21.11.2022 - 01:11 | Son Güncellenme:
Dr. Av. Muhammed Hardalaç
Dr. Av. Muhammed Hardalaç- Saltanattan Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan görkemli bir tanık... Tüm ihtişamıyla varlığını devam ettiren Türkiye’nin en büyük sarayı Dolmabahçe... Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. Batı anlayışı ile tasarlanan Dolmabahçe Sarayı, 7 Haziran 1856 tarihinde kullanıma açılmış. Osmanlı’nın son dönemlerine dek devlet işlerini yürütme amacıyla kullanılmış olup 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 1924 yılında çıkarılan 431 sayılı Kanun’la “Padişahlık sarayları, kasırları ve emakini sairesi dâhilindeki mefruşat, takımlar, tablolar, asarınefise ve sair bilumum emvali menkule millete intikal etmiştir” şeklindeki madde ile Osmanlı Dönemi’nde padişahlara ait olan diğer köşk, kasır ve saraylar gibi Türk milletine ait olduğu kabul edilmiştir. 431 sayılı Kanun’un ardından 1925 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesi ile Milli Saraylar adı altında yeni bir yapılanma kurulmuştur. “Milli saray” statüsü verilen sarayların önemli kısmı Milli Saraylar Müdürlüğüne bağlanmıştır. Söz konusu müdürlük ise Maliye Bakanlığı’na bağlanmıştır. Ancak 1933 yılında Milli Saraylar Müdürlüğü, Bütçe Kanunu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlanmış ve 1983 yılında çıkarılan 2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı Kanunu ile Milli Saraylar Daire Başkanlığı şeklinde yeniden düzenlenmiştir. 1984 yılında Milli Saraylardaki temel hizmetler için özellikle bakım, onarım, tamirat gibi işlerin yapılabilmesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Vakfı kurulmuştur. Günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı adı altında görev yapmaktadır. Topkapı Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Şale, Küçüksu Kasrı, Aynalıkavak Kasrı vb. yerler ile Ulu Önder’imizi yâd etme, sonsuz saygı ve sevgimizi sunma vesilesi ile kapak konusu olan Dolmabahçe Sarayı da Milli Saraylar Başkanlığına bağlıdır.
Önemli bir tanık
Devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, 1927-1938 yılları arasında aralıklarla sarayda dört yıl kalmış, çalışmalarını buradan yürütmüştür. Tüm görkemi ile topraklarımızda yer alan Dolmabahçe Sarayı, tarihin sırlarına şahitlik ettiği gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde aramızdan ayrılışına da şahitlik etmiş olup 1984’te müze-saray olarak ziyarete açılan bu sessiz tanık, tarihin izlerini görmek üzere sizleri beklemektedir.
“Mustafa Kemal’i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı! Yine bizimle beraber her yerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın Yaşıyor damar damar yüreklerde.” (Ümit Yaşar Oğuzcan) Saygı, minnet ve özlemle...