Tekrarlayan geniz eti ve bademciğin altta yatan sebebi: Alerji
Alerji tedavisi yapılmadan bademcik ve geniz eti alınan her 4 çocuktan birinde geniz eti yeniden büyüyor ve şikayetler tekrarlayarak kısır bir döngü oluşuyor.
Alerjik nezle ve tekrarlayan enfeksiyonlar çoğu kez geniz eti ve bademcik büyümesi ile sonuçlanıyor. Burun tıkanıklığı ve uyku apnesi olan çocuklarda geniz eti ve bademcikler operasyonla alındığında, uyku apnesi %80-90 düzeliyor. Ancak alerji tedavisi yapılmadan bademcik ve geniz eti alınan her 4 çocuktan birinde geniz eti yeniden büyüyor ve şikayetler tekrarlayarak kısır bir döngü oluşuyor.
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak; burundan ve ağızdan rahat nefes almanın sağlık açısından önemine değinerek, çocukların gelişiminde ki rolünün büyük olduğunu belirtiyor. Büyüme ve gelişim geriliğine, dikkat dağınıklığına, okul başarısızlığına, zeka problemine, kalp ve akciğer rahatsızlıklarına sebep olabilen bademcik ve geniz eti problemlerinin, altta yatan sebebinin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguluyor. Horlayan ve sık hastalanan çocukta geniz eti ve bademcikler alınsa bile hastalığın tekrarladığını belirterek, ameliyat öncesi mutlaka altta yatan sebebin bulunması ve alerjinin araştırılması gerektiğini söylüyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak; alerjinin tedavi edilmesiyle ameliyata gerek kalmadan geniz eti ve bademciklerin küçülmesi ve burun tıkanıklığının geçmesinin mümkün olduğunu belirtiyor. Eğer Alerji tedavisiyle geçmeyen horlama ve uyku apnesi varsa, geniz eti ve bademcik ameliyatı düşünülebilir diyor. Çocukların tekrar ameliyat olmak zorunda kalmalarının yaşam kalitelerini bozduğuna dikkat çekiyor.
Uyku Kalitesi Düzelen Çocuğun Okul Başarısı Artar
Prof. Dr. Yonca Tabak; alerji tedavisiyle burnu açılan çocuğun uyku kalitesinin düzeleceğini, uyku kalitesi düzelen çocuğun okul başarısının yükseleceğini, gece uykuda büyüme hormonu salgısının artması sebebiyle büyümesinin hızlanacağını, iştahının artacağını söylüyor. Burun tıkanıklığı sonucu orta kulak enfeksiyonu, sinüzit ve en önemlisi astım gelişiminin önleneceğine de vurgu yapıyor.
Çocuklarda alerjik hastalıkların bir bütün halinde oluştuğunu, alerjik nezlesi olan çocukların çoğunda alerjik bronşit/astımın da bir süre sonra bu tabloya eklendiğini belirtiyor. Özellikle geniz akıntısının 10 günden fazla sürdüğü alerjik rinosinüzit hallerinde, astım riskinin daha yüksek olduğunu, alerjik çocukta, alerjik nezlenin ve burun tıkanıklığının sonucu olan sinüzitin önlenmesiyle astım gelişmesinin engellendiğini sözlerine ekliyor. Bu nedenle alerji tedavisinin bir bütün olarak yapılmasının sorumlu alerjinin saptanması ve eğer uygunsa dilaltı aşı tedavisi ile kökten çözümünün, alerjiyi bir bütün olarak tedavi edeceğine dikkat çekiyor.