve görgülü insanları, motive ederek etrafına toplamasıdır. Eski futbolcular (büyük saygı duymakla birlikte), Terraneo gibi eskimiş, işi bağlantıları ile götüren, perspektifi sadece transfer olan spor adamları veya eskiden tanıdığı menajer- simsar kılıklı insanlar ile bu işler bir yere gitmez.
Modern futbol değişti. Farklılaştı. Bu farklılığı anlayan insanlardan bir "stratejik, mali, sportif ve idari yeniden yapılanma" ekibi kurması gerekiyor. Kulübe kendisine destek olacak kurmaylar alması gerekiyor. Kendisine sağlam bir danışman ekip oluşturması gerekiyor.
Çok iyi bir sportif pazarlama (sport marketing & sport property marketing) ekibi oluşturması gerekiyor. Yabancı hoca, yabancı futbolcu yerine, bu işlerden iyi anlayan yabancı uzmanlara kapıyı açmalı, onları kulübe kazandırmalı. RvP' ler yerine bu tür adamlara ihtiyacı var bu külübün.
Danışman ekipte yer alabilecek, 1 TL bile talep etmeden, gece gündüz kendisi ile çalışabilecek, yargılarına güvenebileceği, gerçekten kulübe katkı sağlayabilecek insanları bulmalı. Bu insanları nerede iseler bulmayı başarmalı. Bence isterse 1 ay içinde böyle bir ekibi toplar.
Başkan' ın çeşitli sebepler ile istemediği kurumsallaşma veya kurumsal yönetimden bahsetmiyorum. Profesyonel yönetimden bahsetmiyorum. Fenerbahçe' de bu denendi, pek başarılı olmadı.
Bahsettiğim, tıpkı kendisi gibi Fenerbahçe sevdalılarından, amatör ruhlu ancak profesyonel anlayışlı bir vizyon ekibi oluşturması. Sportif, mali, endüstriyel ve idari yeniden yapılandırma strateji ve kararlarını bu ekip ile birlikte vermesi. Bu ekibin kulüpte kalıcı olmasını sağlaması.
Bir nevi çağdaş futbol trendleri, endüstriyel futbol, sport marketing, yetenek yönetimi, futbol sistemleri, vb. konularda uzman olan, vizyon ve bilgi sahibi olan kişilerden bir danışma heyeti oluşturmasını öneriyorum. Kendisi bu konularda bilgili kabul, ancak böyle bir ekibin çok faydasını görecektir. Böyle bir ekip ile omuzlarındaki yükü paylaşma imkanı bulacaktır.
Fenerbahçe' de böyle bir ekibin desteği ile operasyon için vakit kaybı olmamalı. Fenerbahçe Yönetimi, gelecek 10 yılın yapılanması için yarın sabah düğmeye basmalı.
Fenerbahçe' nin gelecek 10 senesi şimdiden planlanmalı. Bir stratejik plan yapılmalı. Dünya kulübü olmak için, stratejik, idari ve sportif tüm adımlar bugünden düşünülmeli, en detayına kadar istişare edilmeli.
Gelecek yıllarda Fenerbahçe bayrağını dalgalandırma işi, Fenerbahçe' yi geleceğe taşıma yükü, sadece sayın Aziz Yıldırım' ın omuzlarına bırakılmamalı. Bu kendisine de haksızlık. Bu yükün altına girecek insanlar, kulübe kazandırılmalı. İşin doğrusu bizzat sayın Başkan tarafından davet edilerek, kazandırılmalı.
Mali başarı sportif başarı olmadan düşünülemez. 3-4 senede bir şampiyon olarak, endüstriyel futbol geliri elde edilemez. Sportif başarı için de kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yapılmalı, bu sportif planlamalar; Fenerbahçe' nin 1 Milyon Üye, Gebze 3 Temmuz Akademisi Spor Tesisleri, Üniversite, Banka, gayrimenkul geliştirme projeleri gibi son derece isabetli projeler ile desteklenmeli.
Fenerbahçe ilk defa 2. olmuyor. Ancak ilk defa çok ciddi bir yeniden yapılanmaya gitmeli.
Eğer bu öneriye sıcak bakar ve gereğini yapmak için istekli olur ise, böyle bir yeniden yapılanmanın başında da bizzat Sayın Başkan olmalı.
Böyle bir stratejik bakışı var ise 2 dönem daha kalmalı. Bu geçiş döneminde ağabeylik yapmalı. Kendi kurduğu bu vizyon ekibini yani beyin takımını korumaya almalı, onlara işlevsellik kazandırmalı, yapılandırma çalışmalarında onları gece gündüz çalıştırmalı.
Böyle bir bakış açısı yok ise, herşeye kendisi yetişebileceğini düşünüyor ise, o zaman bayrağı yapabilecek birine devretmeli. Zira bir insanın her şeye tek başına yetmesi, böyle bir yeniden yapılanmanın altından ekipsiz kalkması mümkün değil.
Futbolda dün yoktur. Dünya kulübü olma hedefiniz var ise enerjinizi suçlu aramaya değil, geleceği inşa etmeye harcamalısınız. Vaktinizi, gelecek 10 senenin tasarımını yapmaya harcamalısınız.
Fenerbahçe mali açından kazanmalı, sportif başarı elde etmeli, bu başarıları kaldıraç olarak kullanıp daha büyük mali gelirler elde etmeli, bu mali gelirler ile daha büyük sportif başarılar kazanmalı ve bu bir döngü haline gelmelidir.
Bunun için sport marketing ve futbol takımı yapılanması üzerinde çok ciddi çalışmalar yapmak gerek.
Bunlar zaten yapılıyor, zaten iyi profesyoneller bunlar ile uğraşıyor, hatta Başkan bizzat uğraşıyor savlarının arkasına saklanmadan, artık gerçek bir yapılanmaya gitmenin vaktidir. Sav diyorum zira, benim bahsettiğim, bugün yapılandan farklı şeyler. Daha evrensel, daha bilimsel, daha sosyolojik, daha teknik çalışmalar.
Tekrar ediyorum, bunun için adanmış bir ekip gerekiyor.
Bu sezonun kalan 2 haftasında, hep bu konular üzerinde yazmaya devam edeceğim.
Beni lütfen takip etmeye ve görüşlerinizi paylaşmaya devam edin.
twitter: @bertankaya