04.11.2020 - 07:03 | Son Güncellenme:
MUSTAFA ANIKLI
Hem güzel günler yaşadı, hem de çileler çekti Sakaryaspor...
Bir dönemin “futbol markası” haline gelmişti yeşil-siyahlılar...
Fenerbahçe, 103 golle rekor kırmışsa, Sakaryaspor’dan giden Oğuz, Aykut, Turan ve Serdar’ın emeği büyüktü. Aynı döneme denk gelen kaleci Engin İpekoğlu, Beşiktaş ve Fenerbahçe için ayrı bir değerdi. Tuncay Şanlı, Fenerbahçe’ye transfer olurken, Sakaryaspor’un belki de parlayacak son yıldızı olduğunu hiç bilmiyordu.
Her Anadolu takımının baş ağrısı olan maddi sıkıntı, onların da yakasına yapıştı. Bela bir değildi ki; 1999 oldu, depremi yaşadı... 2002-2003 sezonunda trafik kazasıyla lige havlu attı.
Özelleşen ilk kulüpler arasında bulunan Sakaryaspor’un hisseleri, CİNE5’in sahibi bulunan Erol Aksoy’a satıldığında, birçok kişi “Borçlar ödenecek, dertler bitecek” düşüncesindeydi. Ama işler kötü gidince taraftar da tepki gösterdi. Ve zoraki nikah sona erdi.
“Yandım Allah!” diyerek kurtulmak da zor oldu, kurtarılmak da... Belediye, yine birçok Anadolu takımında olduğu gibi kurtuluş reçetesi oldu. Sonrasında yine dernek tarafından sahip çıkıldı. Kısacası gitti, geldi, gitti, geldi.
Yıllar yılları takip etti, ancak Sakaryaspor için Süper Lig tam bir hayal idi. Tıpkı, Kocaelispor, Eskişehirspor, Bursaspor, Boluspor ve diğerleri için olduğu gibi...
Ne oldum delisi olan yöneticiler, yanlış üzerine yanlış yaptı; faturayı ödemeden bırakıp kaçtı.
Her sene, transferi açan kahraman(!) oldu, her sene onlarca transfer Sakaryaspor için hayal kırıklığının bir parçası oldu. Hem de hiç ders almamacasına...
Sıkışan “siyaset” kapısına sığındı, transferlerin yanında fotoğrafta bulunan, kendini “kahraman” sandı.
Bu düzlem içinde Sakaryaspor bugünlere geldi; 2. Lig’e... Birçok yıldızın altyapıdaki hocası rahmetli Ekrem Karaberber’in yeri hiç dolmadı. Geçmişin mirasını yiyenler de hiç doymadı!
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, “Pandemi döneminde genel kurul yasak” diyor ya; yanlış! Nasıl yapıldığını Sakaryaspor’a sorsunlar! 16 Ağustos’ta aslanlar gibi kongre gerçekleşti, Cevat Ekşi başkan seçildi. Üstelik paraşütle değil ama helikopterle gelip rakip olan Uğur Akkuş’a karşı... Magazin basınının ünlü yüzünün 15 milyon liralık para garantisi bile genel kurulu ikna edemedi.
Gelirler iyice azaldı, taraftar azaldı ama Sakaryaspor her daim ayakta kaldı. Şimdilik taşıma suyla değirmen dönüyor. Yine belediyelerin desteğiyle, yine onların omuz vermesiyle...
Şampiyon olur mu yoksa play-off’a kalır mı bilinmez ama Türk futbolunun Sakaryaspor gibi bir efsaneye çok mu çok ihtiyacı var.
Üstadın dediği gibi:
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya...
Vural ve Uygun’dan faydalanıyorlar mı?
Türk teknik direktörlerinin şüphesiz en renkli kişiliğidir Yılmaz Vural... Köln Spor Akademisi’nden yetişip, birçok kişinin yabancı dil bile bilmediği dönemde görev almış, ancak üç büyük takımı çalıştırma ideali hep bir hayal olarak kalmıştı.
Evet, Vural da Sakaryalı... Gün geldi yeşil-siyahlı takımı ayağa kaldırabilmek için elini taşın altına soktu ama olmadı. Çünkü ağır gelen Yılmaz Hoca değil şehrin dinamikleri oldu.
Aynı şekilde, sadece Türkiye liglerinde değil, yurt dışında da kendini kabul ettiren bir teknik adam Bülent Uygun... O da Sakaryaspor için çok uğraştı ama olmadı.
Sakaryaspor Yönetimi acaba böyle değerli iki hocadan yeteri kadar faydalanıyor mu? Mesela, yapılan transferler konusunda hiç Vural ya da Uygun’dan görüş alındı mı?
Plakası formasında!
Belki Sakaryaspor’dan değil ama Sakarya Akademikspor’dan yetişen Türk futbolunun yeni prensi; Galatasaraylı Emre Kılınç... Pamukovalı bir ailenin çocuğu olan Emre, buradan Boluspor’a geçti, sonra Sivas derken, yolu Cim-Bom ile kesişti.
