Pankreas kanseri nedir?
Pankreas kanseri, karında midenin arka alt kısmında yatay olarak uzanan bir organ olan pankreasın dokularında başlar. Pankreas kanseri tipik olarak diğer organlara yayılım eğilimi gösterebilir. Pankreas kanseri hakkında yeterince bilgi sahibi değilseniz Prof. Dr. Kemal Dolay ile gerçekleştirmiş olduğumuz pankreas kanseri nedir başlıklı röportajımızı inceleyebilirsiniz. İşte pankreas kanserine dair tüm bilinmeyenler…
Pankreas nedir, ne işe yarar?
Pankreas yaklaşık 100gr ağırlığında, 20cm uzunluğunda ve 2 cm kalınlığında vücudun en önemli organlarından biridir. Karnımızın üst kısmında midenin arkasında sağda oniki parmak bağırsağından başlar solda dalağa kadar uzanır. Baş, gövde ve kuyruk olarak üç kısımdan oluşur. Bulunduğu yerde vücumuzun en hayati damarlarına (karaciğer, bağırsaklar, dalak ve mide damarları vb.) komşudur (Resim 1). En önemli görevi yediğimiz besinlerin sindirimi için enzimler üretmek ve kan glukozunu dengede tutarak şeker hastası olmamızı engellemektir.
Prof Dr Kemal Dolay
Ropörtaj: Serpil Dokurel
Kanser türleri içinde neden en kötüsü pankreas kanseridir?
Pankreas kanserinin hastalığa özel bir şikayeti yok ve sinsice ilerler.
Geç başvuru nedeniyle çoğu hastada kanser ilerlemiş halde olur ve cerraha başvuran hastaların ancak %20’si ameliyat olabilecek durumdadır.
Kanser hücreleri biyolojik olarak çok saldırgandır, tümör hızlı büyür, etraf organlara ve lenflere hızlı yayılır ve yine karaciğere giderek hızla metastaz yapar.
Ayrıca kemoterapi ilaçlarına oldukça dirençlidir.
Bu nedenle tüm kanserler içinde sıklık bakımından 12. sırayı alırken, kansere bağlı ölümlerde erkeklerde üçüncü kadınlarda dördüncü sıradadır. ABD’de 2050 yılında kanser ölümlerinde 1. sıraya yükseleceği tahmin edilmektedir. Pankreas kanseri ile meme, kolon-rektum ve prostat kanserlerini karşılaştıracak olursak, pankreas kanserli hastaların %9’u 5 yıldan uzun yaşarken, meme kanserli hastaların %90’ı, kolon-rektum kanserli hastaların %67’si ve prostat kanserli hastaların neredeyse %100’ü 5 yıldan daha uzun yaşamaktadır. Yani arada 10 katlık bir fark vardır.
Pankreas kanserinin seyri türüne göre mi değişiyor?
Pankreas kanserinin seyri gerçekten de türüne göre değişiklik gösterir. Apple şirketinin kurucusu Steve Jobs’un, kendisine agresif yapıda pankreas kanseri teşhisi konulmasına rağmen 7 yıl yaşamayı nasıl başardığı dünya medyasında haber olmuştu ve bu duruma açıklama New York Presbyterian Hastanesi Onkologlarından Dr. Allyson Ocean’dan geldi: Steve Jobs’a pankreas nöroendokrin kanseri teşhisi koyulduğu ve bu kanser türünün daha tembel olup yavaş seyrettiği söylendi. Gerçekten de pankreasın nöroendokrin tümörleri ve bazı alt tip adenokanserleri uzun yaşam şansına sahip, ancak pankreasın klasik duktal adenokanserleri daha hızlı seyreden kötü bir tür ve yaşam süresi bunlarda oldukça kısadır.
Pankreas kanseri belirtileri nelerdir?
Doğrudan pankreas kanserinden şüphelendirecek spesifik bir belirti yok. Kuvvetsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı ve sarılık en sık görülen şikayetlerdir. Bunun yanında karında şişlik, yeni başlayan şeker hastalığı, bulantı-kusma, sırt ağrısı, ishal ve yağlı dışkılama gibi şikayetlere de neden olabilir. Bunlardan sarılık hastaları hemen doktora başvurduran bir şikayettir.
