Savaş tarihinde böylesi görülmedi! İlk Türkler başardı, harp uçağına ilginç tüfek taktiği
Türk askerlerinin kararlılığı, 25 Ekim 1911’de İtalyan hava gücüne karşı beklenmedik bir zaferle sonuçlandı. Henüz havacılığın ilk yılları olan bu dönemde, savaş alanında kullanılmaya başlanan uçaklar, göklerin yeni egemenleri olarak görülüyordu. Ancak Osmanlı askerleri, yalnızca tüfek ve toplarla, savaşın gidişatını değiştiren bir olayın kahramanı oldular. Türk askerlerinin gerçekleştirdiği unutulmaz başarı, yalnızca bir askeri zafer olarak değil, Türk halkının mücadeleci ruhunu simgeleyen bir destan olarak da hafızalara kazınacaktı.
Derleyen:Melike Sarıkaya/Milliyet.com.tr - 1911 yılında İtalya’nın, Osmanlı İmparatorluğu’na ait Trablusgarp topraklarına saldırması, dünya savaş tarihini de değiştirecek gelişmelere zemin hazırladı. İtalyanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüzlüğünden yararlanmak ve sömürgeci emellerini gerçekleştirmek için gökyüzünü dahi kullanmaya kararlıydı. İtalya’nın bölgeye gönderdiği savaş uçağı, dönemin savaş alanlarına hâkim olabilecek yeni bir teknolojiye sahipti. Ancak Osmanlı ordusu, kısıtlı imkânlara rağmen bu yeni teknolojiye karşı etkili bir savunma geliştirdi. Bu başarı, sadece bir askeri yetenek değil, aynı zamanda Türk askerinin kararlılığı ve zekâsının göstergesiydi. O gün, gökyüzünden gelen tehlikeye karşı birleşen Osmanlı askerleri, tarihin ilk savaş uçağını düşürerek hem cesaretlerini hem de stratejik yeteneklerini tüm dünyaya kanıtladılar.
DÜNYA TARİHİNE DAMGA VURDU
Trablusgarp Savaşı, Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprağı olan Trablusgarp vilayetini (bugünkü Libya) savunmak üzere İtalya ile karşı karşıya geldiği zorlu bir dönemdi. 20’nci yüzyılın başlarında İtalya, sömürgecilikte büyük Avrupa devletlerinin gerisinde kalmış bu sebeple de Akdeniz’de yeni bir sömürge arayışına girmişti. İşte tam bu dönemde Osmanlı Devleti’nin zayıflamış durumu ve bölgedeki askerî ve ekonomik sorunları, İtalya’nın işgal niyetini daha da güçlendirdi. 1911 yılında İtalyanlar, Trablusgarp’ı ele geçirmek amacıyla Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Ancak Osmanlı askerlerinin yanı sıra yerel direnişçi grupların da işgale karşı koyması, İtalyanların planlarını zorlaştırdı. Osmanlı Devleti, çok kısıtlı imkânlarla dahi bu stratejik bölgeyi korumak için direnişini sürdürdü.
Türk havacılığı, sanılanın aksine İtalyan askeri havacılığından önce kurulmuş olmasına rağmen Osmanlı’nın endüstriyel altyapı eksiklikleri nedeniyle tam kapasiteye ulaşamamıştı. Hatta Osmanlı İmparatorluğu da savaşta kullanmak üzere uçak almış ve Cezayir sınırına göndermişti. Ancak personel yetersizliği, sözleşmeli yabancı pilotların ise sözleşmelerine aykırı davranmaları, isteksiz bir tavır sergilemelerinden ötürü bu mümkün olmamıştı. İtalya ise Trablusgarp Savaşı sırasında yüksek endüstriyel güce dayanan 28 uçak ve 4 balonluk bir hava filosuna sahipti. İtalyan hava gücündeki 28 uçağın ise çoğunun Fransız yapımı Blériot XI ve Nieuport 4 modeli olduğu, bazılarının ise Avusturya ve İngiliz yapımı olduğu biliniyor. Ayrıca, İtalyanların dört balonu saatte 50-75 km hız yapabiliyordu. Bu o dönem için büyük bir askeri güç demekti. Bu hava filosu ile gerçekleştirilen keşif uçuşları ve bombardımanlar ise İtalyan hava gücünün savaş üzerindeki kritik etkisini gözler önüne serdi.
