“Plastiksiz Bir Dünya.”

Bugün, dünya üzerinde 1 milyon canlı türü tükenme tehlikesi altında, küresel ısınmayı kontrol altına almak için ise sadece 12 yılımız kaldığı öngörülüyor. 2050 yılına geldiğimizde denizlerde balıklardan daha fazla sayıda plastik olacağı varsayılırken, halen her yıl 8 milyon ton plastik, okyanuslara atılıyor.

2013 yılında “Güzelliği Herkesle Paylaşmak” sürdürülebilirlik programını hayata geçiren L’Oréal, plastik atıklara dur demek adına Dünya Ekonomik Forumu’nda Ellen McArthur Vakfı tarafından başlatılan “Yeni Plastik Ekonomisi” girişiminin altına imza attı. L’Oréal, bu girişim kapsamında 2025 yılına kadar tüm tüketici ürünlerinin plastik ambalajlarının %100 tekrar kullanılabilir, geri dönüştürebilir veya doğada çözünebilir olacağını taahhüt etti.

L’Oréal, dünyanın en yeşil şirketi

L’Oréal “Güzelliği Herkesle Paylaşmak” sürdürülebilirlik programı kapsamında sürdürülebilir inovasyon ve iklim değişikliği ile mücadele konularında güçlü bir ilerleme kaydettiği 2018 sonuçlarını açıkladı. L’Oréal, üretim hacmini 2005 yılına oranla %38 arttırırken, fabrika ve dağıtım merkezlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını 2005 yılına oranla %77 azaltmayı başardı. Bu performans, ekonomik büyümeyle, iddialı iklim değişikliği taahhütlerinin bir arada başarılabileceğini de kanıtlamış oldu.

Dünya çapında 4000’den fazla şirketi, iklim değişikliği, sürdürülebilir su yönetimi ve orman alanlarının tahribatının önlenmesi konularında değerlendiren bağımsız derecelendirme kuruluşu CDP tarafından 3 yıl üst üste en yüksek AAA notu alan tek şirket olan L’Oréal, aynı zamanda Newsweek’in Yeşil Sıralamasında Dünyanın En Yeşil Şirketi seçildi.

Sürdürülebilir Ürün Optimizasyon Sistemi SPOT ile L’Oréal Grup; 2018 yılında yeni veya yenilenen ürünlerinin %100’ünü çevresel ve sosyal profilini değerlendirdi. Tüm ürünlerinin %79’u geliştirilmiş çevresel veya sosyal profile sahip olan L’Oréal, içinde yaşadığı topluluklara da fayda sağlama misyonu ile yaklaşık 63 bin kişiye mesleki eğitim verdi. Bunların yanı sıra beraber çalıştığı tüm tedarikçilerini de sürdürülebilirlik konusunda bilinçlendirerek ve tedarikçilerini de sosyal ve çevresel performanslarını değerlendirerek seçen L’Oréal, çalışanlarına da bulunduğu her ülkedeki en iyi sağlık ve sosyal güvence olanaklarını sağlamaya devam ediyor.

L’Oréal Türkiye’den eko-tasarımlı stantlar

L’Oréal’in global platformundaki vizyonunu Türkiye’deki çalışmalarına da yansıtan L’Oréal Türkiye, bu perspektifte sürdürülebilirliği inovasyonla destekliyor. L’Oréal Türkiye, 2020’ye kadar ürün tanıtımları ve teşhir için kullandığı tüm stantlarını, geri dönüştürülebilirlikten lojistiğe kadar değerlendirerek, buna göre belirlenen 20 kural çerçevesinde, eko-tasarımlı standlar ile değiştirmeyi hedefledi. Hali hazırda tüm Türkiye’de kullanılan stantlarının %50’si eko-tasarımlı ve hedef, 2020 sonuna kadar kullanılan stantların %100’ünü eko-tasarımlı yapmak.

L’Oréal Türkiye’den yeşil hareket

L’Oréal Türkiye, bilime dayalı hedefleri kapsamında “Yeşil Hareket” girişimini de başlattı. L’Oréal, bu global girişimin bir parçası olarak Türkiye’de de çalışanlarının karbon ayak izini azaltmak üzere kapsamlı çalışmalar yapıyor. Eko-sürüş eğitimleri, araç filosunun hibrit araçlarla yenilenmesi, şirket için araç paylaşım sistemi kullanılması ve iş seyahatlerinin karbon emisyonlarını yakından takip edilerek, yeni dijital teknolojilerle seyahatlerin azaltılması bu çalışmalardan sadece bazıları.

L'Oréal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier; “Sürdürülebilirliği, ticari faaliyetlerimizin üzerinde konumladık, plastik hayatımızdan çıkıyor”

L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier, global ve Türkiye özelindeki sürdürülebilirlik çalışmalarına dair yaptığı açıklamada; “Bugün, tüm dünyada üretim ve dağıtım tesislerinin karbon emisyonlarımız 2005 yılına oranla %77 daha az, su tüketimimiz %48, atıklarımız ise %37 azaldı. Türkiye üretim tesislerimizde de ise 2008 yılına oranla karbon emisyonları %64, su tüketimi %38 ve atıklar %33 azaldı. Hem ofislerimizde hem de üretim tesisimizde %100 yeşil enerji kullanıyoruz. L’Oréal olarak çevreye duyduğumuz saygı, doğaya verdiğimiz önem doğrultusunda sürdürülebilirliğe dair gerçekleştirdiğimiz çalışmaları, ticari faaliyetlerimizin çok üzerinde bir yerde konumlandırıyoruz. Attığımız adımlarla yakın gelecekte plastiğin hayatımızdan çıkması konusunda önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz, bu bizim global taahhüdümüz” dedi.