SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Uyuyarak 400 bin lira kazanacak işçi aranıyor! 'Yatağa dikkat, beyni değiştiriyor'

2024 yılının en ilginç iş ilanı geçtiğimiz günlerde verildi: Bir yatak firması sadece uyuyarak 400 bin lira para kazanacak işçi arıyor! Ek gelir sağlamak isteyenlere de uygun olduğu belirtilen bu iş için bazı şartları sağlamak gerekiyor. "Kötü yatak uykuyu etkiler. Uykusuz kalanlar birbirlerine saldırmaya başlar" diyen Prof. Dr. Hakan Kaynak'a göre sağlıklı bir uykunun şifresi ise beynimizde saklı.

|

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Uyku düzeni ve uykunun kalitesi, hayatımızın birçok alanında önemli bir rol oynuyor. Uykusuz kalmanın, bedenimize ve zihnimize olan zararları göz önüne alındığında kalite bir uykunun önemi de ön plana çıkıyor. İşte bu nedenle İngiltere'nin en büyük yatak perakendecisi olan 'Bensons for Bed's yeni bir iş pozisyonu olan 'Baş Uyku Sorumlusu' arayışına girdiğini duyurdu. 166 mağazasıyla ülkede faaliyet gösteren firma, işe alacağı kişiden uyku kalitesini etkileyen unsurlar, kolay uykuya dalmak için yapılması gerekenler gibi geri bildirimler isteyecek. İşin sonunda uykusuzluk çekenlerin neleri yanlış yaptığı ve kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler de değerlendirilecek.

MÜMKÜN OLAN EN İYİ UYKU ARANACAK

Yine Bensons For Bed tarafından yapılan bir araştırmaya göre ocak ayının ikinci haftası, yeni bir iş arayışına girenler için oldukça popüler bir dönem olarak öne çıkıyor. Yapılan çalışma hatırı sayılır derecede fazla işçinin 'Pazar Gecesi Hüznü'nden muzdarip olduğunu, bunun da iş tatminsizliğine ve yeni fırsat arayışına yol açtığını ortaya çıkardı. Böylece şirket, kişilerin mümkün olan en iyi uykuyu almasını sağlamayı ve böylece işle ilgili stres ve uyku yoksunluğunu gidermeyi de amaçlıyor.

İş için seçilen kişinin sorumlulukları arasında yatak, yastık ve bazaların test edilmesi bulunuyor. Adayın İngiltere'de yaşaması ve pazarlama veya sosyal medya alanında ilgili yeterliliğe sahip olması gerekiyor. Görevlerinin bir parçası olarak adaylar, Bensons'ın fabrikasını da ziyaret ederek yatak ve yatak tedarik zinciri hakkında bilgi edinecek, uyku düzenini daha iyi anlamak için özel bir eğitim alacak. Bu da mesai saatlerinin tamamen uykuda geçmeyeceği anlamına geliyor. Başvuru sürecinde adayların yazılı iletişim becerilerini ortaya koyarak bu pozisyona neden uygun olduklarını anlattıkları bir içerik oluşturmaları gerekiyor. Bensons İK Müdürü Carrie Westwell, "Bu, mevcut gelirini artırmak isteyen veya daha büyük bir adım atıp kariyerini değiştirmeye karar vermeden önce yatak sektörünü tanımak isteyen herkes için mükemmel bir rol" diyor.


UYUYARAK 400 BİN LİRA KAZANACAK

İngiltere'de 2 bin işçinin katıldığı çalışmaya göre, bir çalışan yaklaşık 3 yıl sonra yaptığı işten sıkılıyor. Araştırmaya katılan işçilerin yarısından fazlası işlerinden sıkılmaya başlamalarının, pazar gecesi iş konusunda kaygılı hissetmeyle (yüzde 51) veya patronlarıyla aynı fikirde olamamakla (yüzde 32) başladığını itiraf etti. Katılımcıların yüzde 31'i stres nedeniyle yaşadığı uykusuzluğu alternatif iş aramaya başlamaya bir sebep olarak nitelendirdi. İşini değiştirmeyi düşünen katılımcıların yüzde 38'i daha yüksek maaş beklentisi içinde, yüzde 29'u iş stresinden muzdarip olduğunu kabul ediyor ve yüzde 23'ü de yeni bir şeyler denemek istiyor. 

