Sarhoş kavgası 'kıyamet günü'nden kurtardı! 30 bin kişi arasından sıyrılan tek survivor
Bir sarhoş kavgasına karışmıştı. Bu sayede koca bir adayı yok eden volkanik patlamadan sağ kurtulmayı başaran Ludger Sylbaris'in hayatta kalma hikayesi diğer hikayelere benzemiyordu. 'Kıyamet gününü yaşayan adam' olarak ünlenen Sylbaris, 30 bin kişinin öldüğü felaketten nasıl sağ çıkmayı başardı?
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Tarih, birçok hayatta kalma hikayesine tanıklık etti. Yaşadığı zorluklar karşısında direnç gösteren birçok insan, dondurucu sulardan kurtuldu, en yüksek dağları tırmanıp çölleri aşarak hayatta kalmayı başardı. Her şeye rağmen hayatta kalan binlerce kişinin arasında en dikkat çeken isimlerden biri de 20. yüzyılın en tehlikeli volkanik patlamalarından kurtulan Ludger Sylbaris oldu. Diğer hayatta kalma hikayelerinin aksine onu bir tesadüf hayatta tutacaktı. Sylbaris yaklaşık 30 bin kişinin ölümüne sebep olan Pelee Dağı'nın patlamasından nasıl kurtulmuştu?
20. YÜZYILIN EN YIKICI VOLKANİK PATLAMASI
Ludger Sylbaris, 1874'te Fransa'ya bağlı Martinik Adası'ndaki hareketli bir Karayip şehri olan Saint-Pierre'de doğdu. Hayatı boyunca Saint-Pierre'de çeşitli görevlerde işçi olarak çalıştı. İçmeyi severdi ve adanın etrafında sık sık kavgalara karışırdı. Nihayetinde 7 Mayıs gecesi bu kavgalardan sebep hapse atıldı. Kaderin cilvesi olarak, Sylabris'in suç teşkil eden davranışı aslında onun hayatını kurtaracaktı.
23 Nisan 1902'de Pelee Dağı hareketlenmeye başladı. Zirvesinden sıcak buhar püskürttü ama birkaç gün içinde sakinleşti. Ancak bir haftadan biraz daha uzun bir süre sonra yanardağ tekrar sallanmaya başladı, kükreyen bulutlar halinde buhar ve kül püskürttü. Bir hafta boyunca yanardağ yavaş yavaş yok etme gücünü artırmaya başladı. Yanardağın gürlemesi bir çamur kaymasına neden oldu ve bu kayma, yanardağın bir tarafındaki kıyı şeridine doğru kademe kademe ilerledi. Heyelanın suya çarpma kuvveti kıyıda tsunamilere neden oldu ve 150 kişinin ölümüne neden oldu. Ardından magmatik bir patlamanın ışığı gökyüzünü aydınlattı. Dumanlar yükselirken karanlık gökyüzünde şimşekler çakıyordu. 8 Mayıs 1902'de Pelee Dağı 20. yüzyılın en yıkıcı volkanik patlamasını yaşatmıştı. Bir kasırga hızıyla adanın üzerine taşan ve hızla Saint-Pierre'e yaklaşan devasa bir lav ve gaz patlaması yarattı.
ADANIN TAMAMI HAYATINI KAYBETTİ
Yangın çıkaran bulut, şehri hızla karanlığa boğduğundan kaçmak neredeyse imkansızdı. Patlama nedeniyle yaklaşık 30 bin kişi, yani Saint Pierre'in neredeyse tamamı hayatını kaybetti. Çok az insan hayatta kalmayı başardı. Hayatta kalanların çoğunu okyanus kurtarmıştı. Bazıları kıyı açıklarındaki teknelerdeydi, bazıları adanın etrafındaki gizli mağaralara kürek çekiyordu ve diğerleri suya sürükleniyordu. Ancak Sylbaris, Pelee Dağı'nın patlamasından adadaydı ve karada hayatta kalan tek kişi oldu. Peki bu nasıl oldu?
Sarhoş kavgası nedeniyle tutuklanan Sylbaris, hücre hapsine konulmuştu. Hapishanedeki hücre hapsi, binanın küçük bir bölümündeki tek bir hücreden oluşuyordu. Bir ucunda yalnızca parmaklıklı bir kapı bulunan, yarım daire şeklindeki küçük oda binadan çıkıntı yapıyordu ve ağır taşlardan yapılmıştı. Hapishane hücresi, Karayip ikliminde sıradan bir günde bir mahkum için berbat bir deneyimdi. Ancak hücrenin sınırlı dolaşımı ve sağlam yapısı, Sylbaris'i patlamanın en kötüsünden korudu. Zehirli dumanları solumaktan kaçınmak için elinden geleni yaptı ve ısıya karşı bir bariyer görevi görmesi için giysilerini hava ızgarasına bastırmadan önce üzerine idrarını yaptı.
ÖLÜMCÜL YANIKLARA RAĞMEN HAYATTA KALDI
Bin derecelik hava dalgası şehrin içinden geçerken, Sylabris bunun hücresinden geçtiğini hissetti ve şehrin bulutun basınç dalgası tarafından yerle bir edildiğini duyabildi. Ancak şehrin en güvenli yerindeydi; hücre çökmedi ve Sylbaris ölümcül yanıklara rağmen hayatta kaldı. Sadece bir avuç insan yanardağ patlamasından sağ çıkabildi. Ada resmen yok oldu ve yanardağ patlamasının etkisiyle şehir yerle birdi. Ada yeniden ayağa kalkmaya başladıktan sonra Sylbaris'in suçları affedildi. Daha sonra Barnum ve Bailey'nin sirkine üye olmaya davet edildi.
Toplulukla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ni gezdi ve 'Kıyamet günü'nü yaşayan adam' olarak tanıtıldı. Büyük kalabalıklar Sylbaris'i hapishane hücresinin yeniden canlandırılmasında görmeye gelirdi. Bu Sylbaris için inanılmaz bir başarıydı. Performans sergileyen ilk siyah adamdı. 'Dünyanın En Büyük Gösterisi'nde (Performing in the Greatest Show on Earth) sahne almak Sylbaris'i bir ünlüye dönüştürdü. Yıllar önce küçük bir Karayip adasında sarhoş bir kavga nedeniyle tutuklandığında bunun olacağını asla hayal edemezdi. Patlamadan sonra 30 yıl daha yaşayan Sylbaris yaşlılık sebebiyle hayatını kaybetti.