Şerbete hayır, sütlüye evet! Bayramda gözden kaçırılmaması gereken 9 önemli nokta
Ramazanın bitmesiyle birlikte beslenme düzeni ve tüketim alışkanları normale dönmeye başlayacak. Ramazan Bayramı'ndaki geçiş sürecinde ise düzenli bir beslenme şekline alışmak zorlaşabiliyor. Bayramla birlikte şeker seviyesi yüksek olan şerbetli tatlılar, atıştırmalıklar, yoğun besinler de birden hayatımıza dahil oluyor. Oruç sürecinden bayrama, bayramdan ise günlük beslenme düzenine geçme evresinde dikkat edilmesi gereken 9 noktayı Uzman Diyetisyen Olcay Barış tek tek sıraladı.
MİLLİYET.COM.TR ÖZEL - Yeni beslenme düzenine geçerken Ramazan Bayramı'yla birlikte pek çok besini miktarına dikkat etmeden tüketmeye başlayabiliriz. Bu da bir ay süren orucun üzerine eklendiğinde dengesiz kilo alımı ve beraberinde gelen birçok sağlık sorununu tetikleyebilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gerekenleri Uzman Diyetisyen Olcay Barış’a sorduk.
1- Hafif bir kahvaltıyla güne başlayın
Günün ilk öğünü olan kahvaltı ile metabolizmayı harekete geçirmek oldukça önemli. Özellikle ramazan ayının ardından hayatımıza tekrar dahil ettiğimiz kahvaltı öğününün içeriğinde poğaça, börek, simit, kızartma gibi mideyi yoracak besinlerden uzak durulmalı. Bunun yerine tam buğday ekmeği, peynir, zeytin, yumurta ve mevsim yeşillikleri tercih edilmeli.
2- Sağlıklı pişirme yöntemlerine dikkat edin
Tüketeceğiniz yemeklerin sağlık açısından daha faydalı olması için kızartma ve kavurma yöntemleriyle pişirmek yerine ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemi tercih edilmeli. Kızartma yönteminde besinler olması gerekenden daha fazla yağ çeker. Bu da obezite, damar sertliği gibi hastalıklara zemin hazırlar.
3- Tatlı tercihinizi sütlü ve meyve tatlılarından yana kullanın
Ramazan Bayramı dolayısıyla ikram edilen tatlılara ‘hayır’ diyemiyorsak bile tadımlık tüketmeye çalışmak çok önemlidir. Hamur işi ve şerbetli tatlılardan mümkün olduğunca uzak durmanız gerekir.
4- Öğün sırasında değil, öğünlerden önce su için
Yemek yerken su içme alışkanlığı pek çok kişide rastlanan bir durum olsa da bu alışkanlık yemeklerin hazmedilmesini zorlaştırır. Yemekten önce su içmek ise midede belirli bir hacim kapladığından tokluk hissi yaratabilir. Bu da doyma hissini daha erken yaşamaya sebep olur.
5- Bayram ziyaretlerinize mümkün olduğunca yürüyerek gidin
Bayram ziyaretlerine mümkün olduğunca yürüyerek gitmek veya ziyaret sonrasında hafif tempolu 45 dakika yürüyüş yapmak hem sindirimin kolaylaşmasına hem de gün içinde daha aktif olmanızı sağlar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre haftada 150 dakika düzenli şekilde yapılması gereken bir aktivite. Yapılan fiziksel aktiviteler kolesterol düşürmeye, kilo kontrolüne ve kan şekerini dengelemeye destek sağlar.
6- Mideyi rahatlatmak için rezene, melisa, papatya, nane, zencefil
Kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek, kızartılmış ve hazır besinlerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Yemek yedikten sonra oluşan mide rahatsızlıkları, şişkinlik ve hazımsızlık problemler için rezene, melisa, papatya, nane, zencefil gibi bitki çayları tüketebilirsiniz.
7- Meyve, kefir, yoğurt olmazsa olmaz
Yetişkinler yeteri kadar meyve yemeyi aksatmamalı. Günde en az 3-4 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri önemli. Ayrıca probiyotik içeriği ile bağırsak fonksiyonlarının düzenli çalışmasına yardımcı olan yoğurt ve kefir de unutulmamalı.
8- Öğün atlamamaya dikkat edin
Uzun süre aç kalındığı zaman bir sonraki öğünler olması gerekenden daha fazla besin tüketilerek geçirilebiliyor. Bu yüzden gün içinde 4 saatten fazla aç kalmamaya özen gösterin.
9- Öğünlerinizde tek çeşit besine yer vermeyin
Gün içinde yemek tercihlerinizin tek bir çeşitten oluşmadığına emin olun. Sadece protein veya sadece karbonhidrat yerine tüm besin gruplarından azar azar tüketmek sizin için daha faydalı olacaktır. Lif alımını sağlamak için de sebze ve salatalara öğünlerinizde mutlaka yer vermelisiniz.