SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Vatandaşlıktan çıkarılmıştı

Ne dediler...

|





Türk rock müziğinin sembol isimlerinden Cem Karaca 59 yaşında kalbine yenildi. Dün sabah 07.40'ta solunum ve kalp yetmezliği rahatsızlığı ile Bakırköy Acıbadem Hastanesi'ne kaldırılan Karaca'nın hastaneye getirildiğinde kalbinin durmuş olduğu anlaşıldı. Karaca, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Karaca'nın cenazesi bugün Üsküdar Şehit Ahmet Deresi Mescidi'nde kılınacak ikindi namazından sonra İran Mezarlığı'ndaki babası Mehmet ibrahim Karaca'nın mezarının yanında toprağa verilecek. Karaca'nın son günlerde soğuk algınlığı nedeniyle rahatsız olduğunu belirten eşi İlkim Karaca "Soğuk algınlığı rahatsızlığı vardı ama böyle bir durumu beklemiyorduk, ani oldu" dedi. Bakırköy'de yanyana evlerde oturmasına rağmen 1,5 yıldır babasıyla görüşmediklerini belirten Emrah Karaca ise şunları söyledi: "Babam Bakırköy'deki evinde kalp krizi geçirince ambulans çağırdık. Ancak ambulans 20 dakika beklememize rağmen gelmeyince taksiye binerek hastaneye getirdik. Hastanede 40 dakikalık müdahale de yanıt vermedi."

Erdoğan'dan başsağlığı
Başbakan Erdoğan, İlkin Karaca'ya gönderdiği başsağlığı mesajında, Karaca'nın vefatından büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi.

İrma Felekyan (Toto Karaca) ile Azeri Türk'ü Mehmet İbrahim Karaca'nın çocuğu olarak 1945'te dünyaya geldi. Profesyonel müziğe 1967'de 'Apaşlar Grubu'nun solistliğini üstlenerek başlayan Cem Karaca, bu grupla Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği 'Altın Mikrofon Yarışması'nda 'Emrah' parçasıyla dereceye girerek adını duyurdu. 1969 yılında Seyhan Karabay ile 'Kardaşlar Grubu'nu kurdu. Anadolu ezgilerinin pop-rock ile buluştuğu farklı bir yorum ortaya koyan Karaca, şarkı sözlerinde de toplumsal gerçekler ile yaşanılanlara yer verdi. "Kardaşlar Grubu" dağılınca, Moğollar ile buluştu. Bu grupla çıkardığı "Namus Belası" albümü, çok geniş kitlelere ulaştı. Ardından "Dervişan" adlı grubu kuran Karaca, en radikal müziklerini bu dönemde yaptı. Sanatçının "Tamirci Çırağı" ve "1 Mayıs" adlı yapıtları bu dönemde ortaya çıktı. Şarkılarında hep bozuk düzene isyan eden Karaca, daha sonra "Edirdahan Grubu"nu kurdu. 1979'da baskılar sonucu Almanya'ya gitti. 1981 yılının şubat ayında Hafta Sonu gazetesinde Karaca'nın Almanya'daki 1 Mayıs mitinginde çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Genelkurmay yurda dönerek teslim olmasını istedi. Ancak o dönmedi. Ve sıkıyönetimin 15 Temmuz 1981'e kadar verdiği sürenin dolmasıyla, Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 1985 yılında Münih'te Dört Mevsim Oteli'nde dönemin başbakanı Turgut Özal'la buluştu. Özal'ın girişimleri sonucu 8 yılın ardından 1987'de Türkiye'ye döndü. Havalimanında tutuklanacağını sanıyordu ancak tutuklama kararı kaldırılmıştı ve o, çok sevdiği vatanına özgür bir insan olarak kavuştu. Özal'la görüşmesi çevresinden çok tepki çekti. Hatta döneklikle suçlandı. Kendisi de buna şarkılarında yer verdi. Daha sonra Türk vatandaşlığını geri aldı.

  • Cahit Berkay: Sanki hissetmiş gibi, bayramın birinci günü eşi İlkim ile babasının mezarını ziyarete gittiğinde vasiyet etmiş. 'Beni babamın yanına gömün. Alkış istemiyorum, tekbirle gömün' demiş.
  • Nejat Yavaşoğlu: Bulutsuzluk Özlemi'ne yol açan insanların başında geliyor. Çok duygulu ve ince ruhlu biriydi. Muhteşem bir sesi vardı. Bugün onun şarkılarını cover yapanlar, onun yorum kalitesine ulaşamadı.
  • Kıraç: Cem Abi, Elvis Presley kadar önemli bir insandı. Hayatı boyunca lükse önem vermedi. Türkiye için herşeyini verdi ve karşılığını alamadı. Bana 'Yaptığım hataları sen yapma' derdi.
  • Bahadır Akkuzu (Kurtalan Express üyesi): Cem Karaca, her programında Barış Manço'yu anardı. Değerinden hiç şaşmadı, özel bir kişi, özel bir sesti.
  • Mehmet Soyarslan (Apaşlar grubundan arkadaşı): 1964'ten beri arkadaşımdı. Onunla birlikte hayatımın en önemli dönemlerinden biri gitti. Yapacak çok işimiz vardı.


