Yeni yıla sağlam bir psikolojiyle girmenin püf noktaları

Şöyle 2021 yılı ve geçmiş yıllara baktığınızda, ne kadar çok şey değişti değil mi? Çok üzüldünüz, çok ağladınız ve mutlu oldunuz. Bir yandan salgınla mücadele diğer yandan ekonomik sorunların varlığı derken yeni bir yıl gelmek üzere. Yeni yıl için gün sayımımız başlarken hepimiz geride bıraktığımız yılın değerlendirmesini yapar, bizi bekleyen yeni yıl için yeni kararlar alır ve yeni başlangıçlar için kendimizi hazırlarız. Bu hazırlık süreci değişimi de beraberinde getirir. Kendimizle, hayatımızla ve çevremizle ilgili bir çok durumun değişmesini isteriz. Genellikle yeni yıl, yeni hafta kısacası hayatımızla ilgili aldığımız yeni kararlar, bu değişim sürecinin başlangıcı için herkes tarafından tercih edilen zaman dilimleri olur. Yeni yıla yeni kararlarla girme düşüncesi kulağa çok hoş gelse de bu kararları gerçekleştirmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Aldığımız kararlarla birlikte değişim sürecine girmek istiyoruz ancak değişimin önündeki en büyük engellerin alışkanlıklarımız ve düşünce yapımız olduğunu unutuyoruz.

HAYATA BAKIŞ AÇIMIZI BELİRLİYOR

Kendi içimizde gerçekleştirmiş olduğumuz düşünce şeklimiz, inançlarımız yaşam kalitemizi ve hayata bakış açımızı belirliyor. Hayata bakış açımız da bedenimizin korunma mekanizmasını kontrol eder ve mutlu olduğumuzda bu mekanizmanın en verimli şekilde çalışmasını sağlar. Alışkanlıklarımız gereği, hayatımızın akışı sürekli aynıysa günlerimizi bir rutin halinde geçiriyoruz demektir. Bu rutin döngüsünde şu an yaptığımız şey bizi mutlu etmiyorsa, bu durum tekrarlandıkça yine mutlu olmayacak, yaşamdan keyif alamayacağız. Burada önemli olan bizi bir kıskacın içinde hissettiren düşüncelerimizin farkına varmamızdır.

Kendinize sorun;

Bu düşüncelerin hayatıma getirdiği önemli katkılar neler?

Bu düşüncelerin hayatıma getirdiği olumsuz etkileri neler?

Şimdi neyi değiştirebilirim?

Değişim için nasıl bir desteğe ihtiyacım var?

Alacağım kararların hayatıma olumlu katkıları neler olur?

Yani bu düşüncelerimle neredeyim ve nereye varmak istiyorum ve o noktaya varana kadar nasıl bir yol haritasına ihtiyacım var sorularını iyice tanımlamak ve gerekli adımı atmak gerekir.

BAŞARININ SIRRI DÜŞÜNCE KONTROLÜNDE

Aldığınız kararları uygulama noktasında isteğiniz ama başarılı olamayacağınız konusunda bir endişeniz varsa lütfen buraya dikkat! Başarının sırrı düşüncelerin kontrolünde yatıyor. Başarılı olmanızı, isteklerinizi gerçekleştirmenizi kısıtlayan tek şey gerçekleşmesi mümkünken gerçekleşmeyeceğine inandığınız düşüncelere sahip olmanızdır. Zihninizde oluşan düşünce kalıplarınız; duygularınızı, davranışlarınızı ve tutumlarınızı yönetme biçiminizi doğrudan etkiliyor. Zihninizden geçen düşüncelerinize dikkat edin. Çünkü sizi pür dikkat dinleyen bir merkeze sahipsiniz.

BU MERKEZ HER ŞEYİ KONTROL EDİYOR

Retiküler Aktive edici Sistem. Kısaca ‘RAS’ yani düşüncelerin kontrol merkezi. Retiküler Aktive Edici sistem (RAS) beyin sapı boyunca, talamus hipotalamustan pons ve medullaya ve oradan medulla spinalise kadar uzanan alanı bir ağ gibi saran lifler ve bu liflere tutunmuş nöronlardan oluşan bir yapıdır. Bu sistem; eylemlerinizi belirleme, motivasyonunuz, dikkatiniz, gün içindeki bilinçlilik durumunuz ve bellek işlevlerinizle yakından ilgilidir. Bir şey de karar kıldığınızda ve onu hayatınızda istediğinizde o istediğiniz şey hayatınızın her alanında karşınıza çıkmaya başlar. RAS denilen bölge de hayatınızda neye odaklanırsanız, o odaklandığınız düşünce ve istekle ilgili görsel, işitsel uyaranlar karşınıza çıkartıyor. Diyelim ki aldığınız kararları uygulama noktasında başarısız olacağınıza dair bir inancınız varsa, zihniniz bu düşünceye sıkı sıkıya bağlandığı için bu başarısızlık size normal görünüyor ve ‘Aldığım kararları uygulama konusunda başarısızım’ inancına dönüşüyor. Zihninizde çoğunlukla hangi düşünceler hakimse, RAS sizi yönlendiren bilgileri filtreleyerek karşınıza çıkartıyor ve size başarısız olduğunuz her durumu gösteriyor. Çevrenizde size başarılı olacağınızı söyleyenler olsa bile bu bir inanca dönüştüğü için zihniniz geçici olarak iyi hissediyor, sonra eski alıştığı programa geri dönüyor.

FİKİRLERİNİZİ KÜÇÜMSEMEYİN, ÖNEMSEYİN

Bizler gerçekleşmesini istediğimiz şeyleri, kendimizi belirleyen unsurlara dönüştürme gücüne sahibiz. Yapmak istemediklerinizin değil, neleri yapmak istediğinizin farkına varın ve bu doğrultuda kararlar alın. Kendinize inanmalı ve kendinizi destekleyecek düşünceler oluşturmaya başlamalısınız. Fikirlerinizi küçümsemeyin, önemseyin. En küçük kararınız bile büyük başarılara yol açabilir.