Üst üste yüzlerce otomobil var! 20 metre inince 50 yıl geriye gidiyorlar
Dünyada tuhaf özellikleriyle öne çıkan yerler arasında öyle bir tanesi var ki her detayıyla 'pes' dedirtiyor. Çürüyen demir, yağ, antifrizle dolu bu mağarada üst üste yüzlerce otomobil var. İşte yerin 20 metre altında çekilen fotoğrafın ardındaki acı gerçek.
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Birleşik Krallık'a bağlı dört ülkeden biri olan Galler’in kuzeyinde, aslında terk edişmiş bir maden ocağı olmasına rağmen 'Kayıp Ruhlar Mağarası' olarak adlandırılan yer içinde bulundurduğu detaylarla hem mağaracılık tutkunlarının hem de sosyal medya fenomenlerinin ilgisini çekiyor. Burayı ilgi çekici kılan özelliği ise terk edilmiş ocağın zaman içinde adeta bir otomobil mezarlığına dönüşmüş olması. Artık işçilerin olmadığı, ufak bir girişe sahip olan mağara, çok sayıda ev ve çeşitli hurda eşyalara da ev sahipliği yapıyor. Peki son dönemde tekrar popüler bir ziyaret noktası haline gelen mağaranın ardındaki gerçek ne?
TIPKI BİR ZAMAN TÜNELİ GİBİ
1820’li yıllardan 1970’li yıllara kadar aktif olarak çalışan ve yüzlerce işçinin geçim kaynağı olan mağaranın içindeki terk edilmiş otomobillere ulaşmak için ziyaretçilerin tehlikeli bir rotayı izlemesi gerekiyor. Zorlu yolculuğun ardından da adeta zamanda yolculuk yaparak 1960’lı, 1970’li yıllara dönüyorlar. Yaklaşık 20 metre derinliğe sahip mağarada bu tehlikeli yolculuğu göze alabilenler, finalde suyu zümrüt yeşiline çeviren tonlarca çürüyen demir, yağ, antifriz ve plastik atıkla karşılaşıyor.
Bir hurda mezarlığını andıran mağarada bulunan araçların gizemi henüz tam olarak çözülememiş olsa da kazalara karıştıktan sonra sahipleri tarafından mağaraya atıldığı, bir süre sonra bölge yakınlarında yaşayanların da birçok eskiyen eşyasını buraya atmaya başladığı düşünülüyor. Mağaraya gidenlerin güvenlik sebebiyle tek başına hareket etmemesi tavsiye ediliyor.
Doğa fotoğrafçısı Gareth Owen da 2019 yılında artık kullanılmayan madene yaptığı gezide çok sayıda terk edilmiş otomobille karşılaştığını ifade ederek, “Gözleriniz ani ışık hüzmesine alışınca buranın büyüklüğünü fark ediyorsunuz. Üst üste yüzlerce araba var. Sanırım doğal manzaraları ve güzelliklerini fotoğraflamaya bu kadar alışkın olduğumdan, bu noktayı fotoğraflamak benim için hem acı hem tatlı bir deneyim oldu” şeklinde konuştu. Ancak yıllar içinde terk edilmiş madenin popülaritesinin artması, bazı olumsuz olaylara da sebep oldu.
'ZİYARETÇİLER ÇÖP DENİZİNE ÇEVİRMİŞ'
Geçtiğimiz günlerde 'Kayıp Ruhlar Mağarası' olarak adlandırılan terk edilmiş madene girdikten sonra konuşan mağaracı Anthony Taylor, buraya yaptığı son ziyaretin tiksindirici bir hal aldığını ifade etti ve buraya gelenlerin içeride çok büyük bir kirliliğe sebep olduğunu söyledi. Taylor, “İçerisi korkunç şekilde tahrip edilmiş. Yaklaşık 9 metreden itibaren sprey boyama başlıyor, bu çok kötüydü. Arabalara doğru uzanan ana salondaki grafitiler daha da kötüleşiyor, yerde insan dışkısı da dahil olmak üzere daha fazla çöp var. Suyun başladığı yere ulaştığınız zaman da artık sizi terk edilmiş bir bot denizi karşılıyor" dedi.
"Bu durum gerçekten iğrenç, üzücü ve cesaret kırıcı. İnsanların internette böyle yerleri görüp ziyaret etmek istemeleri, ‘Burası gidip görmek için harika bir yer’ diye düşünmelerinden kaynaklanıyor. O halde böyle yerleri neden kirletmeye devam ediyorlar, anlamakta güçlük çekiyorum." - Anthony Taylor
Terk edilmiş madenin kirletilmeye devam edildiği durumda yok olmayla karşı karşıya olduğunu ifade eden Taylor, son olarak şunu da ekledi: "Sosyal medya pek çok şeyin katili gibi görünüyor. İnsanlar geliyor, fotoğraf çekiyor ve sonra ortalığı batırıp gidiyor. Neden bu yeri herkes gelip görsün diye yok ediyoruz?"