Öteki kadın sendromu: Öteki kadın ne demek kumalık mı?
Erkekler ilişkiye başlamadan önce neden yalan söyler? Aldatılma ve aldatma tam olarak ne zaman başlar? Öteki kadın kimdir? PembeNar yazarı ; Profesyonel Kişisel Gelişim Danışmanı Canan Karakul, ilişkide aldatma ve aldatılma sürecine dair tüm detayları Milliyet okurları için yazdı.
Canan Karakul
Nefes Terapisti /
Profesyonel Kişisel Gelişim Danışmanı /
Quantum Yaşam Koçu
Öncelikle kumalık yani diğer yaygın bilinirliğiyle çok kadınlı evliliklerin, dünya üzerinde öteden beri var olduğunu biliyoruz. Ülkemizde oldukça yaygın olan kumalık ya da çok kadınlı evlilikler, coğrafi bölgeye göre ortaklık, içli-dışlılık adlarını da alıyorlar. Sosyolojik açıdan baktığımızda, ataerkil yapıda kadının söz hakkı olmadığı, fiziksel olarak da şartların zorlu olduğu yer ve zamanlarda kabul edilmiş ve yaşanılagelmiş bir durumdur. Ancak günümüzde kadınların, yüksek eğitimler yaptığı, iyi işlerde çalıştığı hatta ekonomik özgürlüklerini kazandığı, sosyal statü olarak oldukça iyi yerlerde oldukları hallerde bile ikinci kadın olmayı kabul etmeleri neye dayandırılır. İkinci kadın olmak da bir anlamda kumalıktır, tek fark aynı evlerde yaşamıyor olmaktır.
Günümüzde evli erkeklerle ilişkisi olan kadınların kişilik yapısına baktığımızda, sadece çocukluğunda baba sevgisi, koruması görmemiş oldukları tespiti yeterli olmayabilir.
• Başka kadının kocasını elde ederek özgüvenini güçlendirmek başarmak duygusu
• Evli ve mutsuz erkeği, kurtaracağını ve mutlu ederek kendini kanıtlayacağını düşünme o adamın küçük allahı olma isteği
• Bir başka kadının kocasını elde ederek, aldatılmış annesinin bilinç altında intikamını almak
• Evli erkeğin konumundan dolayı fazla müdahaleci olmayacağı bir de ezik olacağı düşüncesi
• Evli erkekle beraberken eş zamanlı başka ilişkilerde yaşayabilme hakkının olması
• Erkeğin zengin olması
• Sahip çıkan, tecrübeli ve olgun erkek arayışı
• Çocukluğundan gelen baba modeli eksikliği, şefkat, güven, korunma yoksunluğu
• Kötü giden evliliği ve suçun kendinde olmadığını ispat etme alt isteği
• Kadının yalnızlığı, yetersiz ve değersiz hissetmesi
• Kadının ekonomik muhtaçlığı
• Evli ve baba olan erkeğin evliliğe ve ebeveynliğe yatkınlığı
• Evli erkeğin güçlü, mevki kariyer sahibi, patronu veya amiri, müdürü olması gibi etmenler ve daha bilemediklerimiz bir kadını evli bir erkeğe yöneltmektedir.
Başta evli olduğunu söylememe eğilimi var
Gördüğüm ve duyduğum vakaların çoğunda, ilk adımı erkek atıyor. İlk adımdan sonra ısrarcı bir tutum geliyor. Genellikle de kadın yukarıdaki pek çok sebepten zaaflarına yenilerek bu tuzağa düşüyor. Genellikle erkekler başta evli olduğunu söylememek eğiliminde oluyorlar, ya da çok kötü bir evlilik hayatları olduğunu karılarıyla mutsuz, yalnız, boşanma aşamasında olduklarını hatta çoğu yataklarını ayırdıklarını söylüyorlar ne yazık ki, bunların tamamı çoğunlukla yalan oluyor.