22 Ekim 1911, dünya havacılık tarihine damga vuran önemli bir gün olarak kayıtlara geçti. Pilot Yüzbaşı Carlo Piazza, Blériot XI tipi uçağı ile Trablusgarp’ta Türk hatları üzerinde kendi inisiyatifiyle bir keşif uçuşu gerçekleştirerek dünya savaş tarihinde uçakların askeri amaçla ilk kez düşman hatları üzerinde kullanılmasını sağladı. Bu keşif uçuşu, savaş stratejilerinde ve havacılık tarihinde yeni bir dönemin başlangıcını da simgeliyordu. Doç. Dr. Osman Yalçın, hava harp tarihinin başlangıcının bu uçuş olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
ALINTI - “İtalyan Pilot Yüzbaşı Carlo Piazza, Blériot XI tipi uçağı ile Türk hatları üzerinde bir keşif uçuşu yaptı. Bu bir uçağın, düşman hatları üzerinde ilk defa keşif uçuşu yaptığı tarihi olaydı. Yüzbaşı Piazza, bu uçuşu kimseden emir almadan, kendi inisiyatifiyle yapmıştı. Bu yönüyle hava harp tarihinin bir kişisel inisiyatifle başladığını ve havacılıkta kişisel kararların önemli olduğunu söylemek doğru olur.”
Kızılay tarafından tedavi edilen yaralı Ricardo Moizo
YARALANAN İTALYAN PİLOTUNU TÜRKLER TEDAVİ ETTİ
İtalyan ordusunun Blériot XI ve Nieuport 4 tipi uçaklarla keşfe başlaması, savaşın taktik dengelerini altüst eden ilk adım oldu. Bu yeni stratejiyle Osmanlı askerlerinin konumları havadan belirlenerek askeri hareketleri gözlem altında tutulmaya çalışılıyordu. Tarihte ilk kez uçaklar Trablusgarp savaşında, savaş meydanında keşif ve bombardıman amaçlı kullanılmaya başlandı. İtalyan ordusu, bu yeni teknolojiyi Osmanlı direnişini kırmak için büyük bir avantaj olarak görüyordu. Ancak Osmanlı askerleri, henüz alışık olunmayan bir tehdide karşı yaratıcı bir strateji geliştirdi.
ALINTI - Tarih 22 Ekim 1911’i gösterdiğinde, İtalyan pilot Yüzbaşı Ricardo Moizo, görevi gereği Trablus’un güneyinde Ayn Zara bölgesine keşif uçuşuna çıktı. Amacı Türk askerlerinin konumunu belirlemek ve istihbarat birimlerine iletmekti. Ancak Osmanlı askerleri daha önce karşılaşmadıkları bu hava aracı karşısında sıra dışı bir yöntem geliştirdi. Tüfek atışlarıyla hedefi vurmanın zorluğunu bilen Osmanlı askerleri, komutanlarının talimatları doğrultusunda yere sırtüstü uzanarak uçaklara toplu atış yapmaya başladı. Bu strateji, dünya savaş tarihinde bir ilke işaret etmekteydi ve sonuç verdi. İtalyan uçağı tüfek atışlarıyla 3 farklı noktadan isabet aldı ve irtifa kaybederek düştü. Pilot Moizo ise yaralı olarak Osmanlı askerleri tarafından sağ olarak kurtarıldı ve Aziziye’deki Osmanlı karargâhına götürüldü. Moizo, Osmanlı askerlerinin ve Kızılay ekibinin yardımıyla tedavi altına alındı ve her türlü ihtiyacı karşılandı. Ailesine ise sağlıklı olduğuna ve kendisine zarar verilmeyeceğine yönelik telgraf çekildi. Osmanlı askerlerinin Moizo’ya gösterdiği bu insani yaklaşım, savaşın getirdiği yıkıcı etkiler karşısında bile medeniyet ve hoşgörüyü elden bırakmayan bir askeri etik örneği olarak tarihe geçti.
İLKLERİN SAVAŞI: OSMANLI ORDUSUNUN YARATICILIĞI
Dünya tarihinde bir ilk yaşanmıştı. İlk savaş uçağı, savaş meydanında kullanıldı ve bir savaş uçağı ilk defa tüfek atışlarıyla düşürüldü. Ricardo Moizo ise Trablusgarp semalarında vurularak zorunlu iniş yapmak zorunda kalan ilk pilot olarak tarihe geçti. Ancak ‘ilkler’ sadece bununla sınırla kalmadı.
Osmanlı İmparatorluğu, hava savunmasının ilk örneklerini bu savaş sırasında ortaya koydu. Sadece tüfeklerle değil, karadan havaya ateş açabilecek şekilde modifiye edilmiş eski bir Avusturya topunu da hava savunma amaçlı kullanmayı başardı.