SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Tetanoz nedir, tetanozdan korunma yolları nelerdir?

Tetanoz ya da kazıklı humma adı verilen bu hastalık, kasların ağrılı kasılmaları ile karakterli, ağır seyreden ve ölüm oranı yüksek olan bir infeksiyon hastalığıdır. Peki Tetanoz hastalığından korunmanın yolları nelerdir?

|

Tetanoz yada'' kazıklı humma'', çeşitli yaralanmalar sonucu vücuda giren gram pozitif, anaerobik bir basil olan Clostridium tetani’nin toksini ile meydana gelen, kasların ağrılı ve tonik kasılmaları ile karakterli, ağır seyreden ve ölüm oranı yüksek olan bir infeksiyon hastalığıdır.

TETANOZ NASIL BULAŞIR?

Clostridium tetani,doğada yaygın olarak toprakta,hayvan ve insan dışkısında, dış etkenlere dayanıklı, sporlu formda bulunur. Çivi diken, kıymık batmaları, toprakla kirlenmiş alet yaralanmaları, trafik kazaları ve özellikle yetersiz yara bakımı tetanoz infeksiyonu açısından risk taşır.

TETANOZ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Tetanozun; yaralanmadan sonra ilk belirtilerin oluşmasına kadar geçen inkübasyon süresi 2 – 60 (ortalama 7-14) gündür.ancak kirli ve nekroze ,yabancı cisim içeren yaralarla oluşan tetanozda,fazla miktarda toksin oluşmasından dolayı inkübasyon süresi kısadır.

Başlangıç semptomları; huzursuzluk, halsizlik, baş ağrısı, yara yerinde ağrıdır. Bulgular yavaş yavaş ortaya çıkar ve öncelikle yüz kaslarında gerilme ve çiğneme güçlüğü ortaya çıkar . Çene kaslarında görülen ağrılı kasılmalar, (trismus) sonucu ağzını açamama , yüz kaslarında gerilme sonucu risus sardonicus (alaycı gülüş ) belirtisi ortaya çıkar. Kasılmamalar birkaç günde sırt, gövde ve ekstremitelere yayılır.

TETANOZ TÜRLERİ

Tetanoz: Jeneralize tetanoz, lokalize tetanoz, sefalik tetanoz, neonatal tetanoz olmak üzere dört ayrı klinik formu mevcuttur. en sık görülen formu jeneralize tetanozdur.

Jeneralize tetanoz: En sık görülen şekildir. Halsizlik, baş ağrısı, yara yerinde ağrı gibi genel belirtilerden sonra hastalık maseter kaslarının kasılması ile karakterli trismusla başlar, çiğneme ve yutma güçlüğü içerisinde ağzını açamaz. Kasılmalar yüz kaslarına geçerek risus sardonicus, sırası ile ense ve sırt kaslarının kasılması ile opistotonus, karın kaslarında kasılmalar nedeni ile defans oluşur. Bazı ağır olgularda diyafrağma, interkostal, larinks kasları kasılarak üst solunum yolları tıkanıklığı ve buna bağlı asfiksi ile ölüm gelişir. Hastalarda her kasılmada şiddetli ağrılar hatta kemik kırıkları oluşur. Hastaların şuuru yerindedir. Ateş normaldir; ateşin yükselmesi pnömoni, atelektazi, yara yeri infeksiyonu gibi komplikasyonları akla getirmelidir. Nöromüsküler blokaj sonucu otonomik disfonksiyona bağlı olarak; terleme, labil hipertansiyon, hipotansiyon, taşikardi, kardiyak ritim bozuklukları görülür. trismus (çene kilitlenmesi), yutma güçlüğü, opistotonus (tüfek tetiği) postürü, kas sertleşmeleri, spazmlar 3–4 hafta devam eder; tam iyileşme aylar sürebilir.

Lokal tetanoz: Yaralanma yerine yakın olan kas gruplarında rijidite vardır; rijidite hafiftir. Tutulan kaslar ağrılıdır. Tetanospazmine karşı kısmi bağışıklığın olması toksinin hematojen yayılımını önleyerek hastalığın jeneralize forma dönüşmesini engelleyebilir. Antitoksin verilmedikçe lokal tetanozun jeneralize forma dönüşme riski vardır.

