19.09.2024 - 03:55 | Son Güncellenme:
Kazı Başkanı Balcı, kazıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: "Yerleşme, Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e, yani Neolitik Dönem’in erken evresine tarihleniyor. Yerleşme alanında gelen tarihler, günümüzden önce 9 bin 600-9 bin 300 aralığına karşılık geliyor. İşlik alanından gelen tarihlendirmeler de günümüzden önce 9 bin 300 ile 9 bin 50 arasına denk geliyor. Dolayısıyla höyük üzerinde en az 550 yıllık Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihlendirilen verilerin olduğunu şimdiden biliyoruz. Kazı çalışmalarımız devam ettiği süreçte daha eskiye tarihlendirilen verilerin geleceğini de tahmin ediyoruz.”
Sırçalıtepe'nin konumunun obsidiyen kaynaklarına yakın olması açısından önem taşıdığını vurgulayan Balcı, bu konumundan dolayı höyüğün bölgede obsidiyen işliği ve yerleşme ilişkilerine dair veri verebilecek tek yerleşim alanı olduğunu kaydetti.
Günlük aktiviteleri anlaşılıyor
Balcı, höyüğün şu anda Niğde'nin en eski yerleşik hayatını gösteren verileri barındırması açısından da dikkati çektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: "Höyükte bulunan obsidiyen aletler, gündelik aktivitelerinde ne işlerde kullanıldığını anlatmakta. Ok uçları, avcılık faaliyetlerinde kullanıldığını gösteren alet gruplarımız. Kesici aletler ise hasat işlerinde kullanılmış olabilir. Kazıyıcılar özellikle deri ve ahşabın işlenmesinde kullanılmış aletler. Delici aletler yine deri, ahşap gibi bazı materyalleri delme işlerinde kullanılan aletler olarak söyleyebiliriz. Sonuç itibarıyla bütün günlük aktivitelerinde neler yaptıklarını obsidiyen aletlere bakarak söyleyebiliyoruz. Sırçalıtepe'de yaşayanlar, obsidyeni günlük hayatın aktivitelerinin birçok alanında kullanmış."
Höyükte, çeşitli aletlerin ve birtakım sembolik eşyaların yapımında perlit gibi diğer volkanik kayaçların yanı sıra hayvan kemiklerinin de kullanıldığını ifade eden Balcı, hayvanların kemiklerinden yapılan "biz" (sivri uçlu bir alet) ve iğnelerin sepetçilik ve çeşitli delme işlerinde kullanıldığını söyledi. Balcı, bölgede en fazla koyun ve keçi, sonra sığır daha sonra geyik, tavşan, tilki, kuş ve küçük kemirgenlere ait kemiklerin bulunduğunu bildirdi.
Bitişik düzende yapılar var
Mimari kalıntıların olduğu alanda, kerpiç duvarlı ya da taş ve kerpicin bir arada kullanıldığı duvarların bulunduğu dörtgen planlı, bitişik düzende yapıları ortaya çıkardıklarını belirten Balcı, yapıların içerisinde fırın ya da ocak olarak adlandırdıkları pişirme alanlarının da yer aldığını söyledi.