Bu cümleleri o kadar çok dinledim ki öteki kadınlardan, acaba erkeklerin arasında sadece erkeklerin okuyabildiği bir dilde “kadını ilişkiye ikna etme cümleleri” diye bir kitap mı var acaba? diye düşündüğüm oldu. Ya da hepsi,10 adımda kadını ikna etme davranışları uzmanı, aynı insana gidip aynı metinleri alıyorlar
Erkekler ilişkiye ikna etmek için dost gibi yaklaşabilir
Erkeklerin bir çoğu kadını ilişkiye ikna etmek için kendilerini zavallı, acınası bir halde gösterebilir ya da bir baba bir dost gibi yaklaşabilirler. Genellikle kaliteli ilgi gösterir, sıkmaz, yormaz, zorlamaz ve çok saygılı davranırlar. Bu da kadın için çok cezbedici bir durumdur.
Ve ilişki başlar. Kadın da erkek de ilk zamanlar ilişkinin verdiği özgürlük, güç, huzur ve destekle hallerinden çok memnundurlar. Kadın da erkek de bir ilişkide aradıkları her şeyi bulmuş gibi hissederler, hatta hayatlarının kadını ya da erkeği adeta ruh eşlerini bulmuş gibidirler. Kadın anlayışı ve yüksek cinsel performansıyla erkeğe erkek gibi hissettirir, erkek uzun zamandır böyle değer görmemiş olduğundan yüksek bir tatmin yaşar. Çoğu evli erkek, sevgilisine bir kadından, bir insandan çok daha ulvi ve ruhsal bir varlık rolü yükler. Kadınlar da bundan o kadar mutlu olur ki, kendisini mükemmel hisseder ve rolü sevgiyle kabul eder. İki tarafında bu yüksek tatmini, ilişkinin hep devam etmesi isteğini yaratır. Öyle ya, hayat boyu bu kadar uyumlu, bu kadar mutlu, bu kadar tatmin dolu bir ilişki yaşamak, bu duyguları yaşatacak partner bulmak herkese kısmet olmaz diye düşünülür. Erkek kadının hep hayatında olmasını, kadın da bir an önce, evlilikle ilişkiye garanti, kendine statü getirmeyi ister.
İlişkiye başlamadan önce adamın evli olup olmadığını anlamaya yarayan belirtiler vardır.
Akşamları telefonu açmaz, belli bir saatten sonra genellikle kapatır.
Hafta sonları kaybolur
Çok yakın akrabalarla tanıştırmaz
Öyle kayboluşları vardır ki, mazeretine inanılmaz, ona ulaşılmaz, aksi de ispat edilemez.
Kadının şüpheleri ve kurnazca dedektiflik çalışmaları sonucu erkek itiraf eder. Neden? sorusunun cevabı da genellikle;
“ seni kaybetmekten korktum”
“ayrılırdın benden bunu istemiyorum”
“dava açtım sürüyor”
“çocuklar çok zor durumda psikolojileri bozuldu”
“hasta, çocuğum var”
“çocukları, okul, sınav………v.b. sorunlarının çözülmesini bekliyorum” olur. Bu cevaplar, yüzdelik dilimde neredeyse 90 lık alanı kaplıyor.
İlişki başlamıştır artık, iki tarafta vazgeçmek istemez. Bu ilk güven sorunu, erkeğin yalvarışları, kadının ikna edilmek isteyen nazlanışlarıyla aşılır. Bir sonraki güven sorunun yaratacağı krize kadar.
Bir sonraki bölüme geçildiğinde, önce “bizim sonumuz ne olacak” devamında “benim sonum ne olacak, beni hiç mi düşünmüyorsun”? aşamaları başlar. Kadın tarafından özellikle regl öncesi zamanlarda mütemadiyen kriz çıkarılır, kavga ve ayrılma niyetinin beyanıyla devam eder, ağlayarak barışma nöbetiyle sonlanır.
'Önceden bilmiyordum' avuntusu
Kadın kendini önceden bilmiyordum diye ne kadar avutsa da, önceden bilmekle sonradan öğrenmek arasında genellikle çok fark olmuyor kadınlar çoğunlukla ilişkiye devam etmeyi seçiyor.
Kadın ilişki boyunca bu rolü, yani metres, öteki kadın, yuva yıkan kadın, dost hayatı yaşanan kadın, oynamayı reddeder. Gereğini yapıp ayrılamaz kabul eder ve sonra tekrar reddeder.