Sefalik tetanoz: Nadir görülen, kafa yaralanmaları ve kulak enfeksiyonlarından sonra görülen bir tetanoz şeklidir. Kafa sinirlerinin inerve ettiği kaslarda gelişir. Alt motör nöron lezyonları şeklinde özellikle yüz sinirinde zayıflık ve felç, yutma güçlüğü, ekstraoküler kasların tutulumuna bağlı olarak oftalmoplejik tetanoz görülebilir.Sefalik tetanoz ciddi seyirlidir.

Neonatal tetanoz: Uygun olmayan şartlarda kesilen umblikal kordonun enfeksiyon sonucu gelişir. Annenin yeterli bir immünitesinin olmayışı da etkili olmaktadır. Doğumdan ilk 12 – 14 gün içinde gelişir. Emme ve beslenme güçlüğü, geç olarak kas sertliği ve spazm görülür. 5 günden az sürede gelişen 10 günden küçük bebeklerde ölüm oranı çok yüksektir. İlk haftada apne başlıca ölüm nedenidir. İkinci haftada sepsisler ölüme neden olmaktadır.

TETANOZ TANISI NASIL KONULUR?

Tanı klinik belirtilerle konur. Laboratuvar bulguları ve bakteriyolojik incelemeler tanı yönünden yararsızdır. Yara yerinden yapılacak kültür ve boyamalar sonuç vermez.

Yoğun bakım desteği altında; yaranın bakımı, antitoksin uygulanması, kas spazmlarının tedavisi, otonomik disfonksiyonun izlemi ve kontrolü, antibiyotik tedavisi verilir.

ilk önce; hasta loş, sakin ve sessiz bir odaya alınır. Ses ve gürültü uyaranlarından uzak tutulmaya çalışılır.

Kas spazmlarını önleyici önlemlerin devamlılığını sağlamak için GABA agonisti olan benzodiazepinler kullanılır. Diazepem ve uzun etkili lorezepem en çok kullanılan ilaçlardır. Diazepem İV yoldan (250 mg/gün veya daha fazla) yavaş olarak verildiğinde spazmlar önlenir. Bunların yetersiz kaldığı durumlarda vecuronium (6-8 mg / saatte) verilerek nöromüsküler blokaj sağlanmalıdır

İmmünoterapi için ilk 24 saat içinde 500 Üİ insan immun globulini İM. uygulanır. Ayrı bir yere de 0,5 ml Tetanoz toksoit aşısı uygulanır.

Yara yerinde bulunabilecek tetani ye etkili antimikrobiyal ilaçlar kullanılır. metronidazol 6 saat ara ile 500 mg İV 7 – 10 gün süre ile uygulanır.

Gerekli ise yara yerinin debridmanı sağlanır.

Beslenmesi için kasılmaları oluşturmayacak önlemleri de alarak enteral ve parenteral yoldan gerekli karbonhidrat ve proteinler verilir. Hastalara gerektiğinde psikoterapi uygulanır.

TETANOZ TEDAVİSİ

Hasta taburcu edilmeden ikinci tetanoz aşısı yapılır. 4 hafta sonra üçüncü aşı uygulanarak aktif immünizasyon sağlanır. Spazmlar geçince fizik tedavi gerekebilir. Çoğu hastada psikolojik tedavi verilir.

Herhangi bir yaralanma durumunda hastanın daha önce aşılanma ve immünizasyon ile yaranın durumuna göre karar verilir. Yara yeri iyice sabunlu su ve oksijenli su ile yıkanarak varsa yabancı cisimlerden iyice temizlenir.

Önceden aktif immünizasyonu hiç olmayan veya tam uygulanmayan kişilerde pasif ve aktif immünizasyon birlikte uygulanmalıdır.

İmmünoprofilaksi uygulanmış kişilerin yaralanma durumlarında immünizasyondan 5 yıl geçmiş ve de immün yetmezlik söz konusu ise 250-500 Üİ insan tetanoz immün globulini yapılır ve aktif immünizasyona başvurulur. Tüm olgularda yara temizliği yanında enfeksiyonu önlemek için antibiyotik profilaksisi uygulanır.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.