Tutsak mektuplar!
12 Eylül askeri yönetimi döneminde Mamak Askeri Cezaevi'nde yazılan ancak sahiplerine gönderilmeyen mektuplar gün ışığına çıktı. Mektupların sahiplerine ulaşması için cuma günü bir sergi açılacak
axyas012.jpg Devrimci 78'liler Federasyonu'nu arayan bir eski cezaevi görevlisi, 1982'de Mamak 1 ve 2 kadın koğuşlarında yatan mahkûmların yazdıkları bazı mektup ve kartpostalların yakınlarına ulaştırılmadığını söyledi. 40 adet mektup ve kartpostalı, cezaevindeki görevi son bulduktan sonra yanına aldığını ve yıllardır evinde sakladığını söyleyen görevli, artık kamu görevinden emekliye ayrıldığını ifade etti. İsminin gizli tutulması kaydıyla mektupları teslim edebileceğini söyleyen görevli, federasyon yetkilileriyle bir araya geldi.Görevli, buluşmada, 26 yıl sonra bunları neden teslim etme gereği duyduğunu "Vicdani bir borç olarak bildim" diye açıkladı. Aynı görevli, mektupların sahiplerinin bulunabilmesi için kadın koğuşlarında yatan toplam 76 siyasi mahkûmun, isim, adres ve tutuklanma gerekçelerini gösteren listeyi de federasyona teslim etti. 12 Eylül askeri darbesi döneminde yaşanan insan hakkı ihlallerinin sembolü olarak gösterilen Mamak Askeri Cezaevi'nin kadın koğuşlarından 1982'de yazılan mektupların sahiplerine gönderilmediği, 26 yıl sonra açığa çıktı. Mektupların gönderilmediği, cezaevindeki görevi bittikten sonra mektupları evinde saklayan bir görevlinin Devrimci 78'liler Federasyonu'na başvurmasıyla anlaşıldı. Federasyon üyeleri, listelerdeki isimleri önce mektuplardaki isimlerle eşleştirdi. Mektup ve kartpostalların zarfları atıldığı için, içinde isim yazmayanların eşleştirmesi yapılamadı. Bu mektup ve kartpostalların sadece bir anneden kızına, bir haladan "karagözlüm" dediği yeğenine yazıldığı anlaşılabildi. Dışarıdan cezaevine gönderilen ancak mahkûmlara iletilmeyen bazı mektup ve kartpostallar da çıktı. Bunların da sahipleri bulunamadı.Kimi saç, kimi el emeği kanaviçelerle süslenen bu mektuplar, sahiplerini bulması için cuma günü sergilenecek. İnşaat Mühendisleri Odası Kültür Merkezi'nde açılacak sergiye, 1982'de kadın koğuşlarında yatan ve ulaşılabilen isimler de mektuplarını teslim alması için davet edildi. Eşleştirme yapılamadı Diğer mektuplar da açıklansın Federasyon sözcüsü Ruşen Sümbüloğlu, şunları söyledi:"Ulaşabildiğimiz isimler arasında şimdi evhanımı olan da, holding yöneticisi olan da var. Bazı mektupların kime geldiği belli. Gelirlerse alacaklar mektuplarını. Bazılarının sahiplerini ise ancak sahipleri sergiye gelirse öğrenebileceğiz. Hikâyelerini orada öğreneceğiz. Mesela saçla hazırlanmış bir kartpostal vardı. Saçın kartpostalın sahibine ait olduğunu düşünüyorduk. Bir başka arkadaşımız kartı görünce 'Bu benim saçım' dedi. Kim bilir daha ne hikâyeler çıkacak."Gönderilmeyen, sahibine iletilmeyen çok sayıda mektubun hâlâ gizli kaldığını öne süren Sümbüloğlu, "İdam edilen Mehmet Kambur, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz'ün ailelerine yazdıkları son mektuplar hâlâ teslim edilmedi. Tüm gizli kalmış belge ve mektupların açıklanmasını, sahiplerine verilmesini istiyoruz" dedi. Yaşantının tek düze olması kadar kötü bir şey yoktur herhalde. Biliyor musun Hasan? Köy burcu burcu koktu yine burnumda... Rüyama girdi geçen gün... Meral'den Sedat ağabeye Adresini kaybetmiştim, onun için mektup yazamadım. Kartın gelişi iyi oldu... Emel'den Gülgün'e Acılara rağmen onurumuzla yaşıyoruz ve yarınlara da onurumuzla başımız dimdik varacağız. Umut ile seni yan yana koyuyorum...Yüreğimi sana gönderiyorum... En güzel şarkılar henüz söylemediklerimizdir. Kardeşim Süleyman, 2 yıldır burada tutukluyum. Davam henüz açılmadı.