Yozgat'ın köyünden bir mesajla NASA’ya! 'Kağıt kalemle kodlama öğrendim'
Yozgat'ın küçük bir köyünde okuma yazma bilmeyen anne ile çiftçi babanın kızı olarak dünyaya geldi. 22 yaşındaki Elif Eda Güneş, eğitim hayatına köy okulunda başladı. 15 yaşına geldiğinde sadece kağıt ve kalem kullanarak kodlama öğrenen genç kız, attığı mesaj sayesinde kendini NASA'nın ekibinde buldu.
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Kısıtlı imkânların olduğu küçük bir köyde büyüdü Elif Eda Güneş. Her ne kadar zorlu şartlarda da olsa çocukluğunu oldukça mutlu geçirdi. Doğanın içinde hayvanların yanı başında oyunlar oynadı, geceleri yıldızlara bakarak hayal kurdu. Onun en büyük hayali her zaman çok çalışmak ve başarılı olmaktı. Henüz daha küçük yaşlarda bile dünyayı değiştirmenin hayallerini kuruyordu. Okuma, yazma bilmeyen annesine ve köydeki birkaç kadına daha okuma yazma öğretti. Bilgisayar ve interneti olmadan kağıt kalemle kodlama öğrendi. NASA’nın insansız keşif aracı için çalışan ekibin, gençlerden oluşan takımına dahil oldu. 17 kişilik bir Türk ekip içinde yer alan 22 yaşındaki Elif Eda, burada hayatının geri kalanını olumlu yönde etkileyecek yazılımla tanıştı.
"Hayatımın ilerleyen yaşlarında yazılım gibi bir teknolojinin, dünyayı değiştirmiş ve değiştirmeye devam edecek olan bir alet olduğunu fark ettim" diyen Elif Eda Güneş, "İş hayatına yazılım ile başlayıp daha sonrasında network kurmaktan hoşlandığımı fark edip hesap ve ekip yönetme tarafına geçtim. Şu anda da uzun süredir hayalini kurduğum bir sağlık projesi üzerine çalışıyorum" diye konuştu.
'6 KEZ BAŞVURU YAPTIM'
Mars keşif aracı ile ilgili olan projesi aslında yazılıma başlamasın sağlayan proje. Elif Eda, Ancha Space isimli bir ekibe dahil oldu ve o süreci şu sözlerle anlattı:
"Ben NASA'dan Umut Yıldız'a 'Bir şeyler yapmak istiyorum ama nasıl yapacağım bilmiyorum' gibi şeyler yazdım Twitter üzerinden. O dönem aslında tiyatro ile uğraşıyordum ve sürekli tiyatro provalarına gittiğim için ailem bana telefon almıştı. Benim ilk yaptığım şey de Umut Hoca'ya mesaj atmak oldu. O da desteklediği, mentörlük yaptığı ekiplerden birine beni yönlendirdi. Onun yönlendirmesiyle o ekiplere 6 kez başvuru yaptım. 'Hiçbir şey bilmiyorum ama öğrenebileceğimi biliyorum' gibi şeyler yazdım. Daha sonra Ancha Space ekibine dahil oldum. Onlar da Mars Rover Challenge’lara hazırlanan bir ekipti. Rover, gezegen keşfetmek amacıyla gönderilen araca deniliyor. Dünyada da böyle üniversiteler arasında yarışmalar oluyor. Tamamen yetenekli gençleri görebilmek için bunları yapıyorlar. Biz de hatta o yıl liseliler olarak katılmaya hak kazanmıştık, hatta dünyadaki ilk liseli ekip bizdik.”
