Yenidoğanlarda en sık karşılaşılan göz rahatsızlıkları
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Tayfun Bavbek; her bebeğin doğumdan sonraki ilk ayda gerçekleştirilen göz muayenesinin ardından mutlaka 1 yaşına doğru yeniden kontrole getirilmesi gerektiğini belirtti. Bu noktada ebeveynlere düşen en önemli sorumluluk ise doğuştan gelen göz hastalıkları konusunda çok daha bilinçli olmaları… Bavbek; yeni doğanlarda en sık karşılaşılan göz rahatsızlıklarını ise doğumsal katarakt, göz tansiyonu, retinablastoma, gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve prematüre retinopatisi olarak özetledi.
Doğumdan itibaren ilk birkaç ay içinde bebeklerde karşılaşılabilecek olası göz problemlerinden biri; ‘konjenital’ yani doğumsal katarakt. erken teşhis edilmediği takdirde bu rahatsızlığın ciddi anlamda göz tembelliğine yol açabileceğini ve ilerleyen dönemlerde tek tedavisinin ameliyat olduğunu vurguladı. Anne-babalara, bu rahatsızlığın belirtilerini keşfedebilmeleri açısından önemli bir ipucu veren Bavbek, “Doğumsal kataraktı test etmenin kolay bir yolu var. Çocuğunuzun fotoğrafını çekip göz bebeklerini kontrol edebilirsiniz. Tek gözde ya da iki gözde birden kırmızı yansıma yoksa bu durum; doğumsal katarakt, doğumsal göz tümörleri ya da retinablastoma gibi rahatsızlıkların belirtileri olabilir. Bu noktada ebeveynlerin dikkatli olmaları ve çocuklarının göz sağlığı kontrollerini düzenli aralıklarla yaptırmaları, erken teşhis açısından büyük önem taşıyor” dedi
Bebeklerde göz tansiyonu riski
Doğuştan gelen bir başka hastalık ise glokom yani göz tansiyon; bu noktada, “Çocuğunuz ışıktan aşırı derecede rahatsız oluyorsa, gözlerde sulanma ya da göz küresinde büyüme varsa, bu konuda da tedbirli olup göz doktoruna gitmekte fayda var” yorumunda bulundu.
Erken teşhis ile yüzde 90 oranında tedavi edilebiliyor
Gözyaşı kanalının tıkalı olması da doğuştan gelen göz rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Bazı bebeklerde gözyaşı kanalındaki tıkanıklık nedeniyle aşırı derecede çapaklanma, sulanma gibi şikayetlerin yaşanabildiğini belirten Bavbek, bu rahatsızlığın, bebek 9 ya da 10 aylık olana kadar masaj ve damla uygulamasıyla yüzde 90 oranında tedavi edilebildiğini ifade etti. Göz kanalı 10 ve 11’inci aylarda hâlâ açılmamışsa bu noktada hekimler, kanalı sonda ile açmayı tercih ediyor.
Prematüre retinopatisine dikkat!
Bavbek, bin 500 gramın altında doğan prematüre bebeklerin de doğumdan sonraki 4’üncü haftada prematüre retinopatisi denilen göz hastalığına karşı muayene edilmesi gerektiğinin altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti: “Prematüre bebeklerde göz içindeki retina damarları tam gelişmemiş olduğu için bebek, anne karnından çıkıp dış ortam oksijeniyle karşılaştığında birtakım patalojik sorunlar oluşabiliyor. Bu rahatsızlığın erken teşhis edilememesi, ileride göz kaybına varacak tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.”
Göz tembelliği tedavisinde yaş sınırı 7
Düzenli göz kontrolleri ile bebeklerde 1 yaşından önce şaşılık ve iki göz arasında numara farkının olması gibi rahatsızlıkların tespit edildiğini ve hızlıca tedavisine başlandığını söyleyen Bavbek, “Şaşılık ve iki göz arasında numara farkının olması, toplumumuzda sıkça rastlanan göz tembelliği rahatsızlığının en önemli iki nedeni… Şaşılık; uygun gözlük kullanımı ile tedavi edilemediği takdirde ikinci opsiyon ise ameliyat. Eğer çocuğunuzun gözünde kayma varsa, tam olarak odaklanamadığı için görme merkezindeki sinirler gelişemiyor. Bu da göz tembelliğine zemin hazırlıyor. Aynı şekilde iki göz arasında numara farkı varsa, tedavi için gözlük kullanımı öneriliyor. Göz numarasının ilerleyip ilerlemediğinin de takip edilmesi gerekiyor. Bu süreç ihmal edilirse, göz tembelliği ciddi bir boyuta ulaşıyor. Göz tembelliğinde, maksimum 7 yaşına kadar tedavi mümkün. Eğer zamanında tedavi sağlanamazsa, bu rahatsızlık ömür boyu kalıcı oluyor. Göz tembelliğinin kalıcı olmaması için anne-babalara düşen en önemli görev ise çocuklarını 7 yaşına gelene kadar senede bir kez göz kontrolüne götürmeleri” açıklamasında bulundu.
Ev içi kazalarda en büyük tehlike, sivri objeler
Ev içi kazalara da dikkat çeken Bavbek; özellikle okul öncesi çocuklarda bıçak, iğne, kalem, makas gibi sivri objelerin gözle temas etmesi gibi problemlerle karşılaşıldığını söyledi. Çocukların lazer pointer’lara yönelik ilgisinin de kalıcı göz rahatsızlıklarına neden olabileceğini belirten Bavbek; “Lazer pointer’ı merak ettiği için pointer’ı 1 dakika boyunca gözüne tutan bir çocuk hastamızın görme merkezinde yanık oluşmuştu. Ebeveynlerin evde olabilecek kazalara karşı da mutlaka önlem almaları gerekiyor” yorumunda bulundu.