Pankreas kanseri risk faktörleri
Pankreas kanser riskini arttıran en önemli faktörler ileri yaş, sigara alışkanlığı, kronik pankreas iltihabı, obezite ve fiziksel inaktivite, ailesel risk ve batı tipi beslenme alışkanlığıdır. Gelişmiş ülkelerde daha sık. Pankreas kanser sıklığı yaşla birlikte artar. Hastaların %80’i 60-80 yaş arasındadır, genç yaşta az, pankreas kanserlilerin %2’si 40 yaş altıdır. Erkekler ve zencilerde daha sıktır. Ailede pankreas kanser öyküsü varsa risk 2 kat fazladır. Birinci derece yakınlarında 1,2 veya 3 kişide pankreas kanseri olanlarda risk 2,6 ve 30 kat artar. Ancak, pankreas kanserlerinin %5-10’u kalıtımsaldır, %90-95 sporadiktir. Kronik pankreas iltihabı olan hastalarda kanser riski 20 kat fazladır. Sigara içimi en iyi bilinen risk faktörüdür ve riski 2.5 kat arttırır, pankreas kanserlerinin %30’undan sorumludur. Sigara bırakıldıktan sonraki 2. yılda risk %48 azalır, 10-15 yılda sigaraya bağlı risk sıfırlanır. ABD’de kanser ölümlerininin erkeklerde %43’ü kadınlarda %15’inden sigara sorumludur.
Yine Batıda kanserlerin %35’inden beslenme tarzı sorumludur. Gelişmiş sanayide üretiminde fabrikalarda karşılaşılan karsinojenezlerle mesleki karşılaşma da riski arttırır. Pankreas kanseri hastalarında Şeker hastalığı sıktır. Geçmişte Kahve ve alkol içiciliği de pankreas kanseri için bir risk faktörü olarak öne sürülmüşse de sonradan kahveye ait görüşten vazgeçildi. Kan guruplarından A, AB ve B gurubunda pankreas kanseri O gurubuna göre yaklaşık 1.5 kat daha fazladır.
Pankreas kistleri de (IPMN, Seröz ve müsinöz kistler) kanser riskini arttıran durumdur.
Pankreas kanseri örülme sıklığı açısından kadın ya da erkek fark ediyor mu?
Erkeklerde kadınlara oranla 1.3 kat daha sık pankreas kanseri görülüyor.
Büyük üzüntü ve stres kansere davetiye çıkarıyor mu?
Büyük üzüntü ve stresin insanların savunma sisteminde zayıflamaya neden olduğu kesindir. Deneylerde kronik stresin var olan bir tümörün büyümesi ve yayılmasını arttırdığı gösterilmiştir, ancak insan çalışmalarında bu durumların kesin pankreas kanseri yaptığına ait deliller yoktur. Deneylerde kronik stresin mevcut tümörü n büyümesi ve yayılmasını arttırdığı gösterilmiştir. Büyük sıkıntılı olaylar karşısında insanlar alkol veya sigaraya başlayabilirler, fazla yiyerek kilo alabilirler, içine kapanık hareketsiz bir yaşantı tercih edebilirler ve bu yolla indirek yoldan kansere davet çıkarabilirler.
Pankreas kanseri tanısı nasıl konuluyor?
Karın ağrısı, kilo kaybı veya sarılık gibi şikayetlerle gelen hastalarda muayene sonrası karaciğer ve pankreası ilgilendiren kan tetkileri yapılır. Burada şüphe varsa karın Ultrasonu (USG) ve karın ince kesit yapabilen çok kanallı Bilgisayarlı tomografisi (BT) yapılır. Çoğu hastada bu tetkikler ile pankreasta tümör saptanır. Eğer tümör net görüntülenemediyse Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya endoskopik ultrason (EUS) yapılabilir. Tümör büyük ve ilerlemiş düşünüyorsak tedavi kararı için PET-CT yaptırılabilir. Bütün bu yöntemler ile hem tanı konur hem de tedavi planlaması yapılır.
Tedavi yöntemleri neler?
Pankreas kanserleri tespit edildiğinde 3 durum mevcuttur: 1)Tümör erken tanı konulmuş ve ameliyata uygundur; 2)Geç tanı nedeniyle ameliyat şansını kaçırmış hastalar ve 3)Sınırda ameliyata uygun hastalar. Bu guruplama yapıldıktan sonra tedavi planlanır. Tedavi yöntemleri ise ameliyat, kemoterapi ve ışın tedavisi yani radyoterapidir.
Cerrahi ne zaman devreye giriyor?
Pankreas kanserli bir hastada kanser karaciğer gibi uzak organlara yayılmamışsa ve hayati atardamarları sıkı şekilde sarmamışsa cerrahi planlanır. Pankreas kanserli bir hastada ömrü en çok uzatan tedavi cerrahi rezeksiyondur. Tümörün yerine göre pankreasın başına yerleşmiş tümörlerde Whipple dediğimiz tümörlü pankreasla birlikte oniki parmak bağırsağı, midenin bir kısmı, safra kesesi ve bir kısım dış safra yolu çıkarılır, kuyruk ve gövde tümörlerinde pankreasın tümörlü kuyruğu dalakla birlikte çıkarılır. Bu ameliyatlar hem klasik açık hem de kapalı (Laparoskopik veya Robotla) yöntemlerle yapılabilir.
