'Pikaçu' 12 bin çocuğu nasıl krize soktu? Kırmızı alarma geçiren etki: 'Kitlesel hastalık'
Pikaçu ve Ash'in maceralarını izlediğimiz 'Pokémon' çizgi filmi 1997 yılında Satoshi Tajiri tarafından yaratıldı. Ancak her bir bölümüyle efsane sayılabilecek bu çizgi film, düşünüldüğü kadar masum olmayabilir! Yayınlandığı dönemde büyük yankı uyandıran Pokémon, 685 çocuğu epilepsi krizine sokup 12 bin çocuğu bakın nasıl hastanelik etti.
Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Çocukluğu 1990'ların sonu ila 2000'lerin başında geçmiş herkes 'Pokemon' efsanesini bilir. Birbirinden farklı karakterleriyle hayal dünyamıza giriş yapan, her bölümü ayrı bir macera ve heyecan dolu bu çizgi film, ilk olarak 'The Pokémon Company' tarafından yönetilen Japonya kökenli bir video oyunu olarak hayatımıza dahil oldu. Kısa süre sonra önce çizgi romanı yapıldı ve 1995'te Satoshi Tajiri tarafından çizgi filme dönüştürülerek evlerimizin baş köşesine yerleşti. Ancak çoğumuzun çocukluk rüyası olan Pokemon, göründüğü kadar masum değildi. Yayına girdikten 2 yıl sonra, 1997’de Japonya'da 685 çocuk epilepsi nöbeti geçirirken, on binlerce çocuk da rahatsızlandı. Literatüre 'Pokemon Şoku', 'Pokemon Etkisi' olarak geçen bu olaya ne sebep olmuştu? Pokemon'u yanlış tanımış olabilir miydik?
PİKAÇU'NUN SALDIRISI İZLEYENLERE EPİLEPSİ GEÇİRTTİ
Tarih 6 Aralık 1997'yi gösteriyordu. Japonya’da belirli aralıklarla yayınlanan Pokemon’un ilk sezonunun 38. bölümü izleyiciye sunulmuştu. Ekran başına kitlenen çocuklar, Pikaçu'nun (Pikachu) bir saldırı sahnesine tanıklık ediyordu. Çizgi filmin yirminci dakikasında, 'paka paka' olarak bilinen bir animasyon tekniğiyle gösterilen bir patlama gerçekleşti. Bu sahnede 6 saniye boyunca çok hızlı yanıp sönen kırmızı ve mavi ışıklar yayımlandı. Bölümü izleyen tam 685 çocuğun ailesi çocuklarını görünce endişeye kapıldı.
Işıkların güçlü bir şekilde yanıp sönmesi ve renklerin sürekli değişmesi çocukları adeta etkisi altına almıştı. Birbirini tanımayan, farklı evlerde aynı sahneyi izleyen 685 çocuk hastanelik oldu. Pikaçu’nun saldırısını izleyen yüzlerce çocuk, mide bulantısı, baş ağrısı ve bilinç bulanıklığı belirtileri gösterdi. Aralık 1997’de yaşanan bu olay medyaya 'Pokemon Etkisi' olarak taşındı. Günlerce herkes, yüzlerce çocuğu etkisi altına alan bu bölümü konuştu. Daha garip olanı, bölümü izlemeyen ama izleyen arkadaşlarından duyan veya haberlerde gören çocuklar da benzer semptomlar gösterdi. İlerleyen günlerde 12 bin çocuğun çeşitli semptomlar geliştirdiği anlaşıldı.
OLAYIN ARDINDAN BÖLÜM TÜM DÜNYADA YASAKLANDI
Yalnızca Japonya’da değil, tüm dünyada konuşulan bu olay, çizgi filmin yapımcılarının polis tarafından sorgulanmasına yol açtı. Japonya Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı acil bir toplantı düzenledi. Pokémon oyunlarının arkasındaki şirket olan Nintendo’nun hisse senedi ise olayın ardından saatler içinde yüzde 3,2 oranında düştü. Yaşanan bu olayın ardından Pokemon’un 38. bölümü, başta Japonya olmak üzere dünya genelinde yasaklandı ve Japonya dışında hiçbir ülkede yayımlanmadı.
