Okyanusun dibinden 3 gün sonra çıktı! 'Tuvaletteydim, kara büyü yapmadım'
Umutları giderek tükeniyor, ölümün onu nasıl yakalayacağını tahmin etmeye çalışıyordu. Kazanın üzerinden ne kadar zaman geçtiğini bilmiyerek dua etmeye başladı. Okyanusun dibinde, 30 metre derinlikte bir fenerin ışığını gördüğünde ise her şey değişti. İşte "Tanrı'yla anlaşma yaptım" diyen genç adamın 3 günde yaşadıkları.
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - 29 yaşındaki Harrison Odjegba Okene’nin adını tüm dünyaya duyuran gelişmeler, Jascon-4'ün 26 Mayıs’ta Nijerya açıklarındaki Gine Körfezi'nde yaşanan fırtına sonucunda yardım çağrısı yapan bir petrol tankerine yardım etmeye gitmesiyle başladı. Jascon-4, petrol tankerini açık denizden çekerek kıyıya getirecek 3 römorkörden biriydi ve Okene ile birlikte duyanları şaşkına çeviren olayların başrolü oldu.
Okene'nin çilesi 26 Mayıs günü sabah saat 04.30 civarında başladı. Tankeri çekerek kıyıya doğru getirecek olan Jascon-4, operasyona başladığı sırada yaşanan aksilikler sebebiyle fırtınaya daha fazla dayanamayarak alabora oldu. Bölgede bulunan diğer gemilerin yaşanan olaya ilişkin yetkilileri bilgilendirmesi üzerine Jascon-4'te bulunan 12 kişi için olayın yaşandığı alana arama kurtarma ekipleri gönderildi. Kısa süre için 30 metre derinlikte ters dönmüş şekilde bulunan batıktan 10 kişinin cansız bedeni çıkarıldı. Kalan 2 kişiye yönelik aramalar devam ederken, kimse su altında sağ kalmayı başaran birine ulaşmayı düşünmüyordu.
SU ALTINDA YAŞAM SAVAŞI
Canlı çıkarmaya yönelik herhangi bir umuda sahip olmayan arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, suyun yaklaşık 30 metre altında da bir yaşam savaşı verilmeye başlamıştı. Jascon-4 aşçılık yapan ve alabora olduğu sırada tuvalette olan Okene, tuvaletten çıkıp kendine bir hava boşluğu bulmayı başarmış olsa da mürettebatın geri kalanı onun kadar şanslı olmamıştı. Bölgede deniz korsanları faaliyet gösterdiği için denizciler odalarının kapısını kilitliyordu ve bu durum gemide bulunan diğer kişilerin kaçışını önemli ölçüde zorlaştırmıştı. Her şey sonra erdiğinde Okene iki el feneri bulunan bir can yeleği ve bir şişe kolayla suyun altında mahsur kalmıştı. Okene, daha sonra kendisiyle yapılan röportajda şunları söyledi:
“Gemi batmaya başladığında saat sabah 05.00 civarındaydı ve ben tuvaletteydim. İnsanların bağırdığını duydum, geminin battığını hissettim. Dışarıdan meslektaşlarımın çaresiz yardım çığlıklarını duyabiliyordum. Her şey çok hızlı gelişti. Karanlığın ortasında kaldım. Ağlıyordum ve beni kurtarması için Tanrı'ya dua ediyordum. Mürettebatın cansız bedenlerinin yakınlarda olduğunu algılayabiliyordum. Kokularını alabiliyordum. Balıklar gelip cesetleri yemeye başladı. Sesi duyabiliyordum. Çok dua ettim. Açlık, susuzluk ve soğukla mücadele etmeye çalışırken bir çeşit ışık görmek için dua ediyordum. Güvenli bir alanda olduğumu düşünmeye başladığımda beklemeye başladım. Bu sırada üşümeye başlamıştım ve aklımda annem, arkadaşlarım ve henüz 5 yıllık evli olduğum karım vardı."
3 GÜN SONRA KURTULDU
Su altında üzerinde sadece şortla mahsur kalan, soğuk ve karanlıkla mücadele ederken hayatının burada sona ereceğini düşünen Okene, umutlarının tükenmeye başladığı dakikalarda gördüğü ışıkla hayata tekrar bağlandı. Batığa cesetleri çıkarmak için dalan dalgıçlardan birini gören Okene, her ne kadar gürültü çıkarıp yerini belli etmeye çalışmış olsa da bunda başarılı olamadı. Dalgıçlara ulaşmak dışında başka şansı olmadığını fark eden adam aldığı hızlı kararın ardından suya daldı ve dalgıçlara ulaşmaya çalıştı.
