Ters Yönde İlerleyen
İstanbul geçtiğimiz senenin Ocak-Şubat ayları arasında, Akaretler Sıraselviler’in Paul Kasmin Galleri kapsamında ‘’Dokuments of Desire&Disaster’’ sergisinde birçok başarılı fotoğrafçıyı ağırladı.
Fakat, aralarında en ‘sesli’si 1963 Amerika doğumlu David LaChapelle oldu. Vermek istediği mesajları iletebilmek için David’i ve İstanbuldaki sanat severleri bir araya getirmek için yapılmış en önemli sergilerden biri yapılmıştı.
1995’te Fransız Fotoğraf ve American Photo dergileri tarafından ‘’Yılın En İyi Yeni Fotoğrafçısı’’ ödülünü alarak kendini ispatlamak için “itici güç alan” fotoğrafçı halen ‘en iyi’ olmayı sürdürenlerden. Bu zamana kadar gerçekleştirdiği olağandışı çarpıcı çalışmalara sahip olan David, sonrasındaki ardarda kazandığı ödüllerle de farklılığını kanıtlamış oldu.
Kalemi eline alıp resim çizmeye başladığında kendini yeterince ifade edemediğini farkederek fotoğraf makinesini eline alarak, ilk olarak annesinin fotoğraflarını çekerek bugünkü yeteneğinin tohumlarını atmış oldu. Helmut Newton’dan ve pop artın öncülerinden olan Andy Warhol’dan güç alıp etkilendi; fakat kendi yolunu çizen bir sanatçı oldu. Sürrealizmi günümüz fotoğrafçılarına nazaran, en keskin haliyle bizi şaşırtmayı başaranların arasında olarak, moda ve reklam sektörü için çalışmalar gerçekleştirdi. Vogue,
Rolling Stone, I-D ve Interview gibi önemli dergilerde kapak tasarımlarında imzasının olmasından sonra onu artık tanımayan kalmamıştı. Espirili yönü olan ve cinselleşirilmiş yaklaşımla modayı daha önce hiç bu şekilde görmemiştik..
1995’te Diesel için hazırladığı reklam çalışmasındaki ağır mizahı barındıran mesajı Amerika’da büyük tartışmalara neden olmuştu. Alaycı bir yanı olan portre fotoğraflarında Rihanna, Eminem, Elton John, Angelina Jolie, Michale Jackson ve Britney Spears gibi sayısız sanatçı onun kadrajına geçmekten çekinmedi. Onun fotoğraflarına baktığınız zaman, sizi şoke eden bir etkisinden sonra anlatmak istediği mesaja yoğunlaşıyorsunuz. Fotoğraflarla kendini ifade etmekle yetinmeyerek, Kelis’in ‘’Good Stuff’, Jennifer Lopez’in ‘’I’m Glad’’, Christina Aguilera’nın ‘’Can’t Hold Us Down’’, No Doubt’ın ‘’It’s My Life’’ gibi sayısız müzik klibinin yönetmenliğini üstlenmişti.
LaChapelle adeta metalaşmaya tepkisini göstererek farkındalığı arttırmaya çalışan ender sanatçılardan biri olarak, aynı zamanda yaşam standartlarımızın tek tipleşmesinin önüne geçmeye çalışan bir düşünür olarak kendini gösteriyor. Kendi eserlerini hayata dair sorgulamalarla oluşturan ve izleyicilerinin de bunu yapmasını istediğinden, eserlerindeki objelerin zıtlıklarını ortaya koyarak bizi hayrete düşürecek işler çıkarıyor. Fotoğraflarındaki her şeyi en çarpıcı renklerle, aykırı boyutlarla kullanarak ilgiyi anında çalışmalarına çekiyor.
Politikaya, dünyadaki yanlış olan her şeye isyan eden ironik bir anlatıma sahip David, göremediğimiz açıları en etkili haliyle bize sunmaya devam ediyor. Dünyaya bakış açısı olsun ya da çalışmalarıyla da olsun varlığıyla farklılık yaratan bu olağanüstü fotoğrafçı, toplumdaki farkındalığı arttıranlardan biri olarak elinin dokunduğu birçok çalışmayla eminiz ki daha çok karşımıza çıkacaktır.
Yazı; Modazon.com / Elina Nikolayevna