Zamana kurtkapanı
Zamana kurtkapanı
|
ÜNLÜ astrofizikçi ve yazar Carl Sagan, 15 yıl önce kaleme aldığı, 1997 yılında Jodie Foster tarafından filme çekilen "Contact (Temas)" romanında ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldı.
Sagan, romanın kurgusu gereği baş karakteri Ellie Arroway'yi bir "karadelik" aracılığıyla Dünya'dan 26 ışık yılı uzaklıktaki Wega yıldız sistemine gönderiyordu. Ancak böyle bir yolculuğun fizik kanunlarına aykırı olup olmadığı sorusu, Sagan'ı rahatsız ediyordu.
Alman Focus dergisinin son sayısında, Sagan'ın bu sorunun yanıtı için yardım istediği ABD'nin California Teknoloji Enstitüsü Teorik Fizik Profesörü Kip S. Thorne'un, roman sayesinde müthiş bir buluş gerçekleştirdiği yer aldı.
Sagan'ın sorusuna yanıt arayan Thorne, zaman yolculuğunun "karadelikler" yardımıyla yapılamayacağını belirledi.
Karadelikler "tek taraflı"ydı. Ayrıca karadeliğe giren cisme "santimetrekarede milyarlarca ton" olmak üzere akılalmaz bir çekim kuvveti biniyor du ki, bu Arroway'in anında moleküllerine ayrılması demekti.
Alternatif arayan Thorne, sonuçta bilim adamlarının bugüne kadar üzerinde ciddiyetle durmadığı "kurtdelikleri"ni farketti. "Kurtdelikleri" üzerine araştırmalarını derinleştiren California'lı bilim adamı, fiziğin en büyük dehalarından sayılan İngiliz Stephen Hawking'in "karadelikler"le ilgili teorileri, Albert Einstein'ın "görecelik (izafiyet) kuramı" ve kuantum fiziği yardımıyla yaptığı hesaplarında, zamanda yolculuğun matematik olarak mümkün olduğunu kanıtladı.
Uzay zamanın akılalmaz kuvvetler nedeniyle (iki karadeliğin, iki galaksinin çarpışması gibi) eğilmesiyle oluşan kurtdeliklerinin "çift taraflı" olduğunu belirleyen Thorne, böylece bu deliklerin bir tarafından girilip, zamanda yolculuk edilerek diğer taraftan çıkılabileceğini formüle etti. Ancak bu deliğe giren bir cismin, hiç zarar görmeden diğer taraftan çıkıp çıkmayacağı üzerindeki soru işareti halen çözülemedi. Harıl harıl bu sorunun çözümünü arayan Thorne, "Eğer kurtdeliklerinin zararsız olduğunu kanıtlayabilirsek, yüzlerce yıl önceye gidip dedelerimizin elini öpebileceği" diye konuştu.
ZAMANDA yolculuk şimdilik yalnız filmlerde yaşansa da, ABD hükümeti bu fikre ciddi anlamda önem veriyor.
ABD Hükümeti, çoğu bilim adamının "mümkün değil" dediği zamanda yolculuk araştırmaları için son olarak tam 365 milyon dolarlık bir projeye "olur" verdi. Laser Interferometer Gravity - Wave Observatory (LIGO) adı verilen projeyle, "çekim dalgalarının" görünür yapılması amaçlanıyor. 2002 yılında tamamlanması öngörülen proje sayesinde, çarpışan karadeliklerin, patlayan yıldızların oluşturduğu çekim dalgalarının resmi çekilebilecek. Böylece uzay zamandaki eğilmeler hakkında çok ciddi araştırmalar yapılabilecek.
ALBERT Einstein'in 1915'de açıkladığı "görecelik kuramı (izafiyet teorisi)", kainatla ilgili o güne kadar bilinenleri bir anda yerle bir etti. Einstein, kuramı ile düz bir çizgi halinde yol aldığı sanılan "ışığın" aslında "eğilip büküldüğünü" kanıtladı. Einstein'ın hesaplarına göre, ışık, uzayda bir yıldızın yakınından geçerken çekim kuvveti nedeniyle "yolunu değiştiriyor", dev kütleler yakınında "zaman yavaşlıyor"du. Astronomik anlamda ağır ve dönen cisimler, eksenleri çevresinde hareket ederken "zamanı" büküyor ve çevrelerine "doluyordu". Einstein bu kuramıyla, zamanda yolculuğun mümkün olabileceğini kanıtladı.
