Sadece boşanma konusunda anlaşmak boşanmak için yeterli mi?
Anlaşmalı boşanmanın hangi şartlar altında gerçekleşeceğini açıklayan Avukat Bahar Varol, boşanma davalarında geçerli olan Yargıtay kararları hakkında bilgi verdi.
Taraflar çoğu zaman anlaştık diye düşünse de sadece boşanma konusunda anlaşmanın, yeterli olmadığını; yine boşanma davasının konusu olan velayet, nafaka, tazminat ve boşanmaya bağlı ek bir dava olan mal paylaşımına ilişkin hususlarda da anlaşmaları gerektiğini önemle belirtmek gerekiyor.
Sadece boşanma konusunda anlaşmak yani nafaka, tazminat ve velayet konularında anlaşamamış olmak anlaşmalı boşanmayı gerçekleştirmeye yetmiyor.
Dava çekişmeli olarak görülüyor; ve hatta dava “boşanmanın kabulü” ile tamamlansa bile tarafların boşanmanın eki konusundaki itirazları medeni halinde değişiklik meydana getirmiyor.
Eski tarihli Yargıtay kararlarında, boşanma davalarında hükmün boşanma kısmı taraflarca temyiz edilmiyorsa kısmen kararın kesinleşmesi mümkün iken;
Son birkaç yıldır Yargıtay görüş değiştirerek taraflar boşanmanın ekleri konusunda anlaşamamışlar ve ilk mahkeme kararı her iki tarafça boşanma dışında (nafaka, tazminat, velayet hususlarında) istinaf/temyiz edilmişse, kararı bir bütün olarak değerlendirmektedir. Bu durumda kararın tamamı kesinleşene kadar yani tüm istinaf ve temyiz süresince resmiyette medeni hal değişikliği yapılamamaktadır.
Dolayısıyla her iki taraf da boşanmak istemiş olmasına rağmen diğer konularda anlaşamadıklarından tüm yasal itiraz süreleri kesinleşene kadar resmiyette evli kalmaya devam etmektedirler.
Bu konuda net bir yasal düzenleme olmadığından, uygulama ve teamüllere göre hareket edilmektedir.
Tüm bu itiraz yollarının tamamlanması süresinin uzunluğu göz önüne alındığında, tarafların bu konuda uygulamada eskisi gibi kısmen kesinleşmenin sağlanması yönündeki talepleri uygulayıcılar aracılığıyla kanun koyuculara da iletilmiştir.
Tekrarlanan istinaf ve Yargıtay süreçleriyle bugün çekişmeli bir boşanma davasının kesinleşmesi 5 yılı bulabilmektedir.
Süreci belli olmamakla birlikte önümüzdeki zamanlarda buna ilişkin bir düzenleme getirilmesi beklenmektedir.
Avukat Bahar Varol