Çaresiz kalan Okene, dalgıcı yakalamak için sonu belli olmayan bir dalış yapmıştı. Işığın giderek uzaklaştığını fark eden adam çaresiz şekilde hava boşluğuna geri döndü ve dalgıçların tekrar geleceğini umarak beklemeye başladı. Bu sırada arkalarında yaşananlardan habersiz dalgıçlar 4 kişinin cesedine ulaşmıştı ve çalışmalarına devam ediyordu. Okene, yaşananları, “İçeri girdi ama çok hızlıydı, bu yüzden ışığı gördüm ama ona ulaşamadan çoktan dışarı çıkmıştı. Zifiri karanlıkta onu takip etmeye çalıştım ama izini süremedim, bu yüzden geri döndüm” sözleriyle anlattı.
İKİNCİ DALIŞTA KURTULUŞ GELDİ
Talihsiz adamın kurtuluşu dalgıçların bir sonraki dalışında gerçekleşti. Dalgıçların tekrar geldiğini fark eden Okene, şansını tekrar deneyerek suya daldı. 29 yaşındaki adam ikinci dalışında dalgıçları görememiş olsa da arama kurtarma ekibinde bulunanlardan birine dokunmayı ve kendini fark ettirmeyi başardı.
İlk etapta ceset bulduğunu düşünen dalgıçlar, Okene’nin hareket ettiğini görünce neye uğradığını şaşırdı. Dalgıçlara dokunduktan sonra hava boşluğuna geri dönen Okene, dalgıçların kendisine ulaştığı anları “Bana su verdiklerinde gerçekten insan olup olmadığımı görmek için beni gözlemliyorlardı çünkü korkuyorlardı” diyerek anlattı. Bu sırada dalgıçların indiği gemide de büyk bir şaşkınlık vardı. Dalış şirketinin proje yöneticisi Tony Walker, o anları, “Herkes için korkutucuydu. Dalgıç ceset ararken şoke olmuştu ve biz yaşananları kameradan takip ederken donup kalmıştık” diyerek anlattı.
‘TANRI İLE ANLAŞMA YAPTIM’
Su altında yapılan hazırlıkların ardından kontrollü şekilde yüzeye çıkarılan Okene, su üstüne çıktığında olumsuz bir durum yaşamamak için yaklaşık 60 saat basınç odasında tutuldu. Su altında dua ettiği sırada Tanrı ile anlaşma yaptığını dile getiren Okene, “Okyanusun dibindeyken Tanrı ile bir anlaşma yaptım. Suyun altındayken Tanrı'ya şöyle dedim: Eğer beni kurtarırsan bir daha asla denize dönmeyeceğim” şeklinde konuştu ve yaklaşık 30 metre derinlikteki ruh halini özetledi.
'KARA BÜYÜ' SORUSU ŞOKE ETTİ
Kurtarıldıktan sonra normal bir işe giren Okene, yaşadığı yerdeki kiliseye gittiğinde papazın kendisine hayatta kalmak için kara büyü yapıp yapmadığını sorduğunu söyleyerek, “Çok şaşırmıştım. Bir din adamının bunu nasıl söylediğine inanamadım” dedi. Gemide ölen arkadaşlarının cenazelerine gitmediğini belirten genç adam, “Ailelerinin tepkisinden çok çekindim. Nijeryalılar dindar insanlar olsa da batıl inançları vardır ve benim kara büyük kullandığımı düşünebilirler” şeklinde konuştu.
Okene’nin 27 yaşındaki eşi Akpovona Okene de kocasının yaşadığı olayı atlamakta zorlandığını söyleyerek, “Kazanın üzerinden aylar geçmesine rağmen hâlâ kabuslarla uyanıyor. Uyurken o şoku yaşıyor ve gece 'Tatlım, yatak batıyor. Denizdeyiz' diyerek uyanıyor" dedi. 2013 yılında yaşanan kazadan sonra bir daha asla denize girmeyeceğine yemin eden Okene, ilerleyen süreçte girdiği işinden ayrıldı ve 2015 yılında sertifikalı ticari dalgıç oldu. Sertifikasını da onu okyanusun dibinde bulan kurtarma dalgıcının elinden aldı.