Tiroid ameliyatları artık iz bırakmıyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde endokrin cerrahisinde inovasyon için çalışan Genel Cerrah Doç. Dr. Özer Makay, tiroid ameliyatlarındaki büyük inovasyon hakkında bilgi verdi.
Tiroid inovasyonu: İz bırakmayan ameliyat!
Türkiye’nin ilk ağız içi – dudak altı tiroid ameliyatını olan 40 yaşındaki Fatma Başer, ertesi günü taburcu oldu ve normal yaşamına geri döndü. Kanser açısından kuşkulu nodülleri olduğu için ameliyat olan restoran işletmecisi Başer, “Öncelikle kanser riski taşıyan nodüllerden kurtulduğuma şükrediyorum, ayrıca boynumda tiroid ameliyatı izi olmadığı için de çok mutluyum.” dedi. Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Özer Makay, “iz bırakmayan tiroid ameliyatı bir inovasyondur.” dedi.
Ege Tıp Fakültesi Endokrin Cerrahisi Polikliniği’ne başvurduğunda, yapılan testler sonucu kanser riski taşıyan nodülleri olduğunu öğrenen Fatma Başer, klasik ameliyat yönteminin yanı sıra önerilen “boyunda iz bırakmayan” ağız içi endoskopik tiroid ameliyatı alternatifini kabul ederek Türkiye’nin ilk defa uygulanan “Transoral endoskopik tiroidektomi” hastası oldu. Detayları anlatılınca ameliyatı kabul eden Başer, aynı akşam yemeğini de yiyebildiğini, ameliyat sonrası hiçbir şikayeti olmadığını belirterek “İzsiz tiroid ameliyatı olmakla isabetli bir karar vermişim. Boynumda bir ameliyat iziyle dolaşmaktan rahatsız olabilirdim. Estetik olarak da anlamlı bir karar oldu.” diye konuştu.
Boyunda iz yok!
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yıllardır endokrin cerrahisinde inovasyon için çalışan Genel Cerrah Doç. Dr. Özer Makay, “Endoskopik yöntemler teknolojik ilerlemeden, yani inovasyondan gerçek anlamda nasibini aldı. Bugün inovasyon alanındaki gelişmelere paralel olarak, ağız içerisinden (transoral) endoskopik tiroid ameliyatları yapıyoruz. ” dedi. Bu yöntemle ilk olarak 2010 yılında Almanya’da ameliyat yapıldığını belirten Doç. Dr. Makay, “Bugün ise dünyanın pek çok merkezinde bu ameliyatlar uygulanıyor. Tabii ki klasik cerrahi yöntem ‘altın standart’ olma özelliğini koruyor. Açık ameliyat olarak da tanımlanan klasik tiroid ameliyatını boynun ön kısmından yaptığımız bir kesi ile gerçekleştiriyoruz. Transoral endoskopik tiroid ameliyatında ise, boyunda iz olmaksızın, ağız içerisinden, dudağın altından küçük kesilerle yapılan yöntemden bahsediyoruz.”diyerek şunları söyledi:
“Endoskop dediğimiz kamera, anatomik yapıları normalden daha büyük gösterdiğinden, hasar görme ihtimali olan paratiroid bezlerini ve ses telini uyaran siniri daha kolay tanımlıyor. Bu özellikli girişimde; dudağın hemen altından girerek özel aletlerle boyuna olan kısa mesafeye tünel oluşturuyor ve kamera eşliğinde klasik kapalı cerrahi aletler eşliğinde sorunlu tiroid bezini alıyoruz. Ses kısıklığı açık yöntemde var olduğu gibi kapalı tiroid ameliyatları için de söz konusudur. Bu riski ortadan kaldırmak için biz endoskopik tiroid ameliyatı uyguladığımız her hastanın ameliyatında sinir monitörü kullanıyoruz.”
Tiroid kanseri vakalarına da uygulanıyor
Transoral endoskopik tiroid ameliyatı, “iz istemiyorum” diyen her hastaya alternatif olarak önerilemiyor. Tiroid bezinin çok büyük olması, tiroid bezindeki nodülün 4 cm’den büyük olması, tiroid bezinin göğüs kafesinin arkasına sarkmış olması, hastanın daha önce tiroid ameliyatı geçirmiş olması ve kanserin ilerlemiş olması gibi durumlarda bu yöntem önerilemiyor. Bunun dışında kalan ve boynunda iz istemeyen tüm hastalar ağız içi tiroid ameliyatı için adaydır diyen Doç. Dr. Özer Makay, “Bu yöntem, tiroid kanserinde de uygulanabilir ve uygulanıyor da. Hatta, tiroid çevresindeki lenf bezlerinin alınması gerektiği durumlarda, kameranın yukarıdan aşağıya olan bakış açısı sayesinde, bu lenf bezlerinin de olması gerektiği gibi alınması pekala mümkün oluyor.” bilgisini verdi.