Pandemiyle büyük mücadele: E- Nabız
11 Mart 2020 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Kovid-19 salgını tüm dünyada büyük yıkıma yol açarak onbinlerce insanın ölümüne sebep oldu.
Pek çok ülkede sağlık sistemlerinin çöküşüne neden olan pandemide Türkiye başarılı bir sınav veriyor, sağlık alanında yapılan yatırımlar sonucunu gösteriyordu. Kuşkusuz salgınla mücadelede en önemli görev Sağlık Bakanlığı ve sağlık çalışanlarının oldu. Sağlık çalışanlarının büyük özverilerle canlara pahasına yürüttüğü çalışmalar pandemiyle savaşta en önemli katkıyı sağladı.
Türkiye’de ilk olarak 11 Mart 2020 tarihinde görülen Kovid-19 vakasından önce hazırlıklar başlamış, bazı önlemler ve kararlar uygulanmaya konulmuştu. Bilim Kurulu kuruluyor, tüm hastanelerde Kovid-19 birimleri oluşturuluyor, ayrıca Kovid-19 için pilot hastaneler belirleniyordu. İstanbul gibi pandemiden ciddi şekilde etkilenen şehirlerde prefabrik hastaneler inşa edildi. Virüsün yayılımını en aza indirmek amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından FI (Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi) geliştirildi. E-Nabız ve Vaka Takip Sistemi aktif biçimde kullanıldı. Covid-19 kaynaklı enfekte kişilerin ve riskli bölgelerin yoğunluklarının görülebildiği, bölgelere göre risk durumlarının incelenebildiği, aile yakınlarının takip edilebildiği ‘Hayat Eve Sığar’ uygulaması devreye sokuldu. HES Kodu ve aşı bilgisi de uygulamadan ulaşılabilen hizmetler arasındaydı.
Türkiye aşıların bulunması ile vatandaşlarını en hızlı aşılayan ülkelerden biri oldu. 2021 yılının aralık ayında Sağlık Bakanlığı’nın katkılarıyla Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen ilk yerli Kovid-19 asışı olan TURKOVAC acil kullanım onayı alıyordu. Türkiye 152 milyon doz aşılamayla bu alanda da önde gelen ülkeler arasında oldu.
Yeni bin yılda E-Sağlık uygulamaları
Bilgi ve iletişim teknolojileri gelişmiş, online sağlık hizmetlerinin verilmesi için gerekli şartlar oluşmuştu. Sağlıkta Dönüşüm Programı gelişiyor, E-Sağlık projesi kapsamında Sağlık portalı, E-Nabız, Temel Sağlık İstatistikleri Modu, Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi, Hasta Hakları Bilgi Sistemi, Teletıp, Hastane Bilgi Sistemleri gibi projelerde teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanılıyordu. E-Reçete sistemine geçilmiş, sağlıkla ilgili pek çok işlem akıllı telefonlarla yapılabilir hale gelmişti. 2015 yılında hizmete giren E-Nabız, laboratuvar tahlilleri, radyoloji görüntüleri, daha önce geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar gibi sağlık bilgilerine hem hastaların ve hem de sağlık personellerinin internet üzerinden erişebildikleri, randevu alabildikleri bir uygulama olarak önemli bir işlevi yerine getirdi. Dünyadaki en iyi sağlık bilişim altyapılarından biri olarak kabul edilen E-Nabız’ın yanı sıra dileyenler randevularını 182’yi arayarak Merkezi Hasta Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alabiliyordu. Türkiye’de kamu hastanelerinde dağınık bir şekilde sunulan randevu isleyişleri MHRS ile tek bir merkezde toplanmış oldu.
Sağlık turizminde zirve Türkiye’nin
Dünyanın önde gelen turizm ülkelerinden biri olan Türkiye 2000’li yıllarda yapılan sağlık yatırımları ile sağlık turizmde iddialı bir konuma geldi. Donanımlı, modern hastanelerin sayısının çoğalması, doktorlar ve sağlık hizmetlerinin kalitesi, ülkenin turistik değerleri, sağlık maliyetlerinin uygun olması, bekleme süresinin kısalığı ve vize almanın görece kolay olması gibi faktörler kısa sürede Türkiye’yi dünyanın bir numarası haline getirdi. Pandeminin ardından hasta sayısında zirveye oturan Türkiye, 2022 yılında 1.4 milyon ziyaretçiyi ağırladı. 2023 yılının ilk çeyreğinde sağlık turizminden elde edilen gelir, 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu. Türkiye’de sağlık turizmi kapsamında gelen uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinikler arasında kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz geliyor. Bunlarla birlikte saç ekimi, estetik ve güzellik uygulamaları da büyük ilgi görüyor.
Cumhuriyetin 100. yılında sağlıkta etkileyici rakamlar
Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında büyük zorluklarla 86 hastane ve 554 doktorla başlayan sağlık yolculuğu günümüzde 1500’ün üzerinde hastane ve 200 bine yakın doktorla devam ediyor. Diş hekimlerinin sayısı 42 binin, eczacıların sayısı 39 binin üzerinde. Türkiye genelindeki sağlık kuruluşlarında 250 bine yakın hemşire hizmet veriyor. Geçtiğimiz yılın verilerine göre Türkiye genelinde hizmet vermekte olan 1555 hastanenin 915’i Sağlık Bakanlığı’na, 68’i üniversitelere, 572’si ise özel sektöre ait. 2002 yılında 161 bin olan aktif olan hastane yatağı sayısı 2022 yılında 262.190’a ulaştı. Toplam hekime müracaat sayısı ise 854 milyon 328 bin 324 olarak gerçekleşti.