Nehir'in Adımları KAÇUV ile hayat buluyor
Kızını tehlikeli bir sinir sistemi tümörü olarak bilinen "Nöroblastom" sebebiyle kaybeden Zeynep Erden Bayazıt, onun adını "Nehir'in Adımları" projesiyle yaşatıyor. Bu projeye en büyük desteği ise kanser tedavisi gören çocuklar ve onların ailelerinin koşulsuz yanında olan Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) veriyor
SENİM TANAY KARAKUŞ
senim.tanay@milliyet.com.tr
"Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), Nehir’in tedavisi sırasında haberdar olduk" diyor anne Zeynep Erden Bayazıt. Nehir’e Kasım 2008’de genellikle çocuklarda görülen, en saldırgan ve tehlikeli sinir sistemi tümörü olarak bilinen "Nöroblastom" teşhisi koyulmuştu. Bayazıt ailesi yaklaşık 2 yıl tedavi gördükleri ABD'den 3,5 yaşındaki Nehir'in acı kaybıyla döndüler. "Küçük bir çocuk dünyadan göçtüğünde ardında pek bir iz bırakmamış oluyor. Arkasında bir iş yok, aile yok... Bu, beni bir anne olarak çok düşündürdü ve başka çocuklara da fayda sağlayarak kızımın adını yaşatmak istedik. Çıkış noktamız bu oldu" diyerek "Nehir'in Adımları" projesinin aslında ne kadar da çok noktaya dokunduğunu anlatan Zeynep Erden Bayazıt, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Oyun, çocuklar için canlandırıcı bir fonksiyona sahip'
"Biz tedavi süresince sadece ailemizin değil, bizi tanımayan pek çok kişinin de desteğini aldık. Gördük ki tıbbı süreci bir şekilde geçiyorsunuz ama bunun anne, baba ve çocuk için bir psikolojik boyutu da var. Nasıl yapalım, ne yapalım diye düşünürken KAÇUV'u gördük. KAÇUV Cerrahpaşa'daki ilk aile evini açıyordu. Zaten bizim ilk projemiz de bu aile evinin içindeki oyun odası oldu. Oyun odası bizim için çok özel çünkü çok faydalandık. Oyun odaları Nehir'in çok rahat ettiği, kendini iyi hissetmediğinde götürdüğümüz ilk yer oldu. Tedavi sürecinde çocuklar uzun süre kapalı ortamda kalıyorlar, ilaçlardan dolayı halsiz düşüyorlar. Oyun onlar için gerçekten çok canlandırıcı bir fonksiyona sahip. Biz Nehir Adımları'na bu şekilde başladık."
'Çocuk ve hastalığı yan yana görmek istemiyorlar ama...'
Türkiye'de bağışçılık konusunda da sıkıntılar yaşandığını belirten Zeynep Erden Bayazıt, "Biz bu konuda ve çocukluk çağı kanserlerinde de farkındalık yaratmayı amaçladık. Çocuk ve hastalık insanların yan yana görmek istemediği bir şey. İnsanlar o acıyı görmektense görmemeyi tercih edebiliyorlar. Ancak etrafımızda böyle bir gerçek varsa ne yapabiliyorsak yapmamız lazım. Bağışçılığın önemine dikkat çekmek için 7 yıldır İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz Nehir'in Adımları Koşusu var. Biz buradan yarattığımız gelirle de çocuklarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Ancak bu, sadece gelir toplamak için düzenlediğimiz bir etkinlik değil. Ailelerin çocuklarına, çocukların arkadaşlarına aktardığı güzel bir farkındalık halkası oluşturuyoruz aslında. Nehir'in Adımları'nın çocukluk çağı kanserinin sembolü olsun istiyordum ve bunu büyük ölçüde gerçekleştirdiğimizi görmek mutluluk verici. Ekran başında düğmeye basarak bağışçı olmak kolay ama içerisinde yer alıp katkı sunmak, bu çok daha farklı ve değerli. Farkındalık, bağışçılık ve gönüllülük üçgeninin beslenmesi bizim en önemsediğimiz şey" dedi.
'Buraları yaşar halde tutan güç KAÇUV'
"Çocukça Yaşam Gönüllüleri Platformu (ÇOYAG) olarak KAÇUV ile birlikteliğimiz çok değerli" diyen Bayazıt, KAÇUV'un kanserli çocuklar ve aileleri üzerindeki etkisini de şu sözlerle aktardı: "Güç birlikteliği sağlayarak çok daha güzel yerlere ulaşabiliyoruz. KAÇUV, her projede Nehir'in adını yaşatılması ve ön plana çıkması için bize çok destek veriyor. Evet, oyun odaları yapılıyor ama sonrasında KAÇUV buraları yaşar halde tutmak için tüm imkânlarını seferber ediyor. Oyun odaları ayrıca çocukları oyunla mutlu olan ailelerin, bir nebze de olsa nefes aldığını gördüğümüz yerler."
2000 yılında çocukları kanser tedavisi gören aileler ile hekimlerinin bir araya gelmesiyle kurulan KAÇUV, İstanbul, İzmir, Bursa ve Zonguldak olmak üzere toplam 4 ildeki 16 hastanede ve kurduğu iki Aile Evi'nde çalışmalarını yürütmeye devam ediyor. Bunlardan 8’sinde KAÇUV tarafından kurulan oyun odaları da bulunuyor. Vakıf, 0-18 yaş aralığındaki tüm çocuklara ve onların ailelerine hem maddi hem de manevi koşulsuz destek veriyor.
'Küçücük oyuncaklarla korkularını yeniyorlar'
"KAÇUV ilk olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde çocukların kanser tedavisi gördüğü servisi yeniledi. O zaman daha oyun odası Türkiye'deki hiçbir yerde yoktu. Çocuklarını kanserden kaybeden bir anne-babanın, çocuklarının biriktirdiği parayı bağışlamasıyla 2004 yılında oyun odamızı burada kurduk" diyen Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. İnci Yıldız oyun odasının nasıl bir etki yarattığını ise şöyle anlattı:
"Oyun odamızı sabah 9'da açıyorduk. Çocuklar sıraya giriyorlardı açılsın da içeri girelim diye. Büyük çocuklar geceleri pencerelerden içeriye atlayıp diğerlerine kapıyı açıyorlarmış, o derece büyük bir ilgi gördü. Çocuk hastanede anneye bağımlı oluyor. Bizde ABD'de de olduğu gibi babalar kalamıyor, belli ziyaret saatlerinde gelip görebiliyor. Böyle olunca da anneye nefes alacak bir vakit kalmıyor. İşte oyun odaları annenin soluklanması için de bir fırsat oldu. Buradaki gönüllü psikoloğumuz hem aileye hem de çocuklara destek verdi ve çok güzel dönüşler aldık. Biz Nehir'in Adımları gibi bir projeyi alınca çok mutlu olduk. Çünkü her yere bir oyun odası lazım ve şu an 4'üncü oyun odamızı açtık. Çocuklar o küçüçük oyuncaklarla tüm korkularını yenebiliyorlar. Buralara gönüllü olarak gelip çocukları eğlendiren ekiplerimiz var. KAÇUV'un çok büyük bir gönüllü ağı var ve bunların çoğu üniversiteli genç arkadaşlarımız."