Öpücük Böceği Nedir? Öpücük Böceği Nerede Ve Ne Kadar Yaşar?
Doğada yaşayan bazı canlı türleri çevreye ve insanlara zarar verebilmektedir. Bu canlı türlerinden biri de öpücük böceği olarak ifade edilmektedir. Bu böcekler avlarını boyun ve yüz bölgelerinden ısırdıkları için bu isimle anılmaktadırlar. Öpücük böcekleri özellikle kırsal kesimlerde yaşayan insanları rahatsız etmektedir. Peki, öpücük böceği nedir? Öpücük böceği nerede ve ne kadar yaşar? İşte, öpücük böceği hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için gerekli olan hususlar.
Öpücük böcekleri insanların daha çok yüz kısımlarını ısırmayı tercih etmektedirler. Bu durumun sonucu olarak da insanlar kendi kendilerini enfekte etmektedirler.
Öpücük Böceği Nedir?
Öpücük böcekleri, Orta ve Güney Amerika'da yani Latin Amerika ülkelerinde yoğun olarak yaşayan bir böcek türü olmaktadır. Bu böcekler insanları ısırdıkları yerde dışkılarını bırakmaktadırlar. İnsanlar bırakılan bu dışkıyı fark etmedikleri için böceğin bıraktığı mikroorganizmayı etrafa yaymaktadırlar. Bu böcekler genellikle gece saatlerinde aktif olan böceklerden biri olarak ifade edilmektedir.
Öpücük böceklerinin ısırığının bir hastalığa yol açması için 20 dakikalık bir zaman dilimine ihtiyaçları olmaktadır. Bu sürenin sonunda böcek bulunduğu bölgenin kanını rahatlıkla emmiş demektir.
Öpücük Böceği Nerede Ve Ne Kadar Yaşar?
Öpücük böcekleri Şilinin ve Peru'nun kuzeyinde yaşayan böceklerden biri olarak ifade edilmektedir. Bu böcekler genellikle kuşları hasta etmektedirler. Hasta olan kuşlar vasıtasıyla hastalık dağılım göstermektedir. İnce bir vücut yapısına sahip olan bu böcekler kan emdikten sonra yuvarlak bir görünüm almaya başlamaktadırlar.
Kan emerek şişen bu böcekler kolaylıkla ezilebilmektedirler. Öpücük böceklerinin kan emdikleri bölgede ağrı hissi oluşmamaktadır. Bu böceklerin ısırması sonucu insanlarda ortaya çıkan '' Chagas '' hastalığının kesin bir tedavisi mümkün olmamaktadır. Bu hastalığa yakalanan insanların bir kısmı iyi olurken bir kısmı ise hayatını kaybetmektedir. Bu hastalığın belirtileri oldukça az olmakla birlikte bazen belirti de vermemektedir.