Sagan, romanın kurgusu gereği baş karakteri Ellie Arroway'yi bir "karadelik" aracılığıyla Dünya'dan 26 ışık yılı uzaklıktaki Wega yıldız sistemine gönderiyordu. Ancak böyle bir yolculuğun fizik kanunlarına aykırı olup olmadığı sorusu, Sagan'ı rahatsız ediyordu.
Alman Focus dergisinin son sayısında, Sagan'ın bu sorunun yanıtı için yardım istediği ABD'nin California Teknoloji Enstitüsü Teorik Fizik Profesörü Kip S. Thorne'un, roman sayesinde müthiş bir buluş gerçekleştirdiği yer aldı.
Sagan'ın sorusuna yanıt arayan Thorne, zaman yolculuğunun "karadelikler" yardımıyla yapılamayacağını belirledi.
Karadelikler "tek taraflı"ydı. Ayrıca karadeliğe giren cisme "santimetrekarede milyarlarca ton" olmak üzere akılalmaz bir çekim kuvveti biniyor du ki, bu Arroway'in anında moleküllerine ayrılması demekti.
Alternatif arayan Thorne, sonuçta bilim adamlarının bugüne kadar üzerinde ciddiyetle durmadığı "kurtdelikleri"ni farketti. "Kurtdelikleri" üzerine araştırmalarını derinleştiren California'lı bilim adamı, fiziğin en büyük dehalarından sayılan İngiliz Stephen Hawking'in "karadelikler"le ilgili teorileri, Albert Einstein'ın "görecelik (izafiyet) kuramı" ve kuantum fiziği yardımıyla yaptığı hesaplarında, zamanda yolculuğun matematik olarak mümkün olduğunu kanıtladı.
Uzay zamanın akılalmaz kuvvetler nedeniyle (iki karadeliğin, iki galaksinin çarpışması gibi) eğilmesiyle oluşan kurtdeliklerinin "çift taraflı" olduğunu belirleyen Thorne, böylece bu deliklerin bir tarafından girilip, zamanda yolculuk edilerek diğer taraftan çıkılabileceğini formüle etti. Ancak bu deliğe giren bir cismin, hiç zarar görmeden diğer taraftan çıkıp çıkmayacağı üzerindeki soru işareti halen çözülemedi. Harıl harıl bu sorunun çözümünü arayan Thorne, "Eğer kurtdeliklerinin zararsız olduğunu kanıtlayabilirsek, yüzlerce yıl önceye gidip dedelerimizin elini öpebileceği" diye konuştu.
ZAMANDA yolculuk şimdilik yalnız filmlerde yaşansa da, ABD hükümeti bu fikre ciddi anlamda önem veriyor.
ABD Hükümeti, çoğu bilim adamının "mümkün değil" dediği zamanda yolculuk araştırmaları için son olarak tam 365 milyon dolarlık bir projeye "olur" verdi. Laser Interferometer Gravity - Wave Observatory (LIGO) adı verilen projeyle, "çekim dalgalarının" görünür yapılması amaçlanıyor. 2002 yılında tamamlanması öngörülen proje sayesinde, çarpışan karadeliklerin, patlayan yıldızların oluşturduğu çekim dalgalarının resmi çekilebilecek. Böylece uzay zamandaki eğilmeler hakkında çok ciddi araştırmalar yapılabilecek.
ALBERT Einstein'in 1915'de açıkladığı "görecelik kuramı (izafiyet teorisi)", kainatla ilgili o güne kadar bilinenleri bir anda yerle bir etti. Einstein, kuramı ile düz bir çizgi halinde yol aldığı sanılan "ışığın" aslında "eğilip büküldüğünü" kanıtladı. Einstein'ın hesaplarına göre, ışık, uzayda bir yıldızın yakınından geçerken çekim kuvveti nedeniyle "yolunu değiştiriyor", dev kütleler yakınında "zaman yavaşlıyor"du. Astronomik anlamda ağır ve dönen cisimler, eksenleri çevresinde hareket ederken "zamanı" büküyor ve çevrelerine "doluyordu". Einstein bu kuramıyla, zamanda yolculuğun mümkün olabileceğini kanıtladı.