Potanın Perileri’nden genç sporculara ilham verecek açıklamalar
FIBA 2021 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Elemeleri E Grubu'nda 14 Kasım Cumartesi günü sahasında Sırbistan'ı ağırlayan olan A Milli Kadın Basketbol Takımımızın başarılı oyuncularından Gizem Yavuz, Merve Aydın, Esra Ural Topuz ve Pelin Derya Bilgiç, Milli Takımlar Direktörü Haluk Yıldırım ve Garanti BBVA Sponsorluk Yöneticisi Ali Baras ile maç öncesinde samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Duygu Bay – PembeNar Özel
A Milli Kadın Basketbol Takımımız, FIBA 2021 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Elemeleri E Grubu'nda 14 Kasım Cumartesi günü sahasında Sırbistan'ı ağırladı. Biz de maç öncesinde Potanın Perileri'nin ilham verici serüvenlerini, çalışmalarını, beslenme düzenlerini ve genç sporculara tavsiyelerini kendilerinden dinlemek istedik. İşte Potanın Perileri Gizem Yavuz, Merve Aydın, Esra Ural Topuz ve Pelin Derya Bilgiç'le gerçekleştirdiğimiz ilham verici sohbet!
“Kadınların altından kalkamayacağı bir yük yok.”
Duygu Bay: Cumartesi günü önemli bir Avrupa Şampiyonası eleme maçına çıkacaksınız. Spor arenasında kadın olarak var olabilmek, üstelik bu kadar başarılı sporcular olarak Türkiye'yi temsil edebilmek nasıl bir his; üzerinizde baskı hissediyor musunuz?
Gizem Yavuz: Sırbistan basketbolda ekol olmuş bir ülke ama kadın basketbolu denilince; Türkiye de en az onlar kadar adından söz ettiren bir lige ve milli takıma sahip. Onların gücünün farkındayız ve elimizden gelenin en iyisini yapıp ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Galip gelmek istiyoruz.
Kadın sporcular olarak daha önce gerek Olimpiyatlar Oyunları’nda gerekse de Avrupa ve Dünya Kupaları'nda aldığımız dereceler ve gösterdiğimiz performanslarla gücümüzü ispatlamıştık.
Bu formayı giyip ülkemizi temsil edebilmek bir sporcu için gurur kaynağı. Ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.
Merve Aydın: Bu oldukça gurur ve heyecan verici bir duygu. Ülkemizi temsil ettiğimiz bir maçı oynamak ve bunu bir kadın olarak yapmak daha da anlamlı.
Esra Ural Topuz: Gerçekten bizim için çok önemli bir maç. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Son topa kadar mücadele edip ve çalıştıklarımızı sahaya yansıtıp kazanmak istiyoruz. Kadın isterse her şeyi yapabilir, kadınların altından kalkamayacağı bir yük olmadığına inanıyorum.
Bu yüzden kadın bir sporcu olarak ülkemizi temsil etmek, Ay-yıldızlı formayı giymek kelimelerle anlatamayacağım ve herkese nasip olmayan büyük bir gurur. Bu durumu bir baskı olarak görmekten ziyade destek olarak görüyorum. Çünkü milli formayı giydiğimizde bütün ülkenin kızı, bütün ülkenin ablası ya da kardeşi olduğumuza inanıyorum.
Pelin Derya Bilgiç: Gerçekten çok gurur verici ve çok güzel bir his. Ülkemizi kadınlar olarak en iyi şekilde temsil etmek için her zaman var gücümüzle çalışıyoruz. Zaman zaman baskı hissetsek de, bu baskıyı kaldıracak güçte olduğumuza inanıyorum.
Duygu Bay: Sporda motivasyonunuzu etkileyen, yükselten ya da düşüren dış faktörler neler?
Gizem Yavuz: Profesyonel basketbolcular olduğumuz için, dış etkenlerin motivasyonumuzu düşürmesi hiçbir zaman söz konusu olamaz. Yapıcı eleştirilerden ve motive edici konuşmalardan gereken dersleri alarak hep kendimi geliştirmeye çalıştım ve A Milli Takım seviyesine kadar bu şekilde geldim.
Merve Aydın: Ben dış etkenlerden çok, amacımın ve farkında oluşumun motivasyonumu yükselten en büyük etken olduğunu düşünüyorum. Amacımı bilerek sahada olmak ve basketbol oynadığım her andan keyif almak motivasyonumu olumlu etkiliyor.
Esra Ural Topuz: Taraftar desteği maçlarda her zaman motivasyonumuzu üst seviyeye çıkarmıştır. Tabii ki kişiden kişiye değişebilir bu ama ben tek yürek olmanın sahada bizleri devleştirdiğine inanıyorum. Motivasyonumu olumsuz anlamda enerjisizlik etkiler. Eğer negatif insanlar görürsem etrafımda biraz etkileniyorum diyebilirim.