Bugün liglerde olup da Sakarya’nın ekmeğini yiyip, suyunu içen sadece Emre Kılınç değil tabii ki... Mesela Alanyaspor’dan Mustafa Pektemek, Antalyaspor Kaptanı Hakan Özmert ve 1. ligde fırtına gibi esen, 7 maçta 7 gol atan Adana Demirsporlu Mehmet Akyüz...
Akyazı’dan çıkan Karaoğlan
Bugün futbol sahalarında verdiği kararlarla tartışılan, alkışlanan ya da takdiri edilen bir isim Atilla Karaoğlan... Bu sezon MHK’da sözleşmeli olarak profesyonel hakemliğe adım attı.
Sakarya’nın Akyazı ilçesinde mahalle takımı olan Akyazı Gücü’nde futbolla tanışan, daha sonra AS Akyazıspor’a geçen Karaoğlan, Kocaeli Futbol Antrenörlüğü bölümünü tamamladı. 6 yıl profesyonel ligde yardımcı hakem olarak görev alan Karaoğlan, orta hakemlik uğruna Bölgesel Amatör Lig’e inmeyi kabul etti ve bir anlamda işe sıfırdan başladı. Buradaki yönetimleriyle B, A derken, üst klasmana kadar yükseldi ve bugünlere geldi.
365 gün yaşayan stat
Yeni Sakarya Stadı, 22 gün değil, 365 gün spor yapılacak bir tesis haline geldi.
Tam 22 salonla sporculara kucak açan dev tesiste Türkiye’nin en uzun atletizm pisti de hayata geçti. Spor lisesiyle birlikte stadın alt kısmında boş alan kalmadı.
Türkiye’nin dört bir yanına statlar inşa edilirken, en büyük temennilerden biri de, “Yaşayan bir stat” oluşturma fikridir. Ama bu Sakarya’da hayallerde kalmadı. Bugün artık sporcuların çalışabildiği bir merkez olarak kentte yerini aldı.
Şehrin en büyük spor yatırımı olarak kentini gösteren stat, yılda 22 gün kullanılması yerine 365 gün hazır olarak sporcuları kucaklıyor. 22 salondan oluşan alt kısımda bütün branşlar için çalışma imkanı sunuluyor. Ayrıca stadın kale arkası bölümünün altı da, “Spor Lisesi” olarak ayırıldı. Öğrenciler 13 derslikle öğrenimlerini görecek, stat içinde de pratik çalışmalarını gerçekleştirecek.
Stadın altında ayrıca Türkiye’nin en uzun kapalı atletizm pisti hayata geçirildi. İçerisinde 100 metre uzunluğunda 6 kulvar, uzun ve üç adım atlama kum
havuzu, 2 adet sırıkla yüksek atlama sektörü, 1 adet yüksek atlama sektörü, teknik atış yapılabilecek atma sektörü ve filesi 2 adet giyinme odası ile 250 metrekarelik ağırlık salonu yer alıyor.
Bu konuda oldukça emek veren Sakarya Gençlik ve Spor İl Müdürü Arif Özsoy, bu projeyle Türkiye’ye örnek olacak bir girişimde bulunduklarını dile getirdi.
Böyle bir stadın tek eksiği, isminin başına gelecek bir sponsor... Sakarya, ticari olarak birçok fabrikaya ev sahipliği yapsa da, stadın henüz bir sponsoru bulunmuyor. Bunu gerçekleştirebilse, Sakarya’nın sporuna önemli bir mali kaynak aktarılmış olacak.
Bisiklet dostu şehir
Yıllar yılı Konya, bisikletin başkenti olarak bilinirken, Sakarya son dönemdeki çalışmalarıyla iddialı duruma geldi ve “Bisiklet Dostu Şehir” olarak dünya sıralamasında 13. sıraya yükseldi. Son yapılan Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası da bu unvanı taçlandırdı.
Eski stadında bulunan velodrom, yetiştirdiği bisikletçiler ve diğer özellikleriyle “bisiklet” sporu Konya ile özdeşleşmişti. Ancak Sakarya, son yıllarda bu konuda büyük atılım gösterdi ve kente, dünya çapında bir unvan kazandırdı. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, “Dünyada yalnızca 12 şehrin sahip olduğu ‘Dünya Bisiklet Dostu Şehir’ sıralaması için tüm kriterlerimizi tamamladık. Dünyada 12 şehirde olan bisiklet dostu şehir unvanına hak kazanan 13.’ncü şehir Sakaryamız oldu” ifadesini kullandı.
Ayçiçeği Bisiklet Vadisi de, tesis anlamında Sakarya’daki bisiklet sporuna ayrı bir değer katmakta... Son olarak geçen ay, 2020 Dağ Bisikleti Maraton Dünya Şampiyonası Sakarya’da gerçekleştirildi. Kovid-19 pandemisine rağmen dünya çapında birçok sporcu buraya gelerek yarıştı, mücadele etti.
Ayrıca Salcano Sakarya Büyükşehir Belediyesi Bisiklet Takımı da ülke çapında iddialı bir düzeye geliyor. Milli sporcuları da bünyesinde barındıran ekip, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) tarafından Kıta Takımı “Continental Team” statüsüne yükseltildi.
