Sleeve gastrektomi hakkında merak edilenler
Son yıllarda sağlıksız beslenmenin ve hareketsiz yaşam düzeninin yaygınlaşması başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak obezite hastalığının çok daha sık bir şekilde görülmesi obezite cerrahisi prosedürlerine gösterilen talebi de artırmaktadır. Obezite cerrahisi farklı prosedürler ile uygulanabilmektedir. Bunlar arasında en çok tercih edilenlerin başında sleeve gastrektomi olarak da adlandırılan tüp mide ameliyatı gelir. Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz bu operasyon hakkında merak edilenleri anlattı.
Sleeve Gastrektomi Nedir?
Sleeve gastrektomi besin emilim mekanizmasında herhangi bir değişiklik yapılması gerekmeden sadece mide hacminin kısıtlanması yoluyla gerçekleştirilir. Bu prosedüre bağlı olarak midenin yaklaşık %80’lik kısmı kalıcı olarak vücut dışına çıkarılarak besin alımı azaltılır. Midenin geniş kısmı devre dışı bırakılarak ince bir tüp şekline sahip yeni bir mide oluşturulur. Açlık hormonu olarak da bilinen Ghrelin hormonu salınımının gerçekleştiği kısım da çıkarıldığı için mide hacminin yanı sıra iştahta da azalma olur.
Sleeve Gastrektomi Sonrası Kilo Verme Süreci Nasıl Olur?
Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Obezite cerrahisi prosedürleri hastanın tek başına kilo vermesini sağlamadığı için hasta operasyon sonrasında kilo verme konusundaki isteğini ve doktor tavsiyelerine uyma konusundaki kararlılığını korumalıdır. Sleeve gastrektomi sonrası kilo verme süreci hastanın yaşı, sağlık durumu, operasyon sonrası önerilen beslenme düzenine ne kadar uyum sağladığı gibi etkenlere göre farklılık gösterebilir. Hastanın operasyondan sonra istenilen ölçüde kilo kaybedebilmesi için yaşam tarzında değişikliklere gitmesi ve yeni beslenme alışkanlıkları kazanması gerektiği unutulmamalıdır.”
Bu noktada az yemek yemenin her zaman için yeterli olmadığına dikkat çeken Op. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz, sleeve gastrektomi uygulanan hastalara tükettikleri besinlerin kalorisine dikkat etmelerini öneriyor. Hastalar prosedür sonrası süreçte doktorlarının önerilerine eksiksiz bir şekilde uydukça hedeflenen kilolarına inebiliyor, formda bir vücuda kavuşabiliyorlar. Bunların yanı sıra kilo fazlalığından kaynaklanan tip 2 diyabet, hipertansiyon, kolesterol ve eklem rahatsızlıkları gibi sağlık sorunlarının gerilemesi konusunda oldukça büyük bir avantaj elde ediyorlar.