Pelin Derya Bilgiç: Aslında sağlık durumunun iyi olması bence en önemli faktör. Onun dışında, maç önünde koçun yaptığı konuşma motivasyonumu en çok etkileyen faktörlerden.
Duygu Bay: Basketbol kariyeriniz nasıl başladı? Her zaman basketbolcu olma hayaliniz var mıydı, yoksa başka faktörler mi sizi basketbolcu olmaya itti?
Gizem Yavuz: Basketbol hayatıma Kocaeli'de başladım. Bir sene küçük takımda oynadıktan sonra İstanbul Üniversitesi altyapısına transfer oldum. Ailemin de büyük desteğiyle küçüklüğümden bu yana profesyonel bir basketbolcu olma hayalim vardı. Şu anda bu seviyede bir sporcu olduğum için mutlu ve gururluyum.
Merve Aydın: Basketbola 10 yaşımda okulda başladım. Okul takımımız basketbolda çok başarılıydı ve bu durum beni etkiledi.
Esra Ural Topuz: Basketbola 8. sınıfta beden eğitimi öğretmenim Aykut Bodur ve ailemin yoğun ısrarı üzerine başladım. Doğduğum andan itibaren fizik olarak yaşıtlarımdan hep uzundum. Basketbol oynamamın ana sebebi fiziksel olarak çok avantajlı olmamdı diyebilirim.
Pelin Derya Bilgiç: Her zaman basketbolcu olma hayalim vardı. Space Jam filmini izledikten sonra bu hayalimde daha da istekli oldum. Basketbolcu olmam okul takımına girmemle başladı.
“Sporcu performansının büyük bir bölümü beslenme kalitesine bağlı”
Duygu Bay: Sizin adımlarınızı izleyen gençlere de örnek olması adına basketbolcu bir kadın nasıl beslenir? Sizin performansınızı ve fiziğinizi nasıl bir beslenme düzenine borçlu olduğunuzu merak ediyoruz.
Gizem Yavuz: Kadın basketbolculara performanslarını olumlu yönde etkileyecek bir beslenme için benim tavsiyem; sportif faaliyetlerden 2 saat önce yeterli karbonhidrat ve protein alınması, antrenmanlar esnasında da yeteri kadar sıvı tüketimi yapılmasıdır. Ayrıca antrenman dışındaki günlük su tüketiminin en az 2.5-3 litre civarında da tutulmasını öneririm.
Antrenmanda veya antrenmandan sonra yeterli karbonhidrat ve protein alımıyla birlikte, vücut belirli bir standarda gelebilsin diye bazı tamamlayıcı gıdalar kullanılabilir.
Merve Aydın: Beslenme düzeni olarak her bünyenin farklı olduğunu söylemeliyim. Her beslenme düzeninin, herkes için en iyi sonucu vermesi söz konusu değil. Fakat her düzende önemli olduğunu düşündüğüm noktalar var. Ben işlenmiş gıdayı tüketmemeye özen gösteriyorum ve şeker alımımı minimumda tutmaya çalışıyorum. Her öğünümde besin değerlerini, dengelerini alıyorum ve mutlaka sebze tüketmeye çalışıyorum. Ama herkes kendine en uygun beslenme şeklini, gerekli yardım alarak ve deneyerek oluşturmalı. Çünkü her bireyin metabolizması ve sindirim sistemi farklılık gösterebilir.
Esra Ural Topuz: Genel olarak zaten yemeyi seven bir milletiz. Biz sporcular için çok büyük bir dezavantaj bu durum. Ama şunu bilmelerini isterim ki, sporcu performansının büyük bir bölümü beslenme kalitesine bağlı. Antrenman öncesi ve sonrası, maç öncesi ve sonrası yediğimiz her şeye çok dikkat etmemiz gerekiyor. Ben kendimi antrenman ya da maç olmayan günlerde, hafta da bir gün ödüllendirerek bu disipline bağlı kalmaya motive ediyorum. Onun dışında doğru zamanda, kaliteli protein ve kaliteli karbonhidratlar almaya özen gösteriyorum.
Pelin Derya Bilgiç: Düzenli ve sağlıklı. Sebzenin, proteinin ve karbonhidratın ölçülü ve eksik olmadığı şekilde beslenir. Vücuda zararlı olan içecek ve yiyecekleri en az şekilde tüketmek çok önemli bence.
“Pandemi aktif sporcuların sportif faaliyetlerini ve rutinlerini alt üst etti”
Duygu Bay: Pandemi dönemi çalışma rutininizi nasıl etkiledi? Egzersizlerinizi ve beslenme düzeninizi aksatmadan sürdürebildiniz mi?
