'Sigara kullanımı görme kayıplarına da yol açıyor'
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu, 31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, birçok hastalığa neden olan sigara kullanımının görme kayıpları ve körlüğe de yol açtığını belirtti.
Sigara kullanımının özellikle önemli bir göz sağlığı sorunu olan sarı nokta hastalığının gelişimini ve ilerlemesini tetiklediğini vurgulayan Durlu, sigaradan aktif ve pasif içici olarak uzak durmanın göz sağlığı açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekti.
Sigara kullanımının tüm organlara büyük zararlar verdiğini belirten Durlu, "Sigara kullanımı gözlere de büyük zararlar veriyor. Gözlerimizin sağlığı için asla sigara kullanmamalıyız. Sigara kullanıyorsak bugünü yani 31 Mayıs tarihini sağlığımız için çok önemli bir fırsata dönüştürerek, sigarayı bırakmalıyız. Sigaradan hem aktif hem de pasif içici olarak tümüyle uzak durmalıyız" dedi.
Sarı noktanın, gözün arka kısmında retinada bulunan, keskin ve renkli görmeyi sağlayan bir bölge olduğunu ifade eden Durlu, bu bölgede hasar geliştiğinde, körlüğe kadar giden sıkıntılı bir hastalık sürecinin yaşanabildiğini aktardı.
Sigaranın sarı nokta hücrelerinde bazı hasarlara yol açtığına dikkat çeken Durlu, şunları söyledi:
"Sarı nokta hastalığı önemli bir göz sağlığı sorunudur. Bu hastalığın belirtileri; görme kalitesinde bozulma, okuma zorluğu, cisimleri ve çizgileri kırık veya dalgalı görme, renkleri soluk ve gri görme, yüzleri tanımakta güçlük, ışığa hassasiyet, siyah noktalar, gece görüşünde azalma ve bakılan cismin ortasında bulanık bir alan veya karanlık leke görme olarak sıralanabilir. Sarı nokta hastalığında ve bu belirtilerin ortaya çıkmasında sigara kullanımı çok büyük bir etkendir. Sigarayı bırakmak, hastalık riskini azaltıyor ve tedaviye olumlu katkılar yapıyor. İlaçsız göz anjiyosu yöntemi, sarı nokta hastalığının teşhis ve tedavisini belirlemekte çok olumlu ve yararlı sonuçlar içeriyor. İlaçsız göz anjiyosunun en önemli avantajı damardan ilaç vermeden sarı nokta ve retinanın damarlarını kısa sürede çok yüksek hassasiyetle inceleyebilme fırsatı sunmasıdır. Bu yöntem yapılırken ilaç verilmediği için hiçbir yan etkisi yok. Islak tipte yapılan göz içine iğne tedavileri sonrası hastanın görme oranı ve yaşam kalitesi artıyor."