Bu soruların ardından araştırmaya katılanlara 'hayallerindeki meslek' hakkında sorular da soruldu. Katılımcıların yüzde 50'sinden fazlası yeni bir işteki en önemli şeyin esnek çalışma saatleri olduğu konusunda hemfikirken, yüzde 30'u ise tam zamanlı bir işin tüm gün mutlu bir şekilde yatakta yatmak olduğunu söyledi. Bu sonuçlardan yola çıkan Bensons For Bed firması da ülkedeki herkesin iyi bir gece uykusu çekmesini sağlamaya yardımcı olmak için bu iş ilanını duyurdu. İlginç pozisyona seçilen kişi, 6 aylık yarı zamanlı bir görev süresi boyunca 874 saatlik özel bir eğitim alacak ve karşılığında 10 bin sterlin (yaklaşık 380 bin lira) ödeme alacak.

Baş Uyku Sorumlusu aynı zamanda, uyku konusundaki bilgi ve anlayışını geliştirmek amacıyla kötü uykuya neden olan tetikleyicileri tanıyacak ve insanların optimal uyku düzenini geliştirmelerine yardımcı olacak iyi alışkanlıkları öğrenmek için çaba harcayacak. Bu eğitimin 14 saatten fazlası 'yatakta' geçirilecek.


'KÖTÜ YATAK UYKUYU ETKİLER'

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz uyku ve uyku hastalıkları konusunda uzman Nörolog Prof. Dr. Hakan Kaynak, uzun zaman önce Türkiye’de de bazı benzer araştırmalar yapıldığını ancak çok büyük bütçeli çalışmalar olduğunu dile getirdi. Uykunun çok fazla parametresi olan bir şey olduğunu söyleyen Kaynak, “Bu testlerle neye bakılacak onu bilmek gerek. Uykunun süresine mi yoksa uykunun kalitesine mi bakılacak? Ya da uykuda bir hastalığı varsa onu iyileştirdiğine mi bakılacak. Bakılacak çok şey var. Ve bu araştırmaların karşılaştırmalı olması lazım. Dolayısıyla çok sayıda insana ve çok uzun sürelerle yapmak lazım" bilgisini paylaştı.

Dünyada yapılan çalışmaların subjektif değerlendirmelerle yapıldığına değinen Prof. Dr. Kaynak, “Seçilen kişiye 2 farklı yatak veriliyor ve bunların karşılaştırılması yapılıyor. Ancak böyle objektif, hiç bir veriye dayanmayan testlerle bazı sonuçlara varılıyor. Dolayısıyla onlar da bilimsel çalışmalar olmuyor. Bilinen bir tek şey var ki kötü bir yatak uykuyu etkiler ama yatağın kalitesinin uykunun hangi parametresinin etkilediğine dair kesin bir şey yok. İyi bir yatağa kimse kötü bir şey söyleyemez. Ancak hangi parametreyi iyileştiriyor, o parametre insanın hayatına artı olarak ne getiriyor onu söylemek pek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

'YÜZDE 25’E YAKIN EKONOMİK KAZANÇ SAĞLIYOR'

Bazı şirketlerin uzman bir uyku ekibiyle çalıştıklarını dile getiren Kaynak, “Bu uzman ekibi işe alıyorlar. Ekip, belirli bir süre iş yerinde, fabrikada çalışarak çalışanların uyku kalitelerine bakıyor. Yatakları, yorganları, yastıkları ve onun etkilerine bakıyor. Bu değerlendirmelerle vardiyaların doğru olup olmadığını ele alıyor. Hangi insanlar hangi vardiyalarda çalışmalı, vardiyada ışık düzeni nasıl olmalı, o insanlar eve gittikleri zaman nasıl yatıp kalkmalı gibi uykunun o iş yerine negatif etkilerini araştıran ve o iş yerindeki insanları uykuyla ilgili bilgilendiren bir çalışma yapılıyor” diyerek ekledi:

“Örneğin ‘pazar gecesi hüznü’ diye bir şey var. Pazar geceleri insanlar uyuyamazlar; hem hafta sonu geç kalktıkları için hem de pazartesi iş var endişesiyle uykusuz kalırlar. Bir insanın uyku saatini uyandığı saat belirler. Bu uykusuzluğun, iş yerine nasıl yansıdığına dair eğitimler verirler. Bunu dünyada birçok şirket yapıyor. Bu çalışmayı yapan firmalar yüzde 25’e yakın bir ekonomik kazanç sağlıyorlar. İnsanların yüzde 45 – 50’si sabah işe uykulu geliyor. Öğlene kadar kendine gelemiyor. Bu da iş yerinde huzursuzluklara sebep oluyor.”