Kadın dedektif kimliğiyle, adamın eşini stalklar, sosyal medyada canını acıtacak (bilinç düzeyinde gerçeği arama çalışmalarıdır bu) fotoğrafları bulur ve arızaya geçer. Adam da her seferinde zaman kazandıracak hamleler yapar
“Konuşacağım bana süre ver”
“Dava açtım”
“Dava ertelendi, boşanmak istemiyor”
“Birlikte tatile gidelim mi”
“Tazminat istiyor her şeyimi almakla tehdit ediyor”
Tüm bu mazeretler adama zaman kazandırırken kadın iyice umutsuzluğa kapılır, değersiz, yetersiz, sevgisiz, başaramamış, yenilmiş, güçsüz hissederek saçma bir noktada kalır.
VE SONUÇ
Sevgili kadınlar; istatistikler, tecrübelerim, danışan gözlemlerim sonucunda şunları söyleyebilirim ki:
• Evli erkeklerin neredeyse tamamı (çok az kısmını konu dışı bırakıyorum) seçimlerini eşlerinden yana yapıyorlar.
• Evli erkek, tüm gerçek ortaya çıktıktan sonra 6 ay 1 yıl içinde boşanmıyorsa, bundan sonra da boşanmayacak demektir kendinizi yormayın, zaman kaybetmeyin.
• Erkeğin sizinle yaşarken gösterdiği kişiliğiyle evdeki kişiliği çok farklı olabilir.
• Evli erkeklerin evdeki ilişkileri genellikle sevgililerine anlattığı gibi değildir, hatta evde ciddi bir sorun olmama ihtimali bile var. Hatta evdeki kadının evliliklerinin kötü gittiğine dair bilgisi olmayabilir.
• Evlilik dışı ilişkiler yaşayan ve ayrılamayan erkekler, kendilerini iyi hissettikleri bu ilişkiye bağımlılık geliştirirler, egoları yüksektir.
• Öteki kadın çoğunlukla, genellikle, büyük ihtimalle, (hep demek istemediğimden) kaybeder.
• Evliliğini bitiren erkekler de oluyor ancak enteresandır, bitirdiğinde sevgilisiyle evlenmiyor, evlense de uzun sürmüyor.
• Böyle bir ilişkiye başlama noktasındaysanız, kesin ve net olun, erkeğe bir zaman tanıyın ve o zamanda boşanmamışsa en kısa zamanda ilişkiyi bitirin.
Kendinizi “baştan biliyordun”, ya da “öğrendikten sonra niye gitmedin” suçlamalarına maruz bırakmayın.
Evrenin etik yasaları var
Sevgili kadınlar, evrenin etik yasaları sistemin kuralları var. Adına karma, etme bulma, ne derseniz deyin. Size yüksek tecrübeden tavsiyemdir ki: Karısını aldatan erkeğin sizi de aldatma potansiyeli hep vardır. Evde hiçbir şey bilmeyen bir kadının yüksek karması vardır. Hafta sonları, özel günler ve geceleri yalnız kalmak vardır. Özgür gibi görünüp tutsak gibi yaşamak vardır. Çocukların vicdanı rahatsızlığı vardır. Adamın masum, sizin kötü kadın ilan edilmeniz vardır.
Erkekler sizin sandığınız kadar cesur değiller. Erkek doğası gereği hayatı boyunca tek eş seçer çok eşle birlikte olur. Genellikle karısı, çocuklarının annesi hayatı boyunca seçtiği kadınıdır, kalan herkes (çünkü siz ilk ve tek değilsiniz) asla gerçek eşi olmayacaktır.
Hayatının eşi olarak seçtiği kadına duyduğu suçluluk onu daha da korkak yapar. Ev düzeninin bozulmasını istememesi, ailesel toplumsal baskı onu iki yüzlü bir hayat yaşamaya zorlar.
Sonuç olarak durum bu, herkes kendi seçimlerini, sınavlarını ve sonuçlarını yaşıyor.
Bu uzun yazının sonunda:
Tüm okurlarım için en büyük dileğim; hayallerinizin bile ötesinde, içinize sinerek, gerçek ve görünür olarak, resmi olmasa da legal olarak şahane bir aşk yaşayıp çok mutlu olmanızdır.