Elif Eda Güneş, sponsorluk sorunlarından dolayı oraya gidemedi ancak bu ekip içinde yazılım öğrenmeye başladı. "Hayatımda çok fazla mücadele etmem gerekti" diyen Güneş, “Sürekli muhteşem tepkiler olmadı. İyi anlamdaki muhteşem tepkileri diyorum. Genelde biraz caydırıcı şeylerdi. Ondan sonra insanlar artık bir şeyler yaptığımı görmeye başlayınca elbette destek olmaya da başladılar. Aynı şekilde ailem de başlarda çok korkarak yaklaşıyorlardı, hiç bilmedikleri bir alan olduğu için. Benim ne yapabileceğime dair endişeleri vardı. Sonuçta yazılım elle tutulur bir şey değil, kodlar, satırlar var sadece. Onları çok endişelendiriyordu bu durum. O yüzden de ilk başlarda çok karşı geliyorlardı ama onlar da aynı şekilde artık mutlu olmaya başladılar, yaptığım şeyleri sevmeye başladılar" diye konuştu.
'ÇEVRİMİÇİ PLATFORMLARDAN DA YARARLANDIM'
Kağıt kalemle kodlama öğrenmesiyle ilgili konuşan Güneş, "Aslında temellerini attım diyebilirim, o dönem internet erişimim olmadığı için PDF aldığım python dilinin fonksiyonlarını öğrenmek için başka bir kâğıda aktararak fonksiyonları öğrendim. Hazır kodlara bakarak da nasıl konumlandıracağımı öğrenmeye çalıştım. Daha sonrasında çevrimiçi platformlardan da yararlandım" dedi.
Geliştirdiğini düşündüğü gizli buzlanma projesinin kendisi için büyük bir başarısızlık olduğunu dile getiren Güneş, “Bu projede başarısızlığı, bir projede karşılaşabileceğim sorunları ve nelere daha dikkat etmem gerektirdiğini gördüm ve bu öğrendiklerim ışığında da sağlık projeme daha bilinçli ve gerçekçi yaklaşmayı öğrendim” açıklamasında bulundu.
'O ŞİİRDEKİ HAYATI YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİM'
"İlk başlarda herkes çok karşı çıksa da şu an mutlular çalışıyor olman ayaklarımın üzerinde tek başıma duruyor olman tabii ki onları çok mutlu ediyorlar" diyen Güneş, “En son konuşmamızda babam 'Savaşmaya devam edeceksin' demişti, ondan aldığım motivasyonla devam ediyorum. Şu an yaptığım freelance işlerin dışında bir iş arıyorum. Bir yandan da projemi finansa etmek için yatırımcı arayışındayım. Yatırımcı bulduğum anda kendi ekibimi kurup sıkı bir çalışma dönemine başlayacağım” dedi.
"Sağlık projesini büyütmek ilk planlarımdan biri çok değer verdiğim ve emek verdiğim bir proje. Amacı da tamamen kadınları bilinçlendirmek bilgilendirmek ve sağlık süreçlerinde yanında olabilmek. Daha sonrası için de başka projelere kendimi fonlayabilecek seviyeye gelebilmek. Globalde tanınan iyi işler yapmış bir girişimci olmayı hedefliyorum. Tabii onun yanında da başka ülkeler görmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni sporlar denemek istiyorum. Küçüklüğümden beri Ataol Behramoğlu’nun 'Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var' şiiri gibi yaşamak istiyordum. Biraz yaklaştım ama daha çok da eksiğim var. Bu şiirde anlatılan bir hayatı yaşamak için mücadeleme devam edeceğim." - Elif Ada Güneş
'HAREKETE GEÇEN HERKES BAŞARILI OLUR'
Elif Eda Güneş, "İlham olabiliyorsam ne mutlu bana ama çok başarılı gençler, sporcular, insanlar varken ben çok küçük bir parçası olarak bulunuyorum burada. Umarım daha güzel ve büyük işler yaparak insanlara ilham olabilirim ve Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir birey olabilirim" diye konuştu.
“İnsanın kendini anlatması gerçekten zor. Sevdiğim bir felsefecinin de dediği gibi, "Kendini anlatmak, kendi dişini ısırmak gibidir'" diyen Güneş, sözlerini şöyle noktaladı:
"Savaşmaktan, başarıya emin adımlarla ilerlemekten, düştüğünüzde kalkmaktan asla vazgeçmeyin. Ben inanıyorum ki hayallerini hedefe dönüştürüp harekete geçen herkes başarılı olacaktır."