‘UYKUSUZ KALANLAR SALDIRMAYA BAŞLAR’

Uykunun beyin sağlığına etkisinin tartışılmazlığına ve insanların uzun süre uykusuz kalamayacaklarına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Kaynak, “Birkaç gün uykusuz kalındığında kişide  halüsinasyonlar, hezeyanlar başlar. Düşünceleri bozulur. Bunun en güzel örneğini bir zamanlar 'Dokun Bana' ismindeki programda gördük. İnsanlar, programın sonuna doğru birbirlerine saldırmaya ve kavga etmeye başlıyorlardı. Bu uykusuzluğun kısa vade etkisi. Bir de uzun süreli uykusuzluğun getirdiği şeyler var ki işte orada demanstan damar tıkanıklığına kadar bir sürü probleme sebep oluyor. Bunun içinde bir de uyku hastalıkları var. Uzun süre uykusuz kimse kalamaz. Ancak bir uyku hastalığı varsa uzun süreli bir uykusuzluk yaşayabilirsiniz. Uyurken uykunuzun kalitesini bozacak ve sizin farkında olmadığınız uyku apne sendromu gibi, huzursuz bacak sendromu gibi hastalıklar beyin ve kalp tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olabiliyor. Uzun süreli uykusuzluğun metabolik bozukluklara, diyabete, kilo alımına ve hatta kansere bile sebep olabileceği görülüyor” şeklinde konuştu.

‘TRAFİK KAZALARINDA İKİ SAAT DİLİMİ VAR'

Yatağın kalitesinin, odanın sessizliğinin, ısının ve ışık düzeyinin sağlıklı insanlarda çok önemli olduğuna değinen Kaynak, “Toplumda çok yoğun olarak görülen, yüzde 30’lara varan bir uykusuzluk problemi var. Uykuya dalamıyorlar, uyuyamıyorlar, sabah yorgun kalkıyorlar. Bazı uyku hastalıkları var; huzursuz bacak sendromu yüzde 3-5’lerde görünüyor. Uyku apne sendromu yüzde 4.  Bunlar bir hastalık grubu için çok büyük rakamlardır. Uykusuzluk ayrıca trafik kazalarına da sebep oluyor. Onun için insanların geçmişe bakarak uykularını değerlendirmeleri ve eğer eskisi gibi dinlenmiş uyanamıyorlarsa öncelikle bunu psikolojik nedenlere bağlamak yerine 'Bir uyku hastalığım olabilir mi?' diye düşünüp üzerine gitmeleri gerekiyor" diyerek şöyle devam etti:

"Fabrikalara giden uyku uzmanları da bunu yapıyorlar. Taramalar yapıp kimde uyku apnesi var, kim uyumak için ilaç kullanıyor bunlara bakarak tedavi ediyorlar. Uyku ve uyku hastalıklarıyla ilgili bilinç düzeyi çok düşük. Trafik kazalarına bakarsanız iki tane saat dillimi vardır; birincisi öğleden sonra 15.00-16.00 arası, ikincisi de sabah 04.00 ila 06.00 arası. Bu saatler bizim açımızdan çok önemli çünkü bunlar uykunun en baskın olduğu saatlerdir."

'UYUYAMADIKÇA 'UYUYAMAYACAĞIM' KORKUSU BAŞLAR'

"Herkesin uykusu da farklı ve genetiktir. Uykuyla ilgili özelliklerimiz değiştirilemez. Bir bebeğe bakarsanız o bebek gece uyumuyorsa erişkin yaşa geldiğinde de zorluk çekecektir" diyen Prof. Dr. Kaynak, "Çocukluğunda baykuş gibi ise büyüyünce de öyle olacaktır. Bu özellikleri tanıyıp ona göre kendi sosyal hayatını belirlemesi, uyku sürelerini belirlemesi lazım. Baykuş tipi yani gece geç saatlerde yatan biri sabah erkenden başlayan bir işe aday olmamalı. 5 saat uyku ile yetinebilen baykuş tipi biri 8 saat uyumak gerekiyormuş deyip 8 saat uyumak için erkenden yatmaya çalıştığında işler bozulur. Uyuyamaz, uyuyamayınca 'uyuyamayacağım' korkusu başlar. Bu nedenle en önemlisi uykuyu tanımak, değişiklikler olduğunda bir uyku hastalığından şüphelenip durumu hafife almamak" tavsiyesinde bulundu.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.