Gizem Yavuz: Pandemi dönemi tüm dünyada aktif sporcuların sportif faaliyetlerini ve rutinlerini alt üst etti diyebilirim. Her ne kadar bireysel performansımızı korumak için evde bireysel çalışmalara ağırlık versek de parkenin dokusu ve topun parkeden gelen kokusu sürekli burnumuzda tüttü.
Merve Aydın: Pandemi dönemi beslenme düzenimi ve antrenman düzenimi tamamen değiştirdi. Daha çok ev ortamında ve dışarıda kısıtlı imkânlarla çalışabildim. Amacım, elimdeki imkanları maksimum derecede kullanmaktı. Belki pandeminin olmadığı dönemdeki gibi bir antrenman düzenim yoktu ama kendi şartlarımda en iyisini yaptım diyebilirim. Beslenme düzenim de yaptığım antrenman düzenine göre oluştu. Hatta çok merak ettiğim vegan beslenme şeklini de denedim. Daha önce de belirttiğim gibi her bünye farklı ve ben de okuduklarımı ve duyduklarım deneyerek, maç oynamadığım bir dönemde sonuçlarını gözlemlemek istedim.
Esra Ural Topuz: Bu dönem hiçbirimizin tecrübeli olmadığı zor bir dönemdi. Normal zamanlardaki gibi kontrol edebildim kendimi dersem yalan söylemiş olurum. Uzun süre boyunca bütün gün evde olmak gerçekten çok zor bir süreçti. Ama sağlıklı tarifler yaparak ve onları yiyerek küçük kaçamaklar yaptım.
Egzersiz konusuna gelince; evdeki imkanlar tabii ki kısıtlıydı. Karantinada normal egzersiz kapasitemiz kadar olmasa da evde yapılabilecek antrenmanları yaptık. Kondisyonerimizin desteği ile bir antrenman programı oluşturduk ve onu uyguladım.
Pelin Derya Bilgiç: Elimden geldiği kadar evde kondisyonerimin verdiği programları aksatmadan yaptım. Ancak normalde sahip olduğumuz olanakları kullanamadığımız için arada aksamalar oldu. Yine de, genel olarak daha çok eksik yönlerimi geliştirmeye çalışarak bu dönemi fırsata çevirmeyi başardım diyebilirim.
Duygu Bay: Maç öncesi konsantrasyonunuzu ve motivasyonunuzu arttıran ritüelleriniz var mı?
Gizem Yavuz: Her maç öncesi annemle konuşurum. Maçtan önceki motivasyon kaynağım da diyebilirim. Konsantre olmak içinse; koçumun istediklerini düşünüp, yapmam gerekenlere odaklanıp maça hazırlanırım.
Merve Aydın: Meditasyon yapmak oldukça iyi geliyor. Onun dışında müzik dinlemek ve eğer maç saati geç ise kısa yürüyüş yapmak ritüellerim arasında.
Esra Ural Topuz: Maç öncesi kahve içmek, kafamda maç planını tekrarlamak, rakiplerimizin özelliklerini düşünmek ve kendime performansım ile ilgili belirlediğim konularda hedef koymak benim motivasyonumu arttırıyor.
Pelin Derya Bilgiç: Maç öncesi iyi bir idman benim en büyük motivasyon kaynağım.
“Genç jenerasyonumuzun basketbolda şansları yüksek”
Duygu Bay: Çıktığınız en unutulmaz maç hangisiydi?
Gizem Yavuz: Unutamadığım maçların başında geçen sene Mersin’de oynadığımız Litvanya karşılaşması geliyor. Türk halkının desteğini sonuna kadar hissettik ve çok iyi bir sinerji yakalayıp maçı kazandık. Bir diğer maç ise 2007 FIBA 20 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda oynadığımız üçüncülük maçıydı. Son saniyelerde yenilip madalya alamamıştık.
Merve Aydın: 22 Eylül 2018 tarihinde Tenerife’de Arjantin ile oynadığımız Dünya Kupası maçı benim için unutulmazdı. A Milli Takımla ilk kez Dünya Kupası maçı oynamak ve kazanmak benim için çok özeldi.
Esra Ural Topuz: Unutamadığım birçok maçım var ama sanırım aralarından en unutulmazı kariyerimdeki ilk kupamı kazandığımız maçtı. O kupayı kaldırmanın heyecanı hâlâ aklımda.
Pelin Derya Bilgiç: Milli takımla 20 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda oynadığımız bronz madalya maçıydı. Çünkü o turnuvayı 3. bitirerek ilk defa Avrupa’da madalya almıştık.
Duygu Bay: Bir gün sizin yerinizde olup Türkiye'yi ve kendilerini layıkıyla temsil etmek isteyen potanın genç perilerine bir tavsiye verecek olsanız bu ne olurdu?
