20.12.2021 - 13:05 | Son Güncellenme:
Anadolu’da yaşamış uygarlıklara ait çeşitli eserleri barındıran ülkemiz bu eserleri insanlığın ortak malı kabul ediyor. Sahip olduğumuz bu büyük miras, evinde yani ait olduğu topraklarda kalarak gelecek nesillere aktarılmayı hak ediyor. Kültürel değerlerimizi koruma ve sahiplenme bilinci oldukça önemli olmakla beraber koruma ve sahiplenmenin hukuki boyutu olduğu da bilinmeli. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına ilişkin cezai yaptırımlar öngörüyor. Bu kanuna muhalefet halinde verilecek cezalar 65-75. maddeler arasında düzenlenmiş durumda.
Kanun kapsamında öngörülen cezai düzenlemeler şöyle:
Korunması gerekli taşınmaz nitelikteki tarihi eserlerin yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar para cezasıyla cezalandırılır.
Kültür ve tabiat varlıklarını yasal süre içerisinde mazereti olmaksızın bildirmeyen ve bildirim yükümlülüğüne bilerek aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yasal sürelerde ilgili makamlara bildirilmeyen tarihi eserleri satışa sunan, satan, veren, satın alan, kabul eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar para cezası ile cezalandırılır.
Tarihi eserleri yasaya aykırı olarak yurt dışına çıkaran kişi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar para cezası ile cezalandırılır.
Tarihi eser bulmak amacıyla izinsiz kazı veya sondaj yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. İzinsiz olarak define araştıranlar üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kişinin bu suçları işlemek suretiyle bulduğu kültür varlığını soruşturma başlamadan önce mahallî mülkî amire teslim etmesi hâlinde, mahkeme verilecek cezada üçte ikisine kadar indirim yapabilir.
İzinsiz olarak define araştıran kişinin, hakkında kovuşturma başlayıncaya kadar, kendisini bu fiili işlemeye gerekli cihazları temin etmek suretiyle sevk eden kişilerin kimliklerini açıklaması ve yakalanmasını sağlaması hâlinde, mahkeme verilecek cezada indirim yapabileceği gibi, ceza verilmesine yer olmadığına da karar verebilir.
Tarihi eser kaçakçılığı kapsamında kalan suçlar nedeniyle el konulan taşınır kültür ve tabiat varlıkları müzeye teslim edilir.
Belirtmek gerekir ki ülkemiz, inanç bakımından her din için değerli ve kutsal kabul edilen yerler ve eserlerle dolu. Yeni bir yılı karşılamak üzereyken Aziz Nikolaos, herkesin bildiği adıyla Noel Baba’nın da Hristiyan inancı açısından önemli olduğu herkesçe biliniyor. Bu sebeple de İtalyan denizci tüccarların, 1087 yılında Aziz Nikolaos’un kemiklerini Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi’nden çalıp İtalya’nın Bari kentine götürüldüğü kesinleştirilemese de anlatılıyor. Myra’da (Demre) piskopos olup çocukların “koruyucusu” ve “sevindiricisi” olarak ünü tüm dünyaya yayılan Aziz Nikolaos’a ait olduğu sanılan geride kalmış bir kısım kemik ise bugün Antalya Müzesi’nde korunuyor. Bugün eski eser kaçakçılığını önlemek için caydırıcı düzenlemelerin bulunduğunu ifade ettik. Kültür varlıkları ait olduğu yerlerde kalmalı ki anlam ve değerini yitirmesin.