Pokémon Etkisi olayı, bir yayın programının epilepsi nöbetini tetiklediği tek vaka değildi. Pokemon etkisinden önce, 1980'lerden 2000'lere kadar Amerika’da 'Entertainment Tonight' adlı şov programının sunucusu Mary Hart’ın da izleyicileri etkisi altına aldığı bir olay yaşandı. Literatüre 'Mary Hart Sendromu' olarak geçen bu olayda, 1991 yılında Mary Hart’ın sesini televizyondan duyan bir kişinin aniden epilepsi nöbetine girdiği kaydedildi. Dr. Venkat Ramani tarafından doğrulanan olayda, bir hastasının Mary Hart’ı her duyduğunda nöbet geçirdiği ve testler sonucunda bunun psikolojik değil, nörolojik bir sebebe dayandığı tespit edildi.
Mary Hart, izleyicisinin epilepsi krizi geçirmesinden dolayı üzgün olduğunu belirtse de, başka kimse etkilenmediği için bu olay kapanıp gitti. Ancak "Pokemon Etkisi," günümüzde hâlâ Pokemon denilince akıllara gelen ilk olaylardan biri. 90'ların sonunda çokça konuşulan ve araştırılan bu olayı Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burçak Ekinci Evci’ye sorduk.
Durumun fotosensitif epilepsi (çocukluk ve adolesan çağında başlayan, nadir görülen bir epilepsi sendromu) ile açıklanabileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Evci, "Pokemon'un 38. bölümünde izleyicilerin 6 saniye boyunca 12 hz frekansında kırmızı-mavi ışığa maruz kaldıkları bu elektronik flaş, televizyon ekranının titremesi gibi yanan sönen ışıklara veya ışık paternlerine yanıt olarak meydana gelen nöbetlere sebep olmuştur" dedi.
'IŞIĞA DUYARLILIĞIN EN FAZLA GÖRÜLDÜĞÜ YAŞ 10-15 ARASI'
Epileptik hastaların yaklaşık yüzde 5’inin EEG tetkikinde ışık duyarlılığı görüldüğünü belirten Nöroloji Uzmanı Burçak Ekinci Evci, "Işığa duyarlılık belirgin olarak yaşa bağımlıdır ve en sık 10-15 yaş arasında görülür. Işığa duyarlı refleks epilepsili olgularda çeşitli ışık kaynakları rol oynayabilir. En sık bildirilen ışık kaynağı televizyondur. Televizyonla birlikte veya ayrı olarak bilgisayar ekranı ve video oyunları da uyaran olarak rol oynar" ifadelerini kullandı. Peki 38. bölümü izleyen 685 çocuğun yanı sıra bölümü dilden dile aktaran binlerce çocuğun da benzer semptomlar geliştirmesi nasıl mümkün olmuştu?
Evci, kitlesel sosyojenik hastalık olarak da bilinen kitlesel histerinin bir tür sosyal olgu olduğunu belirtti. "Kitlesel psikojenik hastalık ve kitlesel sosyojenik hastalık, organik hastalığa işaret eden semptom gruplarını içeren, ancak belirli bir kaynağı olmayan, psikolojik nedenlerden kaynaklanan sosyal olgulardır. İki veya daha fazla kişi tarafından paylaşılan bir durumdan doğan bu hastalık, psikolojik sebeplerle gerçek fizyolojik belirtiler yaratabilir ve ciddi sıkıntılara yol açabilir. Sürü psikolojisi, stres ve sosyal baskı gibi faktörler de bu fenomeni etkiler" diyerek bu olgunun insan gruplarını etkileyebileceğine dikkat çekti. Dr. Öğr. Üyesi Burçak Ekinci Evci, kitlesel histeriyi gerçekleştiği anda tespit etmenin zor olduğunu ve çoğu vakada, geçmişe dönük araştırmalar sonucunda ortaya çıktığını ifade ederek sözlerini şöyle noktaladı:
"Bu durum, 'kitlesel sosyojenik hastalık' ve 'nosebo etkisi' ile açıklanabilir. Nosebo, kişinin bir durumla ilgili negatif beklentilerinin kişiyi olumsuz etkilemesi anlamına gelir. Örneğin bir ilacın yan etkilere sebep olacağına inanan bir kişi, etkisiz bir ilaç bile verilse yan etkiler yaşayabilir. Psikojen nöbetlerde de telkinle nöbet geçirme durumu gözlenebilir. Çocuklar 'Pokemon' çizgi filmini izlememiş olsa bile, korku ve endişe gibi duyguların etkisiyle nosebo etkisi nedeniyle psikojen nöbet geçirmiş olabilir."