Gizem Yavuz: Ülkemizde kadın basketboluna ciddi yatırımlar yapılıyor. Genç jenerasyonumuzun bu konuda şansları yüksek. Genç nesle tavsiyem; kendilerine hedef koyup, fiziksel ya da zihinsel ihtiyaçları hangi yöndeyse o yönde kendilerine yatırım yapmaları olacaktır.
Merve Aydın: Hedeflerini belirlemelerini, bunun uzun bir yolculuk olduğunu bilerek sabırla çalışmaya devam etmelerini ve yolculuklarının her anından keyif almalarını tavsiye ederim.
Esra Ural Topuz: Ben inanmanın başarmanın yarısı olduğuna inananlardanım. Asla vazgeçmeyin kızlar! İnandığınız şeyler için savaşın ve daha çok çalışın. Her düştüğünüzde daha güçlü kalkın! Düştüğünüzde değil vazgeçtiğiniz zaman kaybedersiniz. Eğer inanıp savaşırsanız ve bunun için çalışırsanız bilin ki bugün değilse de yarın ya da bir gün hayallerinize mutlaka kavuşacaksınız.
Pelin Derya Bilgiç: Kesinlikle pes etmemelerini ve her zaman eksiklerinin farkında olup doğru çalışmalarını önerirdim.
Önemli maç öncesi Milli Takımlar Direktörü Haluk Yıldırım da demecinde pandeminin sürecinin olumsuz etkilerine değindi, en az hasarla atlatmak için nasıl özverili çalışıldığını anlattı.
Haluk Yıldırım: Global pandemi tüm dünyayı etkisi altına aldı, ancak sporu daha farklı etkiledi. Seyircisiz maçlar basketbolun havasını değiştiriyor. Federasyon olarak liglerin oynatılmasıyla ilgili her türlü önlemleri aldık. Sağlık kurullarımızla sürekli temas halindeyiz. Liglerimizde her takıma maçlardan 48 saat önce test yapılıyor. Alışkın olmadığımız durumlar, ancak herkes özverili bir şekilde süreci en az hasarla atlatmak için çalışıyor.
Biliyorsunuz FIBA, milli takım maçlarının ikinci penceresini fanus sistemiyle oynatmaya karar verdi. Hem kadınlar hem erkeklerde eleme maçlarının ev sahipliğini İstanbul’da üstlendik. FIBA’yla her konuda görüşmelerimizi yaparak, her türlü önlemi aldık.
Sırbistan maçı bizim için çok önemli ve sıralamayı direkt etkileyecek bir maç. Oyuncularımız ve teknik kadromuz maçın öneminin farkında. En iyi mücadelemizi sergileyerek kazanmak istiyoruz.
Milli takım denince kimse özel bir motivasyona ihtiyaç duymaz. Herkes buranın değerini biliyor. Seyircimizin önünde oynamak, onların desteğiyle daha da güçlenmek isterdik ama maalesef şartlar bunu gerektiriyor. Seyircimizin olması bizi daha da çok motive ediyordu, ancak şimdi onların uzaktan desteğini hissederek başarılı olmak için oynayacağız.
“A Milli Kadın Basketbol Takımımız, ülkemizi uluslararası arenada bir kez daha temsil etmeye hazırlanırken yanlarında olup destek olmanın gururu bambaşka.” diyen Garanti BBVA Sponsorluk Yöneticisi Ali Baras da mutluluğunu dile getirdi.
Ali Baras: Spor ve basketbol Garanti BBVA olarak öncelik verdiğimiz ve uzun soluklu desteklediğimiz alanların başında geliyor. 19 yıldır hala ilk günün heyecanı ile desteklediğimiz basketbol serüvenimiz, 2001’de Türkiye Basketbol Federasyonu ile imzaladığımız sponsorluk anlaşmasıyla başladı. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ile yaptığımız anlaşma ile de desteğimiz şu anda kadın, erkek ve alt yapı milli takımları ile Tekerlekli Sandalye Basketbol kadın – erkek ve genç milli takımları seviyesini de kapsayarak geniş bir yelpazeye ulaştı. Bu desteğimizi pandemi döneminde de aksatmadan devam ettirmenin; her ortamda ve şartta sporcularımızı destekleyebilmenin mutluluğunu yaşadık. 2005 yılından bu yana desteklediğimiz A Milli Kadın Basketbol Takımımız, Potanın Perileri şimdi yine ülkemizi uluslararası arenada bir kez daha temsil etmeye hazırlanırken yanlarında olup destek olmanın gururu bambaşka. 2021’de gerçekleşecek Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda da hep birlikte bu heyecanı paylaşmak en büyük dileğimiz.