Pankreasının tamamı alınan bir hasta yaşayabilir mi?
Kesinlikle yaşayabilir. Pankreasın tamamı alınan hastalar iki sorunla karşılaşır: birincisi insülin bağımlı şeker hastalığı; ikincisi sindirim bozukluğu ki bu da ağızdan verilen sindirim hapları ile düzeltilir.
Umut verici gelişmeler var mı?
Henüz pankreas kanserinde ömrü uzatan iki önemli durum vardır. Birincisi, erken tanı konması kalan ömrü 6 kat arttırabilir. İkincisi, pankreas kanseri cerrahisi zor olduğundan genel cerrahi ihtisası üzerine bu konuda uzmanlaşmış hepatopankreatobiliyer (HPB) cerrahları dediğimiz yani Karaciğer, Pankras ve Safra hastalıkları cerrahlarının HPB ünitesi bulunan tam teşekküllü hastanelerde yaptıkları cerrahi ömrü uzatmaktadır. Hatta bu konu ABD medyasında daha yeni haber olmuştur: “Pankreas kanserli hastalar ömrünü uzatmak için ekstra yol katediyorlar” diye. Reuters haberinde ABD’li pankreas kanserli hastaların bu ameliyatı yaptırmak için en yakındaki hastaneye değil de bir HPB merkezine başvurduğu, ekstra 200 km yol katederek hem ömürlerini %25 uzattıklarını, hem de ameliyat komplikasyonlarını azaltarak daha az hastanede yattıklarını belirtmiştir.
Pankreas kanseri ve beslenme arasındaki ilişki nedir?
Kesinlikle var. Kayıtlarda ilk kez Hipokrat (MÖ 460-370) yeme alışkanlığı ile hayat tarzının sağlığı belirleyen temel faktörler olduğunu belirtmiştir. Göçmenlerle ilgili araştırmalarda Asya’da yaşayan bir Asya’lıda prostat kanseri 25 kat, meme kanseri 10 kat daha azken, Batıya göç etmişlerde bu durum tersine dönmekte ve baş etkenin beslenme olduğu sonucu çıkmaktadır. Tüm mide bağırsak sistemi kanserlerinde olduğu gibi Batı tarzı diyetle (yüksek kalorili, yağlı fast foodlar, yağlı et, yumurta, prinç/makarna, aperatif, piza, turta, patetes, kek, yüksek kalorili alkollü içecekler, mayonez) beslenmenin pankreas kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir. Bunun tersi Akdeniz tarzı (balık, deniz ürünleri, bitkisel ürünler, taze meyve, sebze, zeytin yağı, tam tahıl ekmeği) bol sebze ve meyve ve baklagiller ile beslenme kanser riskini azaltır.
Pankreas kanserinden korunmak için neler yapmalıyız?
Sedanter yaşam, sigara alışkanlığı, yağlı hayvansal proteinler, işlenmiş yiyecekler, tuz, şeker, alkol ve obezite kronik hastalıklar ve kanser oluşumunda suçlanan faktörlerdir. Bu nedenle kanserden korunmak için en önemlisi sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak, Akdeniz tarzı beslenmek, alkol ve yağlı hazır yiyeceklerden uzak durmak, spor yapıp fit kalmak ve kilo almamak en önemli bireysel önlemlerdir. Ayrıca ailede pankreas kanseri varsa, ailede şeker hastalığı öyküsü yokken birden ortaya çıkan şeker hastalığında veya tekrarlayan pankreas iltihaplanması durumunda pankreas kanseri açısından doktorla işbirliği içinde olmak gerekir.
Pankreas kanseri önlenebilir mi?
Henüz kesin önleyici bir tedbir yok, ancak yukarıda belirttiğimiz önlemlerle azaltılabilir.
Son olarak pankreas kanserinde ömrü uzatmak için önerileriniz?
En önemlisi erken tanı ömrü 6 kat uzatmaktadır. Pankreas kanseri tanısı aldıktan sonra bu konuda uzmanlaşmış 24 saat hizmet veren hepatopankreatobiliyer cerrahi üniteleri bulunan hastanelerde hastaya özel multidisipliner (HPB cerrahı, Gastroenterolog, Medikal Onkolog, Radyasyon Onkoloğu, Tanısal ve Girişimsel Radyolog ve Nükleer Tıp Uzmanı) yaklaşımla hastaların ömrü uzatabilecektir.