Pangaltı adı Pancaldi’den geliyor
Anadolu-Rock gruplarından 3 Hürel’in üyelerinden Haldun Hürel, İstanbul üzerine yaptığı araştırmalarını topladığı beşinci kitabı “İstanbul’un Ansiklopedik Öyküsü”nde İstanbul’un semtlerinin, mahallelerinin isimlerinin nereden geldiğini anlatıyor.
Bunlardan bazıları şöyle:
- Abanoz Sokağı: Bir zamanlar genelevleriyle ünlüydü. “Geneleve gitmek” demek için bu evlerin bulunduğu yerler nerede olursa olsun, “Abanoz’a gitmek” tabiri kullanılıyordu.
- Bayıldım Yokuşu: İnönü Stadyumu’nun kuzeyinden kıvrılarak Maçka’ya doğru tırmanan yokuş. 18. Yüzyılda I. Mahmut’un Dolmabahçe yakınında bir sarayı daha vardı. Gören herkes, “Bayıldım” diyerek seyrettiği için yokuşun adı böyle kaldı.
- Garipçe: Çok kimse bu ismin kökenindeki “garip” sözcüğünü “tuhaf” anlamıyla özdeşleştirir. Oysa köyün adının aslı “Karibçe”dir. Bu da, “yakınca” anlamına gelir. Köy, büyük yerleşimlerin ‘yakınında’ kabul edildiğinden bu isimle anılırdı.
- Cağaloğlu: 16. Yüzyılda esir düşen İtalyan Visconti Cegalo’nun oğlu Alfonso Cegalo, İstanbul’a getirilip sarayda yetiştirildi ve Müslüman edilerek kendisine Yusuf Sinan adı verildi. Sinan, her şeye gücü yeten ve sınırsız yetkileri olan bir sadrazam oldu. Sinan adının önündeki “Cegalo oğlu” lakabı da söylene söylene “Cağaloğlu”na dönüşüverdi.
- Eminönü: Şehirlerde birçok ‘emin’lik bulunurdu. En önemlisi de “şehir eminleri”ydi. Şehir emininin oturduğu ve çalıştığı buradaki ahşap konaktan ötürü, ünlü ve eski yerleşim bu isimle tanındı.
- Kalamış: Adı Bizans dönemindeki ‘sazlık’tan geliyor. O zamanlar buraya, bu sazlık-bataklık olan doğal görünümünden dolayı “Kalamisia” deniyordu.
- Pangaltı: “Pancaldi” soy isimli zengin bir ailenin buradaki konaklarından dolayı bu adın semte verilmiş olması.