Aileden güreşçi
Güreş açısından da oldukça verimlidir Sakarya toprakları... Cumhuriyet tarihi boyunca birçok şampiyon çıkarmış, onların başarılarıyla mutlu olmuştur Sakarya...
Ancak son dönemin en popüler ismi Metehan Başar... Amcası Hakkı Başar gibi bir şampiyon... 2017 ve 2018’de Dünya Güreş Şampiyonu olarak Türkiye’ye altın madalyalar kazandıran Metehan, 2015 Avrupa Oyunları’nda bronz, 2017 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda gümüş, 2018 Akdeniz Oyunları’nda ise altın madalya kazandı.
Koronavirüs nedeniyle gelecek yıla ertelenen Tokyo Olimpiyatları’na kota alabilmek için mücadele eden Dünya Şampiyonu, “Amcam Hakkı Başar, Avrupa ve dünya şampiyonu ve olimpiyat ikincisiydi. Ben onun başarılarından dünya şampiyonluğunu yakalayabildim. Avrupa’da ikinci olmuştum. Amcam, ‘Ben olimpiyatta ikinci oldum, senin altın madalya alman lazım. Bizim yarım bıraktığımız işi sen tamamla’ diyor” ifadesini kullandı.
Toprak ve Bahattin, Sofuoğlu’nun izinde
Motosiklet dendiğinde ilk akla gelen isim olan, bugün TBMM çatısı altında milletvekili görevinde bulunan Kenan Sofuoğlu, profesyonel sporculuğunu tamamladı ancak boş durmadı. Yeni Sofuoğlu da izinden yürüyor; Bahattin Sofuoğlu... Diğer öğrencisi de ünlü motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu...
Kenan Sofuoğlu, “Bahattin, benim kuzenim. Küçük yaştan beri yetiştiriyorum. Motosiklete ayrı bir ilgisi var. Sofuoğlu ailesi olarak 3. kuşak motosikletçi. Şu an çok iyi bir noktaya geldi. Üzerine koyarak yükseleceğine inanıyorum” ifadesini kullanıyor. Razgatlıoğlu da, Alanya doğumlu olmasına rağmen, babası Sakarya’dan Antalya’ya gidenlerden... “Tek teker Arif” lakaplı babası da bir motosiklet kazasında vefat etti.
Olimpiyatlarda bir de hakem var
Türkiye’yi Tokyo Olimpiyatları’nda temsil edecek bir isim de Sakaryalı karate hakemi Uğur Kobaş... Dünya çapında hakem olan Kobaş, 2020 Olimpiyatı için davet aldı. Uğur Kobaş, Olimpiyatlarda karate branşında ilk Türk hakem olarak görev yapacak.
Filede temsil kızlardan
Sakarya için voleybol bir tutkuydu aslında... Yıllar önce Hisarbank Sakarya Karadenizspor, Erkekler Voleybol Ligi’nde fırtına gibi eserken, Atatürk Spor Salonu’nun tribünleri seyirciye dar geliyordu. Öylesine bir taraftarı vardı voleybolun...
Bugün ise Sakarya’yı voleybolda temsil eden tek takım var; Generali Sigorta Sakarya Voleybolspor... Sigorta Shop Kadınlar 1. Ligi B Grubu’nda mücadele vermekte... Geçen sezon Kadınlar Voleybol 2. Ligi’ni namağlup şampiyonlukla tamamlayarak 1. Lig’e yükselen kızlar, pandemi sürecinde henüz istediği gibi olamasa da kentte voleybol heyecanını yaşatacaktır.
Hendek’e Seba yakışır
Sakarya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Hendek Belediyesi, müthiş bir projeye imza attı: Süleyman Seba Spor Kompleksi...
Türk futbolunun ve Beşiktaş’ın efsaneleri arasına adını yazdıran, taraflı tarafsız herkes tarafından saygı duyulan bir spor adamının isminin, doğduğu ilçenin spor kompleksine verilmesinden daha doğal, daha yakışan ne olabilir ki... Projeyi uygulamaya koyanı da, yapacak olanı da, bu işe emeği geçen herkesi de tek tek kutlamak gerek...
Uztürk, ampute futbolun patronu
Ampute Milli Takımımız, 2017’de Avrupa Şampiyonu olduğunda, bedensel engellilerin azmini, mücadelesini, spor yapabilmek için verdiği mücadeleyi daha yakından görebilmiş, kamuoyunda ancak bu şekilde sesi duyulabilmişti. O dönemde TFF’nin “Türkiye Futbol Oynuyor” projesi kapsamında destek verdiği Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde bulunan Ampute Futbol Milli Takımı, EAFF Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası’nda şampiyon olarak göğsümüzü kabartmıştı.
Yıllardır Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Başkanı Arif Ümit Uztürk de Sakaryalı olan bir isim... Uzun yıllar Sakarya’da Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak görev yapan Uztürk, 17 Ekim’de yapılan genel kurulda Dünya Ampute Futbol Federasyonu (WAFF) Başkanı koltuğuna oturdu.