  • Apaşlar (1967): Niksar, Zeyno, Hikaye, Emrah, Resimdeki Göz Yaşları, Kendim ettim kendim buldum
  • İngilizce: İstanbul, Why, Tears, No...
  • Long Play: Beyaz Atlı, Nem Kaldı, Kardaşlar, Yoksulluk Kader Olamaz
  • Kardaşlar (1969): Acı Doktor, Kara Yılan, Lümüne
  • Moğollar (1973): Namus Belası, Obur Dünya, Parka
  • Dervişan (1974): Tamirci Çırağı, Nerdesin, Mutlaka Yavrum, Beni Siz Delirttiniz
  • Edirdahan (1978): Safinaz, Şeyh Bedrettin Destanı...
  • 1980'den sonra; Töre, Merhaba Gençler ve Her zaman Genç Kalanlar, Yiyin Efendiler, Nerde Kalmıştık ve Bindik Bir Alamete adlı albümleri yayınlandı.



  • Öldüğünü duyduğumda açtığım müzik dolabımda ondan hiçbir iz bulamıyorum. CD'lerin ve kasetlerin muntazam konumlarında seçilmeyi beklediği bu derin dolaba hayatımın içine bakar gibi bakıyor ve orada Cem Karaca'yı arıyorum.
    İlk cildi okunup kütüphaneye teslim edilmiş ama ikinci cildi alınmamış bir roman, ikinci yarısında sıkılıp çıktığımız bir film gibi kurtulmaya çalışmışız ondan bize kalanlardan, tamamlanmamış anısından.
    O eski şarkıları arada bir dolandığında dilimize, kelime kelime hatırlıyor, sonunu getirebiliyor olsak da, yine de bir şeyleri tamamlayamamış olmanın duygusunu bırakıyordu içimizde.
    Şimdi ölümüyle bize hayatının, bizim ona biçtiğimizden daha uzun bir hikâye olduğunu gösterirken, kendi hayatlarımızın da başka yerleri olduğunu hatırlatıyor.
    78'in devrimci gençliğinin Cem Karaca'yı unutmaya, unutarak cezalandırmaya bu kadar hevesli ve hazır olması, sadece onun, onu haince yalnız bıraktığımız sürgününden "dönerek" gelmesinden, "döndüğünü" şarkılarda dile getirerek yedi düvele ilan etmesinden kaynaklanıyor olmasa gerekti.

    Göstere göstere terk etti bizi
    Bizim, biz 78 kuşağının gözünde onun esas problemi "rock değerleri"nden bütün talebimize rağmen uzaklaşmıyor olmasıydı.
    Oysa onun hâlâ sert gitar akorları eşliğinde uzun saçlarını savurduğu dönemde, biz büyük, onulmaz bir hata yaparak 68'in bize devrettiği bütün Batıcıl, kentli isyan göstergelerinin uzağına, kırsalın kültürüne çekiliyorduk.
    O şarkılarında ne söylerse söylesin bizim için "küçük burjuva değerlerini" temsil ediyordu.
    İşte zaten Cem Karaca da belki de tam da bizdeki bu yeniyetme kibrini daha o zamandan hissettiği için, ona yaptığımız bu gizli haksızlığın intikamını alırcasına neşeyle, göstere göstere terk etmişti bizi ve devrimci geçmişini.
    Artık sadece devrimciliği değil, bütün hayatı geçmişe dönüştüğüne, gözümüzde ancak böyle tamamlandığına göre bugün ondan bize kalan şeylere bakarak ona sanki haddimizmiş gibi bir değer biçebiliriz: Hepimizinki gibi büyük, küçük bir hayat ve unutamadığımız, unutulmaz şarkılar.



    YAŞAM


    Elveda gençler ve genç kalanlar!
    Havalimanında rötar işkencesi
    İstanbul'da kış güneşi
    Bugün sigarayı boykot edin
    Kadınlara özel ışıklı çanta

    © Copyright 2025

    Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.